Resmi olmayan sonuçlara göre Millet İttifakı'nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen ve 2. Bölge Seçim Koordinasyon Merkezi'nde çalışmalarına devam eden Ekrem İmamoğlu, yaşanan gelişmeler üzerine basın açıklaması yaptı. İmamoğlu, "Gururla söyleyebilirim ki ıslak imzalı tüm tutanaklar elimizde ve bunlar üzerinde değerlendirmeler devam ediyor. Bir hata varsa lehimize ya da aleyhimize bunu paylaşırız" dedi.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ise, yapılan basın toplantısında Ak Parti’nin itiraz ettiği tutanaklarla ilgili hataların düzeltilerek sisteme geçildiğini orjinal tutanakları göstererek ifade etti. Kaftancıoğlu, “Sandık başında bir hata olmuş ve fark edilmiş düzeltilmiş, sistemde düzeltilmiş hali var” dedi.
"VİCDANLAR BUNU SORGULAR"
İmamoğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle;
Bütün CHP’liler seçim kurullarında nöbete gelsin. Aman ha ilçe seçim kurullarının önünü asla terk etmiyoruz.
Bütün gözlerin dikilen bölüm her sandıktaki geçersiz oy kısmı. Dün bununla ilgili kamuoyunu bilgilendirmiştim. Özellikle 2014 verilerinde 400 binin üzerinde olan geçersiz oy var. Şu anki oyda 300 bin civarında. Yani aslında seçmen sayısı artmış olmasına rağmen 100 binin üzerinde bir sayının daha az geçersiz sayı oluşmuş. Neymiş efendim o zaman oy farkı fazlaymış 400 binin önemi yokmuş şimdi oy sayısı 300 bin gibi bir sayı var 30 bin 20 bin küsür fark olduğu için önemliymiş. Bakın başkanımız (Canan Kaftancıoğlu) az önce size sandık tutanağı gösterdi. Sandık tutanağı tutulurken somut bir tespit üzerinden itiraz yapılıyorsa değerlidir, yerine getirilmelidir. Ancak İstanbul’da bütün geçersiz oylar tekrar sayıldıktan sonra süreç tanımlanacak gibi bir süreç ortaya koyulursa beyinler bulanır, gözler buna inanmaz, vicdanlar bunu sorgular, dünya da bunu ayıplar. Bakın bu kadar önemli bir uyarı yapıyorum.
Bu konuyu 300 bin geçersiz oy üzerinden ‘biz seçimi kazanırız’ iddiası ortaya koyarak, geçersiz oylar üzerinden bir strateji geliştirmek tamamen yanlıştır. Aradaki fark ciddi bir sayıdır. 23-24 bin oy ciddi bir sayıdır. Soyut kavramlar üzerinde sandığı ve süreci baskı altında tutmalarını doğru bulmuyorum.
GÜVENCEMİZ YSK'DIR
Tabiki güvencemiz YSK’dır. Ama bu anlamda şu anda aldığımız bilgiler var. İlçe seçim kurullarında farklı uygulamalar peşinde bulunan bölümler var. Nedir bunlar? Örneğin bir salonda korunan çuvallar korunuyor. Efendim herkes burayı terk etsin biz kapıyı mühürleyeceğiz. Kusura bakmayın kardeşim biz kapıda bekleriz. Biz kapıda nöbetçi olarak bekleyeceğiz. Efendim ‘Bize güvenmiyor musunuz?’ deniyor. Onu sonra konuşuruz… Onu sonra konuşuruz…
İlçe seçim kurulu müdürlerine seslenmek istiyoruz. Bazılarında sorun yok evet mühürlüyorlar burada da bekleyebilirsiniz diyorlar. Bir yerde gideceğim kendimde nöbet tutacağım. Bunu giderirsek iktidar da rahatlar. Yani insanların zihninde bazı şeyleri çözmüş oluruz. Biz tereddütleri gidermek zorundayız. Orada bulunan arkadaşlar asla orayı terk etmeyecekler. Dolayısıyla uygun koşulları yaratarak ilçe seçim kurulları bu şekilde beklememize imkan ve fiziki koşullar yaratarak bunu mutlak halletmeliler. Zihinlerde soru işareti bırakmasınlar.
Günün sonunda bizim teminatımız YSK olacaktır. Süreci en sıkı bir şekilde takip ediyoruz.
Dün seçimi bitirdik bugün Pazartesi. İBB hizmet vermeye devam ediyor. İBB’nin çalışanlarına emekçilerine seslenmek istiyorum. Hiçbir siyasi iradenin emrini kabul etmeyiniz…
Biz görevimize başlayana kadar İstanbul’un rutin hizmetlerini yerine getiriniz. Ama bir şaibe oluşturacak, bir sıkıntı doğuracak hiçbir işlemi imza altına almayınız. Zira şu andaki görevli olan insanlar devir yapacak insanlardır… Emanetçilerdir… Bu bağlamda o siyasi iradelerin sözlerini dikkate almayınız. Tekrar altını çiziyorum. Kaldı ki göreceksiniz İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin binlerce onbinlerce çalışanıyla çok uyumlu, keyifli, yaptıkları işten zevk alan, partizanlığın yok edildiği adamcılığın yok edildiği pırıl pırıl günler yaşatacağız. Lütfen bu önümüzdeki birkaç günü çok sağlıklı değerlendirin ola ki bu konuda kendiniz baskı altında hissederseniz biz buradayız. Süreç netleşene kadar lütfen orada hiçbir siyasi iradeye boyun eğmeyin. Çünkü o irade doğru irade değildir. Yetkili irade değildir. Şu anda sadece emanetçilerdir.
ERDOĞAN'DAN BU SÜRECE KATKI SUNMASINI TALEP EDİYORUM
Son olarak ülkemizin gündeminin bir an önce netleşmesi olgunlaşması adına dün uzun uzun Recep Tayyip Erdoğan’a da dileklerimi, isteklerimi, temennilerimi ilettim. Tekrar ediyorum bu sürecin bir an önce toparlanması adına kendilerinin bu sürece katkı sunmalarını talep ediyorum. Bu 16 milyon insan adına taleptir, istektir. Bu kentin geleceği adına, bu ülkenin demokrasi süreci adına ve bizi takip eden burada da var uluslararası basın mensubu olan insanların aktarımlarıyla dünyanın bizi takip ettiğini biliyoruz. Yara almadan, sıkıntı yaşamadan bu sürecin netleşmesi adına umut ediyorum sayın cumhurbaşkanının da sürece dair olumlu katkıları uygun olacaktır. Toplumu rahatlatacaktır.
SÜREÇ NORMALLEŞSİN, İŞİMİZE BAKALIM
Dediğim gibi süreç normalleşsin işimize bakalım. Bu ülkede 2023’ün Haziran’ına kadar yetki almış hükümet var. Biz 2024 Mart’a kadar çalışmaya hazır çok güzel işler başaracağımıza inanıyorum. Güzel manzaralarla İstanbul renklensin diyorum.