Piyasadaki oynaklığa ve dalgalanmaya her dönemde farklı bir neden etkide bulunabiliyor. Ekonomik göstergelerdeki bozulmalar, olumsuz değerlendirme ve raporlar, jeopolitik huzursuzluklar, artan risk primi gibi birçok farklı nedenin rol oynaması mümkün. Aynı şekilde yaşanan dalgalanmalar, tecrübeli yatırımcıların dahi sinirini yıpratabiliyor. Hal böyle olunca piyasalarda oynaklığı yatırımın bir parçası olarak görmek ve buna uygun davranmak daha doğru bir yaklaşım olurken beraberinde yüksek kazancın da kapısını aralıyor.
Dolar bazında hisse senetleri 14.538 seviyelerine geriledi. Tarihi dip seviyelerin 12.500’ler olduğu düşünüldüğünde BIST 100 Endeksinin bulunduğu seviyelerin ne denli düşük olduğu daha iyi anlaşılacaktır. Türkiye’nin artan risk primi, içeride ve dışarıda devam eden belirsizlikler, ekonomik verilerdeki bozulmalar fiyatlarda agresif salınımlara neden oluyor. Peki, bu kalıcı bir hareket mi? Elbette hayır. Uzun vadeli fiyat hareketleri gösteriyor ki fiyatlar belli noktalarda dip yapar ve bu seviyeden hareketle çıkışa geçer.
Oynaklık fırsat olsun
Borsa İstanbul’da BIST 100 Endeksi’nin son 20 yılı incelendiğinde 1988, 2000, 2008 krizlerinde taban olarak değerlendirebileceğimiz dolar bazında 12.500’lü seviyelere gerilediği görülecektir. Ancak bu seviyelerden başlayan çıkışlar aynı zamana güçlü ve yüksek getirilerin de kapısını araladı.
Sert dalgalanmalarda endişelenmek yerine, hazırlıklı olun. Hedeflerinize ve finansal durumunuza göre belirlenmiş bir strateji size kazandıracaktır. Beklentinize uygun tanımlanmış bir yatırım planı, piyasanın normal iniş ve çıkışlarına hazır olmanıza ve ortaya çıkan fırsatlardan yararlanmanıza yardımcı olacaktır.
Piyasalarda yaşanan dramatik dalgalanmalar yatırım stratejilerinizi sorgulamanıza ve endişelerinizin artmasına neden olabilir. Böyle bir durumda korkularınızın etkisinden kurtulabildiğiniz ölçüde doğru karar alırsınız. Piyasa oynaklıkları, yatırımlarınızı düzenli olarak gözden geçirmeniz ve piyasaların farklı alanlarındaki seçenekleri de değerlendirmeniz için fırsattır.
Yurtiçi yerleşikler döviz alıyor
TCMB’nin açıkladığı haftalık para ve banka İstatistikleri raporuna göre, 10 Mayıs ile biten haftada, yurtiçi yerleşiklerin döviz tevdiat hesapları (DTH) 2 milyar dolar artış gösterdi. Yurtiçi yerleşiklerin döviz tevdiat hesapları 181.2 milyar dolar ile tüm zamanların zirvesine yakın bir seviyeye yükseldi. Son 5 haftada satışlarla toplamda 2.7 milyar dolar satan yurtiçi yerleşikler, geçen hafta yeniden alım yaptılar.
Risk primi zirveye yakın
Türkiye’nin beş yıllık kredi risk primi 475 seviyesinde bulunuyor. Risk primi yüksek seyrini koruduğu için dolar/TL 6.06, gösterge faiz ise 26.10 seviyesindeki seyrini sürdürüyor. BIST 100 Endeksi ise 86.796. Risk primi 200’ün altına inmeden fiyatlarda normalleşme olması zor.
Uzun vadede getiriler dengeli
Son 20 yıllık verilere göre borsa, dolar ve altında ortalama yıllık getiri yüzde 18 civarında. Bir-iki yıl dolar, başka bir yıl borsa, diğer yıl altın yüksek getiri sağlasa da uzun vadede getiriler dengeleniyor.
Yüksek getiri ve kayıplar borsada
Birikimini yüksek riskle değerlendirmek isteyenler için borsa ideal bir yatırım alanı. Endeks bir yılda dolar bazında yüzde 243 yükselirken ve bir başka yılda dolar bazında yüzde 62 gerileyebiliyor.
Bu alanda birikimini değerlendirenler hisseler arasındaki hareket ivmelerine göre risk çeşitlemesine gidebiliyor. Daha ölçülü ve düşük riskle getiri sağlayan altın ise geleneksel yatırım aracı olma özelliğini yine koruyor. Artan belirsizlikle birlikte hem nakitte kalıp hem de birikimini korumak isteyenler ise dövizi önemli bir seçenek olarak görüyor. Bir yılda yüzde 100’e çıkan getirileriyle dolar ve euro yatırımcıları için önemli bir seçenek olarak görülüyor.
Altının cazibesi yüksek
Altın uzun vadede yatırımcısına kazandırıyor. Kriz dönemlerinde güvenli liman olarak sığınılan altın, Türkiye’de dolarla fiyatlandığı için dolar değer kazandıkça yükselişini sürdürüyor. Cumhuriyet altını son 20 yılda yıllık ortalama yüzde 18 değer kazandı. Son 20 yılda en kötü değer kaybı yüzde 12 olurken en fazla değer artışı ise yıllık ortalama yüzde 41 oldu. Zeynep Aktaş / Milliyet