Yazdır
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 39. Birlik Vakfı İftarı'nda açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;
Ülke ve vakıflar olarak hedeflerimize ulaşana kadar bize dinlenmek yasak. Tempoyu artırmalı adımları hızlandırmalıyız.
Gerek gezi olaylarında şahit olduğumuz manzaralar ve 15 Temmuz gecesi yaşadığımız büyük ihanet Birlik Vakfı’nın omuzlarındaki yükün ne kadar ağır olduğunu göstermiştir.
Eğer biz evlatlarımızın kalplerini ezan bayrak şuuruyla doldurmazsak terör örgütü zehrini zerk edecektir. Çok açık ve net söylüyorum FETÖ, DEAŞ ve PKK’ya kaptırdığımız her gencin vebali bizlerin üzerindedir.
Ramazan oruçla sabrı örendiğimiz kalplerimizi arındırdığımız bir ay. Zalimlerin Ramazan ayında hep biraz daha pervasızlaştığına şahit oluyoruz.
İsrail yönetimi Gazze’ye yine bomba yağdırıyor. Suriye’nin eli kanlı rejimi İdlib’de hastane ve okulları varil bombaları ile vuruyor. Gazze’de işledikleri cinayetleri kamuoyu tarafından engel olabileceklerini düşünüyorlar. Basın özgürlüğü konusunda ülkemizi eleştirenler Anadolu Ajansı’nı vurulmasına tek bir sesi yükselmiyor. Mesele Türkiye olunca ortalığı ayağa kaldıranlar Gazze’de üç maymunu oynuyor.
Görüş farklılıklarımızın dava arkadaşlığımızın önüne geçmesine müsaade etmemeliyiz Menfaatleriyle temel insani değerler arasında bir seçim yapma konusunda Batı ülkeleri samimiyet testinden geçememiş, tercihlerini hep olduğu gibi ya dolara ya petrole yatırmıştır.
Cemal Kaşıkçı olayıyla ilgili hala bir ses yok bize gereken yapılacak diyorlar. Bu bizim sorunumuz değil sizin sorununuz.
YSK kararı sonrası yapılan açıklamalar da hep aynı tavır. Avusturya'da cumhurbaşkanlığı seçimi 2 yıl sonra iptal edilebiliyor. Hiç ses duydunuz mu, 'nasıl böyle bir şey olabilir' diye herhangi bir serzeniş duydunuz mu? Bakın 2 yıl sonra cumhurbaşkanlığı seçimi iptal edilebiliyor. Bizde ise sadece müracaat edişimiz bile Batı'yı rahatsız ediyor. Bu bizim milli iradenin hakkını arama mücadelesidir. Yüksek Seçim Kurulu kararı üzerinden ülkemizi hedef alanların gayesi, milletimizin 17 yıllık kazanımlarını dinamitlemek, Türk demokrasisinin altını oymaktır.
Türkiye kimsenin mandası değildir. Topraklarında darbeci katilleri ağırlayanlar bize hukuk dersi veremez.