31 Mart Mahalli İdareler Seçimi'nin kesin olmayan sonuçlarına göre rakibi Binali Yıldırım'ı 24 bin 57 oyla geride bırakan İmamoğlu, seçim itiraz sürecine ilişkin açıklamalarda bulunuyor...
"Türkiye'nin bir yerel seçim yaşadığını seçim sürecinde sık sık söyledik. İstanbul'u yönetmeye talibiz dedik. Ama başka kavramlar sürecin içine alınmaya çalışıldı. Israrla başka bir boyuta evirilmek istendi. Biz adalet istiyoruz. Biz 16 milyon insanın vicdanının ve bu büyük seçimin karşılığında seçilmiş olan, YSK'nın açıkladığı oylarla seçilmiş olarak, mazbatamızı istiyoruz. YSK'yı göreve davet ediyoruz. 'Türkiye en güvenilir seçim mevzuatına sahiptir' diyenler, bu açıklamayı hükümet adına yapan, sayın Recep Tayyip Erdoğan adına yapan bakanların sadece 24 Haziran seçimlerinden son verdikleri beyanatları sıralayabilirim. Sonra ne oldu ki bir anda bu seçim Türkiye tarihinin en şaibeli seçimidir demektedirler.
İÇ HESAPLAŞMALARINIZA BİZİ KATMAYIN
Parti teşkilatı başarısız olabilir, partinin üst düzey yöneticileri birbirlerini suçlayabilirler. Bu tartışmayı bizim üzerimizden yapmaya çalışıyor olabilirler. Hatta İstanbul halkını bu sürece kötü sözlerle dahil etmeye çalışıyor olabilirler. Kendi iç hesaplaşmalarına 16 milyon İstanbulluyu kurban etmesinler. Dünya bu şehrin seçimini takip ediyor. 3-5 kişi sanki elinden oyuncağı alınmış gibi davranarak, Türkiye'nin itibarını zedelemesinler. Yazıktır günahtır 16 milyon insana saygısızlıktır.
Bir çok kurum takip altında... İSPARK'ta neler olduğunu da biliyoruz. Personelin nasıl baskı altında tutulduğunu da biliyoruz. Kendilerini baskı altında hissetmesinler. Biz seçilmişler. Gideriz. Onlar oranın daimi unsurları. Siyasi şovlara gerek yok. (Seçim tutanakları) Gösterildiği için ben de gösteriyorum. Bizim de tutanaklara yanlış işlenmiş oylarımız var. Usuller uygulamalar vardır. Bu işin uzmanları vardır. Bugüne özel baskı altında kararlar alınırsa bu toplumun vicdanında asla kabul görmez. Baskı altında karar alınmamasını özenle istiyoruz ve takip ediyoruz. Büyükçekmece ilçesinde 68 oy rakibiz adına geçersiz oylardan çıkmış, bizim adımıza 25 oy çıkmış. Bu kavramın tersi de çıkabilir. Güvensiz ortamlar yaratılıyor. Arkadaşlarımız parti temsilcilerimiz ilçe ilçe nöbet tutuyor. İnsanların kafalarında şaibe yaratarak bu sürecin daha fazla sıkıntı yaratılmaması için ben çağrı yapıyorum. Bir an önce yetkimizi bize verin. Süreç hassas, İstanbullu zaman kaybetmesin. Devlet adamlığı hassasiyeti çok önemlidir. Dünyanın sonu değil. 16 milyon insan mutlu, söz verdiğim gibi Anıtkabir'i ziyaret ettim. Dışarıda insanların mutluluğu, olgun bir şekilde kabullenişi beni mutlu etmiştir.
25 YIL SONRA KAZANIN ELİNİ KALDIRMAK BU KADAR ZOR MU?
MHP lideri Bahçeli'ye seslenmek istiyorum; Bunca yıllık devlet tecrübesine güvenerek bu sürece dair katkılarını talep ediyorum. Bu süreci kişisel ihtirasları, başarısızlıkları üzerinden, kendi aralarındaki kavgaları bir yere bağlamaya çalışan insanlar önünde set kurmasını istiyorum. Aynı şekilde sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın sürece katkıda bulunmasını, süreci dikkatle irdelemesini ve bu şehir adına sürece katkı sunmaya davet ediyorum. Nereye geldik biz ya hangi dönemde yaşıyoruz. 25 yıl önce, 25 yıl sonra kazananın elini ayağa kaldırmak bu kadar zor mu? Gelin elimizi ayağa kaldırın biz de bu cennet vatanın ve İstanbul'un belediye başkanlığını en güzel şekilde yapalım. Çağrım budur adalet istiyorum. "
Ünal'dan İmamoğlu'na cevap geldi
YSK Başkanı Sadi Güven'den yeni açıklama