Türkiye’den TÜSİAD ve TİSK’in tam üye olduğu Avrupa İş Dünyası Konfederasyonu BusinessEurope, Türkiye-AB Gümrük Birliği’ni güncelleme çağrısı içeren Ticaret Stratejisi tutum belgesini 29 Nisan tarihinde (bugün) yayımladı. AB kurumlarında yeni yasama süreci Mayıs ayında gerçekleşecek Avrupa seçimlerinin ardından başlayacak. Yeni yasama sürecine geçiş öncesi BusinessEurope stratejik öneme sahip temel politika alanlarına dair Avrupa özel sektörü önerilerini oluşturdu. BusinessEurope bu çerçevede oluşturduğu Ticaret Strateji belgesini yeni dönemde AB Komisyonu, AB Konseyi ve Avrupa Parlamentosu Başkanları ve üst düzey yöneticileri ile paylaşacak.
BusinessEurope Ticaret Stratejisi tutum belgesinin Avrupa Birliği genişleme politikası başlığı altında ele alınan Türkiye bölümünde, Avrupa iş dünyası, Türkiye’nin AB sürecine atıfta bulunarak, tarafların Gümrük Birliği’nin güncellenmesi sürecine odaklanması çağrısını paylaşıyor. BusinessEurope ayrıca Türkiye’nin AB ile entegrasyon süreci çerçevesinde AB müktesebatıyla uyumunun yatırım ve ticaret ilişkilerinin gelişmesi için kritik önemine dikkat çekiyor. Avrupa iş dünyası işleyen bir Gümrük Birliği ve hukuk devleti için Türkiye’nin AB ile entegrasyon sürecinin en iyi güvence olduğunu vurguluyor.
Ticaret Stratejisi tutum belgesi Avrupa özel sektörünün ana temsil kuruluşlarından oluşan tüm BusinessEurope üyelerinin katkı ve uzlaşısına dayalı olarak hazırlandı. Türkiye’den TÜSİAD ve TİSK’in de katkı sağladığı bu belge AB kurumları tarafından önümüzdeki beş yıllık yeni yasama döneminde iş dünyasının ortak tutumu olarak dikkate alınacak.
Simone Kaslowski: Küresel rekabette Avrupa iş dünyasının Türkiye’ye desteği önemli
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski şu ifadeleri kullandı:
“Küresel dengeler ve ekonomik belirsizliklerle yüzleşen Avrupa kıtası için artık eylem zamanı. BusinessEurope tarafından hazırlanan Ticaret Strateji belgesi kapsamındaki öneriler ile, Avrupa iş dünyası kural temelli uluslararası sisteme ve Avrupa temel ilke ve değerlerine bağlılığını bir kez daha teyit etti. AB’ye tam üyelik perspektifini kaybetmeksizin odaklanılan Gümrük Birliği’nin güncellenmesi hedefi, Avrupa’nın küresel düzeyde barış, refah ve istikrar merkezi olma vizyonunun ayrılmaz bir parçasıdır. Türkiye’nin AB üyeliği ikili ilişkilerin ötesine geçen bir vizyonu temsil ediyor.
Kaslowski, küreselleşmenin yeni aşaması ve dijitalleşme ile tetiklenen dördüncü sanayi devrimi çağında küresel düzeyde belirleyici gücünü koruyan, yenilikçi ve ilerici bir Avrupa vizyonu için AB ve Türkiye’nin ortak gelecek tasarısında somut adımlar zamanı olduğunu vurguladı.
BusinessEurope 2017’de yayımlanan Avrupa’nın Geleceği başlıklı tutum belgesinde de Türkiye’nin AB sürecinin koşulluluk ilkesi korunarak, Gümrük Birliği’nin güncellenmesine destek vermişti. Tutum belgesinde ayrıca, dijital ekonomi, güvenlik ve enerji alanlarında ilerlemenin altı çizilerek; hukukun üstünlüğü ve demokrasinin önemi vurgulanmıştı.
BusinessEurope 1995 yılında AB-Türkiye Gümrük Birliği’nin oluşturulmasına, 1999 yılında Türkiye’nin AB Konseyi tarafından resmen “aday ülke” olarak tanınmasına, 2004 yılında AB üyelik müzakereleri sürecinin başlatılmasına, Türkiye’de demokratik reform sürecine ve Türkiye’nin Transatlantik ekonomiye dahil edilmesine destek vermiştir.