Cumhuriyetin 100’üncü yılında Türk müteahhitler, yurtdışındaki yeni proje tutarını 35 milyar dolara çıkaracak. Yurtdışında Türk işgücü sayısı da 100 bin olarak hedeflendi. Sektör, 2030’larda ise rakamı 50 milyar dolara yükseltip uluslararası inşaat pazarından alınan payı yüzde 7’ye çıkarmayı planlıyor.
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), İnşaat Sektörü Analizi’nin Nisan 2019 sayısını yayımladı. “Ekonomide Gözler, Yeni Yol Haritasında” başlıklı raporda, Türkiye ekonomisinin temellerinin sağlam olduğu ve önümüzdeki dönemde toparlanma sürecinin, uygulamaya konulacak politikaların etki gücünün yanı sıra küresel görünüme bağlı olacağı belirtildi.
Analizde, “Ekonomide güven artırıcı söylemler ve eylemler ile şeffaf yönetim anlayışı ve yapısal sorunların çözümüne dair kapsamlı ve piyasa dostu bir yaklaşıma her zamankinden fazla ihtiyaç vardır. Önümüzdeki 4,5 yıllık seçimsiz dönem sorunların giderilmesi için Türkiye’ye önemli bir fırsat sunmaktadır” ifadelerine yer verildi. 31 Mart yerel seçimlerinin geride kalması ve baz etkinin destekleyici olmasıyla yılın ikinci yarısında büyüme ve enflasyon oranlarında iyileşmenin başlayacağı da raporda yer aldı.
10 BİNİNCİ PROJE
Raporda bu yıl 10 bininci projeye doğru ilerlendiğine de dikkat çekilerek, “Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin yeniden 20-30 milyar ABD Doları bandına doğru hareket ettiği gözlenmekte. Bu yıl 10 bininci projeye doğru ilerlemekte olan yurtdışı müteahhitlik sektörünün yıllık yeni proje tutarının, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında 35 milyar ABD Doları, 2030’larda ise 50 milyar ABD Doları seviyelerine yükseltilmesi amaçlanmakta. Bu sayede uluslararası pazardan firmalarımızın aldığı pay yüzde 7’lere çıkacaktır” denildi.
100 BİN İŞÇİ
Sektör analizi raporunda artan yurtdışı müteahhitlik hizmetleriyle birlikte Türkiye’den yurtdışına işçi gönderilmesinin de hızlanacağı belirtildi. Bunun için Türk işgücü istihdamının önündeki engellerin aşılmasını sağlayacak düzenlemelerin yapılmasının önem taşıdığına da vurgu yapıldı. Hedef işgücü sayısı da 100 bin olarak telafuz edildi.
RUSYA VE IRAK ÖNEMİNİ KORUYACAK
Raporda Rusya ve Irak ile ilgili yorumlara da yer verildi ve şu değerlendirmeler yapıldı: “Başta enerji fiyatları ve finansman imkânları olmak üzere önümüzdeki dönemde yurtdışı inşaat pazarını etkileyecek çok çeşitli unsurlar mevcut. Rusya’da kısa sürede 2012-2015 yıllarındaki ortalama 5-6 milyar ABD Doları/yıl potansiyel proje tutarına yaklaşılmasının mümkün olduğu öngörülmekte. Irak’ta barışın tesisiyle geçen yılın sonunda hükümetin kurulması, sektörel işbirliğimiz açısından olumlu bir dönemin başlangıcının sinyallerini vermekte. Bu çerçevede Türk firmalarının birikmiş alacaklarının ödenmesi ve mevcut projelerin tamamlanması mümkün olabilecek. Yeni dönemde ülkenin yeniden imarına yönelik projelerde daha etkin rol alınması açısından da ilişkilerin geliştirilmesi önemli.”
Sektör sosyal kriz kalkanı
İnşaat sektörünün, doğrudan veya dolaylı olarak pek çok alanda mal ve hizmet talebi oluşturduğu ve bunun da birçok faydayı beraberinde getirdiğine de vurgu yapıldı. Raporda sektör ayrıca sağladığı istihdam ve faaliyetlerinin coğrafi dağılımı nedeniyle hem yoksulluğa, hem de bölgeler arası dengesizliklere çare üretebilen gerçek bir sosyal kriz kalkanı olarak tanımlandı. Sağladığı döviz girdisiyle cari açığın kapatılmasında da sektörün önemli rol üstlendiği belirtildi. Bu çerçevede yerel seçimlerin ardından yeni bir ekonomik reform hamlesiyle, orta ve uzun vadede genel ekonomiyle birlikte inşaat sektöründe de sürdürülebilir büyümenin gözlenebileceği dile getirildi.