Milliyet yazarı Zeynep Aktaş, son bir iki gündür piyasalardaki gelişmeleri köşesinde kaleme aldı. İşte Aktaş'ın yazısı...
Piyasalarda cuma gününden bu yana gözlenen olağanüstü fiyat hareketliliği devam ediyor. Dolar kuru cuma 5.84’lere kadar tırmanırken akabinde Merkez Bankası’nın müdahalesiyle 5.32’ye kadar geriledi. Şimdilerde TL borçlanmanın maliyeti arttı. Londra’da TL bulmanın faizi yüzde 1000’e kadar çıktı. Yabancılar hisse ve tahvilde satış yaptı. Ancak açılan pozisyonların fazla olması hareketliliğin üçüncü günde de devam etmesine yol açarken seçim öncesi kurdaki hareket duruldu.
Dövizde spekülatif hareketlerde bulunan yabancı bankalar, kur hareketliliğinden yararlanmaya kalkınca son üç gün içerisinde dolarda aşırı volatil hareketler gündeme geldi. 10 Ağustos 2018 kur şokunda 7.23’lere tırmanan dolarda bu defa hareket 5.84’ten çevrildi.
Dolar kuru dün sabah saatlerinde 5.32’lere kadar geriledi. Ancak swap faizlerinin sabah 300 seviyelerinin altına inmediği görüldü. Kurda spot piyasada işlemler 5.37’den geçerken uluslararası piyasada 5.41 seviyelerinden işlem gördü. Aradaki fark swap farkından kaynaklandı. Bankalar arasında ise işlemler 5.28’den gerçekleşti.
Faiz maksimumda
Saat 11:04’te swap faizi 725’e kadar yükseldi. Saatler 11:25’i gösterdiğinde swap faizi 900’e kadar çıktı. TL bulamayan yabancılar çok yüksek faizle TL borçlanmak zorunda kaldı.
Bu kadar yüksek faizle TL borçlanılması mevcut pozisyonların kapatılamamasından kaynaklandı. Saat 11:40’ta swap faizi 957 puana kadar çıktı. 11:47’de ise 1000 puanı gördü. 15:20’de ise 1.300 seviyesine çıktı. TCMB tüm aksiyonları alarak yabancı spekülatif hareketlerin önüne geçti. Swap savaşında TCMB’yi sıkıştırmaya çalışan oyuncuların kendileri sıkıştı.
Merkez izleyecek
Gelişmeler gösteriyor ki TCMB faiz indiriminde aceleci davranmayacak. Bundan sonra daha ağırdan hareket edecek ve yurtdışı fonların da hareketlerini izleyecek. Hazirandan önce bir faiz indirimi yaşanması zor görünüyor. Türkiye’de risk priminin düşmeye başlaması faiz indirimi için bir sinyal oluşturacak.
İyileşmeye dönük kararlar
Ağustos kur krizi sonrası yabancıların borsadaki payı yüzde 61’in altına düşmedi. Son yaşananların, kısa vadeli hedge fonların spekülatif fiyat hareketlerinden yararlanmak için gerçekleşen dalgalanmalar olduğu düşünüldüğünde, Londra ayağı kesilmeyecektir. Öte yandan SPK şu ana kadar aldığı kararlarda piyasada tedirginlik yaratabilecek bir yönteme başvurmadı. Kararlar piyasanın daha iyi işlemesine yönelik oldu.
Risk priminde 470 görüldü
Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk priminde 470 seviyesine kadar çıkış yaşandı. Göstergeler risk primi en son ağustos kur şokunda 541 seviyesine kadar yükselmiş sonrasında geçtiğimiz şubat ayında 296 seviyesine kadar gerilemişti. Türkiye’nin yatırım yapılabilir kredi notu bulunmuyor. Bu nedenle yabancılar kredi risk primine bakıyor. Bu oran 150’lere geldiğinde yatırımlar artarken 400’lere vardığında sadece yurtiçi piyasaların değil yurtiçi piyasaların da yatırım araçlarına ilgisi azalıyor.
Doların atağı bitti mi?
Doların 7.23 seviyesinden sonra 5.84 atağı da sonuçlanmış oldu. Tedbirlerin devamı halinde her iki zirvenin de önümüzdeki bir yıl içerisinde aşılması zor. Kurda ivme daha ziyade yavaş ve yatay bir hareketlilik gösterme eğiliminde.
Fiyat hareketliliklerine bakıldığında maksimum oynaklık seviyelerindeyiz. Bu oynaklıklar önümüzdeki dönemde daha da azalabilir.
Bir gerçek var ki, küresel piyasalardaki gelişmeler dolar/TL kurunu da etkileyecektir. Bu nedenle gerilim ve oynaklıklar artabilir. Ancak ana trend zirveyi aşamayan ataklar yönünde olacağı göz ardı edilmemeli.
Londra ayağı kesilir mi?
Son yaşanan dalgalanmada spekülatif hareketlere oynayan hedge fonlar ciddi zarar yazdı. TCMB’nin aksiyonu ile zarar yazan bu fonların önümüzdeki dönemde Türkiye işlemlerinde daha temkinli hareket edebileceği dile getiriliyor. Ancak bunların zaten bu riski alarak işlem yaptıkları unutulmamalı. Bu nedenle kısa sürede vurgun yapmak isterken terse düşen pozisyonlar için kapatmanın bir maliyeti var. Bu maliyet için de TCMB’nin aksiyonlarının doğru anlaşılması gerekiyor. Bu yönü ile yabancıların risk primi düştüğünde Türkiye’deki iskontolu fiyatları değerlendireceği unutulmamalı. Burada sadece yayınlanan raporlar nedeniyle açılan soruşturmalar belki caydırıcı etki yaratabilir. Orada da hassas bir dönemden geçtiğimiz bunun yaptırımdan çok uyaran etkileri ile öne çıktığı göz ardı edilmemeli. Dolar kuru TCMB’nin müdahalesi olmasa idi şu anda ağustos kur seviyesinin bile üzerinde olabilirdi. Türkiye’nin yatırım yapılabilir kredi notu yok. Bu nedenle uzun vadeli emeklilik fonları ve kredi notlarına bağlı yatırım yapan fonlar Türkiye’ye yatırım yapmıyor. Ancak risk iştahı yüksek fonları için Türkiye çekim merkezi.
Yerliler yönü belirleyecek
Gelişmeler Merkez Bankası’nın üzerine düşeni yaptığı ve yapmaya devam ettiği yönünde. Bundan sonra önemli olan yerlilerin hareketi. Yerlilerin 175 milyar dolar döviz mevduat hesabı bulunuyor. Bunlar çözülmedikçe kur hareketlerindeki baskıya açık durum sürer. Yerlilerde çözülme başlarsa kurda daha düşük seviyeleri görebiliriz.