Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısında, üye ülkelerin temsilcilerine hitap etti.
Toplantı kapsamında Türkiye'nin 2016'dan bu yana yürüttüğü İİT Zirve Dönem Başkanlığı'nı Suudi Arabistan'a devreden Bakan Çavuşoğlu, "Türkiye'nin başkanlığı süresince Kudüs'ün tarihi statüsünün korunması, İsrail'in aşırı ve ayrım gözetmeyen kuvvet kullanımıyla Gazze'de Filistinlilere karşı uyguladığı insanlık dışı ambargoyu ifşa etmek ve Filistinli sivilleri İsrail saldırılarından korumak amacıyla birlikte çaba gösterdik" şeklinde konuştu.
Çavuşoğlu, Filistin davası benzeri görülmemiş sınamalarla karşılaşmaya devam ettiği müddetçe, bu alanlarda daha fazlasının yapılması gerektiğinin altını çizerek, "İşgal altındaki Filistin'de İsrail baskısı devam ediyor. Keyfi tutuklamalar, Filistinlilerin zorla yerlerinden edilmeleri ve yasa dışı yerleşimlerin genişlemesi müsamaha edilemeyecek seviyeye ulaşmıştır" değerlendirmesini yaptı.
İİT üye ülkelerinin, coğrafi bütünlüğe sahip bağımsız ve egemen Filistin devletini kurmak için güçlerini birleştirmesinin "üzerlerine düşen tarihi bir sorumluluk" olduğunu vurgulayan Mevlüt Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Müslüman dünyasını ilk kıblemizden mahrum kılmayı amaçlayan hiçbir gasba boyun eğmemeliyiz. İİT'nin Kudüs'ün tarihi statüsünü korumak amacıyla kurulduğunu unutmamalıyız. Eğer, Allah esirgesin bu tarihi sorumluluğu yerine getirmezsek ve davamızı koruyamazsak, Allah ve ümmet önünde hesap veririz. Başkenti Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını öngörmeyen bir barış planının İİT topluluğu tarafından reddedileceğine eminim."
'Türkiye, İİT'nin ortak hedefleri için çalışmaya devam edecek'
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Zirve Dönem Başkanlığı süresince örgütün ortak hedefleri için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığını belirterek, gelecekte de bu yönde çaba sarf etmeyi sürdüreceklerini bildirdi.
Cidde kentindeki Kongre Sarayı'nda düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Toplantısı, çekilen aile fotoğrafının ardından Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin 2016'dan bu yana yürüttüğü İİT Zirve Başkanlığını Suudi Arabistan'a devrederken, burada üye ülke temsilcilerine hitapta bulundu.
Tüm Müslüman dünyasının mübarek ramazan ayını tebrik eden Çavuşoğlu, bu mübarek ayda Cidde'de din kardeşleriyle bir arada bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Çavuşoğlu, tüm İslam aleminin yaklaşmakta olan Ramazan Bayramı'nı tebrik ettiği konuşmasında, Müslüman dünyasına huzur, barış ve refah dileklerini sundu.
Türkiye'nin İİT Zirve Dönem Başkanlığı
Bu toplantıyla İİT Zirve Dönem Başkanlığını Suudi Arabistan'a devrettiklerini kaydeden Çavuşoğlu, Türkiye'nin bu görevi üstlendiği geçen 3 yılda ümmet için ortaya koyduğu çaba ve neticelerine dikkati çekti.
Çavuşoğlu, dönem başkanlıkları süresince İİT Genel Sekreterliği ve üye ülkelerin gösterdiği destekten dolayı teşekkür ederek, uluslararası platformlarda 30'u aşkın önemli toplantı ve etkinlik organize ettiklerini belirtti.
Christchurch'de cuma namazı sırasında camide ibadetlerini yapan Müslümanlara yönelik düzenlenen vahşi terör eylemine karşı tek vücut olduklarını anımsatan Çavuşoğlu, "Ancak hala İslamofobya ve arkasındaki zehirli ideolojilere karşı uzun bir mücadelenin başlangıç aşamasındayız. Yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve en önemlisi İslam ve Müslümanlara yönelik nefret tehdidi gelecekte kolayca ortadan kalkmayacak." değerlendirmesini yaptı.
Suriye
Çavuşoğlu, Suriye'de devam eden çatışmaların İİT üye ülkelerinin barış ve istikrarına tehdit oluşturduğunun altını çizerek, "Bu insani trajediyi sona erdirmenin tek uygulanabilir çözümü Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararlarıyla uyumlu ve BM'nin kolaylaştırıcılığındaki bir siyasi süreçtir." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin bu anlamda BM ve Suriye halkının meşru temsilcileri ile tam eşgüdüm içinde, uluslararası çabalarda öncü bir rol üstlendiğini aktaran Çavuşoğlu, bu anlamda ortaya konulacak sürdürülebilir siyasi çözümün önemine dikkati çekti.
Astana platformundaki çalışmaların sahadaki gerginliği azalttığına ve politik süreci kolaylaştırdığına değinen Çavuşoğlu, "İdlib Mutabakatı, sadece insani bir felaketi ve Türkiye'ye yönelik büyük mülteci akınını değil aynı zamanda siyasi sürecin çökmesini de önledi." dedi.
Çavuşoğlu, Libya ve Cammu Keşmir sorunlarında da yapıcı çabalara önem verdiklerine dikkati çekerek, bu durumun Müslüman dünyasını için dayanışmanın da gereği olduğunu anlattı.
Kıbrıs ve Batı Trakya
Kıbrıs meselesine de değinen Çavuşoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"İİT'nin gözlemci üyesi olan Kıbrıslı Türkler, hala insanlık dışı ambargolara ve baskılara maruz kalmaktadır. Batı Trakya ve Yunanistan'daki Türk Müslüman azınlık, iki taraflı ve çok taraflı belgelerde ortaya konduğu gibi hak ve özgürlüklerinden hala yararlanamamaktadır. Müslüman topluluklar ve azınlıklar Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve dünyanın geri kalan ülkelerindeki İİT dışı ülkelerde ciddi ihlaller ve yeni zorluklarla karşı karşıya."
Zaman darlığından dolayı konuşmasında yer veremediği birçok diğer sorun ve çatışma olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Başkanlığımız sırasında ortak hedeflerimizi gerçekleştirmeye yardımcı olmak için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık ve gelecekte de bunu yapmaya devam edeceğiz. Ancak, başka pek çok şey ortak dikkatimizi bekliyor. Sorunlarımızın ancak güçlü bir sahiplenmeyle çözülebileceğini daima aklımızda tutmalıyız. Ortak mirasımızdan ve elimizdeki pek çok kaynaktan güçlenmeliyiz."