Irkçılığa karşı verdiği mücadelede, siyah ve beyaz ayrımını İslam'ın hoşgörü ve kardeşlik öğretileriyle yok etmeye çalışan Malcolm X'in doğumunun 94. yıl dönümünde, New York'ta 21 Şubat 1965'te konuşma yaparken üç silahlı saldırgan tarafından vurulduğu gösteri salonunda anma töreni düzenlendi.
New York'un siyahi toplumuyla özdeşleşmiş Harlem semtinde bulunan ve 2005 yılından beri "Shabazz Center" ismiyle Malcolm X ve eşi Betty Shabazz'ın mirasını yaşatmak için faaliyet gösteren salondaki törene, Malcolm X'in kızları ve yakınları katıldı.
Ayrıca Malcolm X için ABD'nin çeşitli eyaletlerindeki aktivistler de anma töreni düzenledi.
Dava ve özgürlük savaşçısı Malcolm X
Asıl adı Malcolm Little olan Malcolm X, siyahi Amerikalıların özgürlüklerine kavuşamayacağına ve Afrika'ya dönmeleri gerektiğine inanan rahip Earl Little'ın oğlu olarak 1925'te dünyaya geldi.
Henüz 5 yaşındayken babasını faili meçhul bir cinayete kurban veren ve annesi akıl hastanesine kapatılan Malcolm, yoksulluk ve zorluklar içinde geçen çocukluğun ardından 1946'da hırsızlıktan hapse mahkum edildi.
Bu dönemde siyahi milliyetçiliği savunan Nation of Islam (İslam Milleti) lideri Elijah Muhammed'in görüşlerini benimseyen Malcolm, 1952'de cezaevinden çıkınca bu harekete katıldı. O tarihten itibaren X soyadını kullanmaya başlayan Malcolm, karizmatik kişiliği, enerjisi, sözünü sakınmayan ve hararetli hitap tarzı sayesinde kısa sürede hareketin önde gelen yüzlerinden biri oldu.
Zaman içinde hareketin odak noktaları, kullandığı yöntemler ve dine bakış konularında Elijah Muhammed ile anlaşmazlığa düşen Malcolm X, 1964'te Nation of Islam'dan ayrıldı.
Hayatının son döneminde Amerikan toplumunun ırk problemini çözmesi için İslam dinini anlaması gerektiğini ve tüm ırkların kardeşliğini esas alan insan hakları mücadelesini savunan Malcolm X, bu dönemde el-Hac Malik eş-Şahbaz ismini kullanmaya başladı.
Malcolm X, 21 Şubat 1965'te Harlem'de konuşma yaparken vurularak öldürüldü.
Siyahi Müslüman lider Malcolm X'in, Afro-Amerikan edebiyatının önemli eserlerinden "Kökler" romanının yazarı Alex Haley ile kaleme aldığı hayat hikayesi, 20. yüzyılın en önemli otobiyografilerinden biri olarak gösteriliyor.