Rusya'da 2019'un ilk çeyreği ekonominin gidişatına dair karmaşık sinyaller verdi. İlk çeyrekte ekonomik büyüme resmi beklentilerin ve uzman tahminlerinin altında kalarak sadece yüzde 0,5 arttı. 2018’in son çeyreğinde ise bu oran yüzde 2,7 idi. “Ekonominin resesyonun eşiğinde olduğu” yorumları öne çıkmaya başladı. Terazinin bir kefesinde artan petrol fiyatları ve değer kazanan ruble, diğer kefede ise yükselen enflasyon ve düşen reel gelirler var. Halkın kafasındaki soru da bu çelişkiyi yansıtır nitelikte: "Yoksullaşmaya devam mı edeceğiz, yoksa her şey yoluna girecek mi?"
Ekonomik gidişata dair bir değerlendirme yayımlayan Moskovskiy Komsomolets gazetesi, sorunun yanıtını resmi ağızlar yerine şu anda ülke dışında yaşayan üç ünlü Rus ekonomistle aradı.
YUKOS davasından sonra ülkeyi terk etmek zorunda kalan ekonomist Sergey Guriyev, petrol gelirleri sayesinde bütçe fazlası veren Rus ekonomisinin yakın gelecekte bir makro ekonomik kriz yaşamasının olası olmadığını söylüyor. Ancak Guriyev'e göre, mevcut koşullarda hızlı bir ekonomik büyüme beklemek de imkansız.
Guriyev Rus ekonomisinin yılda yüzde 1,5-2 aralığında büyümeye, ancak bu esnada ülkenin ABD'nin yanı sıra Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin, hatta Kazakistan'ın gittikçe daha gerisinde kalmaya devam edeceğini düşünüyor.
Guriyev Rusya'nın önündeki engelleri yetersiz kurumsallık, kötü yatırım iklimi, yolsuzluk ve dünya ekonomisinden izole olmuş olması şeklinde sıralıyor.
1995-1998 yılları arasında merkez bankası birinci başkan yardımcılığı görevini yürüten ve şu anda ABD'de yaşayan Sergey Aleksaşenko ise Rus ekonomisinin durumunu tarif etmek için "üzücü"den başka bir kelime kullanılamayacağı iddiasında.
Son 10 yılda ülkenin büyüme ortalamasının yüzde 1'in altında olması, Aleksaşenko'ya göre, Rusya'nın dünyanın gerisinde kaldığına işaret ediyor.
Eski bürokrat da tıpkı Guriyev gibi ekonomik kalkınmanın önündeki en büyük engel olarak kurumsallığın aşınmasını ve mülkiyet haklarınını koruyacak bir sistemin olmayışını görüyor.
Aleksaşenko'ya göre, ekonomik kalkınmanın olmazsa olmazları konumundaki siyasi rekabet, bağımsız mahkemeler, hukukun üstünlüğü ve ifade özgürlüğü Rusya'da olmayan şeyler.
2015 yılında ABD'ye taşınan ve şimdilerde Chicago Üniversitesi'nde çalışan eski VŞE profesörü Konstantin Sonin de Rus ekonomisinin kritik bir durumda olmadığı görüşünü paylaşırken son 10 yılda büyüme ortalamasının yüzde 1'in altında kaldığına dikkat çekiyor.
Sonin'e göre, Rus ekonomisinin temel problemi özellikle son yıllarda iyice artan devlet kurumları kaynaklı baskılar.
Sonin, devletin her gün yeni bir sınırlayıcı yasa çıkardığını ve bu yasaların üretim maaliyetlerini arttırarak yaratıcılık hevesini öldürdüğünü söylüyor.
Önümüzdeki yıllarda ekonominin seyrinin değişeceğine dair bir umudu olup olmadığı yönündeki soruya, Sergey Guriyev'in verdiği yanıt her üç ekonomistin görüşlerinin özeti niteliğinde: "Herkes yapısal reform olması gerektiğinde hemfikir, ama kimse bu reformların yapılmasını beklemiyor." (Turkrus.com)