Rusya'da ekonomi cephesinden "iyi haberler" gelmeye devam ediyor. Son dönemde, gelişmekte olan ülkeler içinde "en istikrarlı" olarak görülen ve yurtdışı borçlanmalarında devlet tahvillerine rekor ilgi yaşanan Rusya, şimdi de sürekli artan altın ve döviz rezervleri ile güven vermeye devam ediyor.
Açıklnan son resmi verilere göre, Rusya Merkez Bankası'nın rezervlerine, 21-28 Haziran haftasında bir önceki haftaya kıyasla yüzde 1,4 artışla 6,9 milyar ruble daha eklendi.
Bu durumda dolar bazında altın ve döviz rezervlerinin toplamı 517,1 milyar dolara ulaştı.
Rezerv artışında son devlet tahvili satışlarının ve devlet bütçesi için piyasadan satın alınan dövizlerin etkili olduğu açıklandı.
Rusya Merkez Bankası 517 milyar doların üzerinde rezervi en son yaklaşık 6 yıl önce, 2103 haziranında görmüştü.
14 Haziran 2013'te rezervleri 519,4 milyar dolardı.
2014'te Kırım'ın ihlali ile başlayan yaptırım sürecinde petrol fiyatlarının da düşmesi ile Rusya'nın rezervleri erimeye başlamıştı. Ancak son dönemde yeniden artış sağlandı. Rusya'nın dolardan uzaklaşıp fiyatların düşük olduğu dönemde hızla altın satın almaya başlaması da, rezervlerin bugünkü yüksek seviyeye çıkmasında önemli bir faktör sayılıyor. Batı basınında "Putin'in altına yatırım stratejisi tuttu" yorumları yer alıyor.
7 Haziran 2019 tarihinde rezervler 502,7 milyar dolardı. O tarihten beri sürekli bir artış sağlandı.
Rusya Merkez Bankası’nın altın ve döviz rezervleri 2018 yılında yüzde 8,3 artarak 468,5 milyar doları bulmuştu.
Döviz, altın, IMF rezerv pozisyonu ve diğer rezerv varlıklardan oluşan uluslararası rezervler, ağustos 2008'de Gürcistan ile savaş başlamadan önce tarihi zirvesi olan 598 milyar doları görmüştü. Petrol fiyatlarının yüksek seyir etmesi durumunda Rusya'nın bu "rekor düzeye" yeniden yaklaşabileceği vurgulanıyor.
Ancak bir yandan rezervler hızla artarken diğer yandan hükümetin sıkı para politikasını sürdürmesi, piyasalarda bu kararı dopru ve yanlı bulanlar arasında kamplaşma yaratıyor. Putin ve yakın ekibi, "zor günlere karşı sıkı para, faiz, kredi politikalarının korunması"ndan yana ağır basarken, diğer yandan büyümenin artması, iç talebin canlanması için muslukların açılmasını isteyenler de bastırıyor. Bu bağlamda piyasalara ve reel sektöresoluk aldırmak için faizlerde indirime gidilmesi gündemde. (turkrus.com)