Geçtiğimiz yıl Ekim ayında Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz ABD Kongresi’nde “İnsan Hakları Konularını Haberleştirmenin Tehlikeleri” başlıklı oturumda konuştu. Hatice Cengiz Kaşıkçı cinayetinin üzerinden altı aydan fazla bir zaman geçmiş olmasına rağmen sorumlularının hesap vermediğini vurguladı. ABD Kongresi’ne uluslararası soruşturma çağrısında bulundu.
“O gün ABD’nin savunduğu değerler de öldürüldü”
Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülen ve Suudi Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ın icraatlarına yönelik eleştirileriyle bilinen Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz, Kaşıkçı’yı konsolosluk binasına girmeden önce gören son kişiydi.
ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu’nun alt komisyonunca düzenlenen ve basın özgürlüğünün ele alındığı oturumda tercüman aracılığıyla konuşan Hatice Cengiz “Hala bu konuşmayı yaparken uyanacakmışım ve her şey normale dönecekmiş gibi hissediyorum” sözleriyle hislerini ve yaşadıklarını anlattı. Duygusal bir konuşma yapan Hatice Cengiz “Konsoloslukta o gün aslında sadece Cemal değil, Amerika’nın savunduğu değerler de öldürülmedi mi?” diye sordu.
ABD Başkanı Donald Trump Kaşıkçı cinayetinin ardından Hatice Cengiz’i Beyaz Saray’a davet etmişti. Hatice Cengiz oturum sırasında o davete de atıfta bulundu, “ABD’nin bir şey yapabileceğini, siyasetçilerin bu işi çözebileceğini düşünüp gelmemiştim” dedi.
“ABD bu sınavı geçecektir”
Hatice Cengiz, “ABD’nin her zaman ifade özgürlüğünün sağlam bir savunucusu olduğunu ve ABD’nin şu anda bunu göstermek için önünde bir fırsat olduğunu ve karşı karşıya kaldığı bu sınavı da geçeceğini düşündüğünü” söyledi.
Cengiz ABD Kongresi’nin Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili olarak bünyesinde uluslararası bir soruşturma yapabileceğini dile getirdi. “Başkan Trump dünyaya insan haklarının, ifade özgürlüğünün vazgeçilmez olduğunu gösterebilir. Müttefik olmak sadece çıkar ilişkilerinde ibaret değildir. Müttefik olmak bu cinayetin sebebini bütün dünyaya sorabilecek cesareti gerektirir” ifadelerini kullandı.
“Suudi Arabistan üzerinde baskı oluşturabiliriz”
Hatice Cengiz, “Cemal’i geri getiremeyeceksek en azından onun gibi düşünce suçlusu olanların serbest kalması için Suudi Arabistan üzerinde baskı oluşturabiliriz” dedi, Suudi Arabistan’a yaptırım uygulanması çağrısında bulundu.
Temsilciler Meclisi’ndeki oturumda Müslüman Kongre üyesi Ilhan Omar da vardı. Omar geçtiğimiz yıl Cemal Kaşıkçı ile bir iftarda karşılaştıklarını anlattı, “Bunun onu son görüşüm olacağını bilmiyordum” dedi. Ilhan Omar Hatice Cengiz’e hitaben “Son 7 aydır çektiğiniz acıyı söyleyeceğimiz hiçbir şey hafifletemez. Yaptığı işlerde çok cesurdu. Siz de cesaret gösteriyorsunuz. Umarım ölümüyle ilgili adaletin yerini bulması için biz de bu cesareti gösteririz” ifadelerini kullandı.
“Gazetecileri koruyamazsak tiranlığa gideriz”
Temsilciler Meclisi’ndeki oturumda konuşan Demokrat Kongre üyesi Susan Wild da Hatice Cengiz’e hitaben “Umarım burada duyduklarınız boş sözler gibi gelmiyordur size. Pek çok kişinin size ve Cemal’i hayal kırıklığına uğrattığını biliyorum. Nişanlınız kendisini özgür basına adamıştı. Benim annem de gazeteciydi. Onun ve sizin nişanlınızın onuruna bu konunun aydınlatılmasına yönelik çabaları sürdüreceğimizin sözünü veriyorum” dedi.
Susan Wild daha sonra sözü ABD’de yaşanan basın özgürlüğü tartışmasına getirdi. “Gerçeğin ortaya çıkması bizim için önemli. Demokrasiyi korumak ve yurtdışında da teşvik etmek bizim görevimiz. Hükümetlerin hesap verebilmesi özgür ve bağımsız basının yardımıyla mümkün olabilir. Bu sebeple burada hem şu anki yönetimi hem de bundan sonraki yönetimlerin kurucularımızın oluşturduğu ilkelere uymalarını sağlamak amacıyla 325 sayılı Özgür Basın Karar Tasarısını sundum. Sayın Kaşıkçı gibi cesur gazetecilerimizi koruyamazsak tiranlığa yaklaşmış oluruz” ifadelerini kullandı. (amerikaninsesi.com)