Türkiye altın ve mücevherde dünyanın en iddialı ülkelerinden. Hindistan ve Çin’den sonra ilk üç üreticiden biriyiz. Üretimden ihracat yapanlar sıralamasında İtalya’dan sonra ikinciyiz. Ancak dünya pazarından aldığımız pay sadece yüzde 4.5. Mücevher İhracatçıları Birliği (JTR) Başkanı Mustafa Kamar’a göre, bu oranı kısa süre içinde ikiye, üçe katlamak mümkün. Kamar’ın bunu yapabilmek için bir de önerisi var: "Kanunlarda ufak bir düzenleme yapılsın. Yurtdışından gelen yolcu Türkiye’ye gelirken yanında 3 kilo altın getirebilsin. Bu sayede Türkiye’ye senede 100 ton altın girer."
Dünyada mücevher pazarının büyüklüğü ne kadar? Türkiye’nin hedefleri nasıl?
Türkiye dünyanın en büyük 5 pazarından biri. Dünyada bu sektörde çok iyi konumdayız. İhracatta dünyada 100 milyar dolarlık bir pazar var. Ve biz bunun yüzde 4.5’unu yapıyoruz. Bu seneki hedefimiz 6 milyar dolar. 2023 yılı hedefimiz ise 12 milyar dolar.
Peki, yüzde 4.5 pay az değil mi?
Elmayı ihracat olarak düşünürsek, Cumhurbaşkanımız diyor ki ‘Bana elma lazım’. Biz de diyoruz ki sektörün elma bahçesi sınırsız. Dünyadaki bütün kuyumcular, potansiyel müşterimiz. Biz bu elma bahçesinde sadece elimizle ulaşabildiğimiz elmalarla 4.5 milyar dolar ihracat yapıyoruz. Ve diyoruz ki; ‘Bize merdiven verin’.
Sizin için merdiven nedir?
Devletten ne indirim istiyoruz, ne de teşvik. Biz diyoruz ki yapılacak düzenlemelerle, 2023’e gelmeden 12 milyar dolarlık hedefimizi yakalarız. Tek istediğimiz; yurtdışından gelen yolcu gelirken yanında 3 kilo altın getirebilsin.
Bunu biraz açıklar mısınız?
Üretmeden ihracat yapan bazı ülkeler var. Mesela Dubai 15 milyar dolar ihracat yapıyor. Benden, ondan alıyor, katmadeğerle satıyor. Bu sayede çok ciddi bir pazar haline geldiler. Nasıl ki yolcu Türkiye’ye girişte; ‘Yanımda 1 milyon dolar var’ diye beyan edebiliyorsa, 3 kilo altın için de bunu yapabilsin. Burada bozdursun, tekstil alsın, kürk alsın, mücevher alsın...
Bunun sektöre katkısı ne olur?
Bırakın bizi; turizme, yeme içmeye de doping olur. Yılda 4 milyar dolar, yani 100 ton altın gelebilir.
Irina Shayk takacak, Mert Alaş çekecek
Dünyada Türk mücevherine karşı nasıl bir algı var?
Fason üretiminde güçlü olduğumuzu bütün dünya biliyor. Bugün bir marka çıkarmak kolay değil. Bence zaman alacak ama mutlaka Türkiye’de mücevher sektöründe en az 1-2 tane dünya markası çıkacak. Şu anda da Sevan Bıçakçı, Gilan gibi dünyada iyi bilinen çok iyi markalarımız var.
Türk markaları dünyada tanıtmak için yeni girişimleriniz olacak mı?
Ticaret Bakanlığı tarafından, Türk markaların yurtdışında tanıtılması için kurulmuş olan Türkiye Tanıtım Grubu var. Orada da yönetim kurulu üyesiyim. Ben burada dericiler, tekstilciler, halıcılar ve mücevhercilerin ortak bütçeyle tanıtım yapmasını önerdim. Dünyaca ünlü bir isimle çalışalım; o kişi ‘hem deriyi, tekstili giysin, hem mücevheri taksın, hem de halının üstünde otursun’ dedik. Bunun için Irina Shayk ve Nicole Kidman’dan teklif aldık. Büyük ihtimalle Irina Shayk’la çalışacağız. Çekimleri da Mert Alaş yapacak. Bütçemiz 1 milyon dolar civarında olacak.
Mücevher ihracatı yüzde 95 arttı
Mücevher ihracatta en parlak sektörlerden. Ocakta yüzde 95’lik artış var. Nasıl sağlandı bu artış?
Geçen yıl, yüzde 95’le en büyük artışı yapan biziz. Şubatta da en fazla ihracat yapan üçüncü sektörüz. Birincisi iç piyasadaki sıkıntıdan kurtulmak için ihracat en önemli kalemlerden biri oldu. İkinci faktör ise yönetim etkisi. Yurtdışında faaliyetleri artırdık. . Şu anda Hong Kong’da dev ‘Jewelery=Turkey’ billboardlarımız var yazıyor.
İstanbul’da bir fuarınız olacak...
21 Mart’ta. Fuara 1500 -1600 kişilik bir VIP alım heyeti getiriyoruz. Büyük potansiyeli olan heyetlerin uçak biletlerini dahi karşılıyoruz.
Yastık altından 1 ayda 2 milyar $’lık altın çıktı
Dünya mücevher pazarında hangi segmentler daha baskın?
Son yıllarda üreticiler ya C ve D segmentine 100-200 -300 dolarlık mal üretiyor ya da 10 bin doların üstüne mal üretiyor. Dünya bu iki pazara odaklandı.
Türkiye’de durum nasıl?
Mücevher ve altın Türk kadını için yatırımdır. Ağustos 2018’de Cumhurbaşkanımız ‘altınlarınızı bozdurun’ çağrısı yaptığında Türkiye’de yastık altından 1 ay içinde 2 milyar dolarlık altın çıktı. Bu çok ciddi bir rakam. Bizi hep lüks tüketim aracı olarak görüyorlar ama biz üstüne basa basa söylüyoruz ki ‘hayır biz lüks tüketim aracı değil, lüks tasarruf aracıyız.’
Taksit kalkınca hediyedeki ilk sırayı kaptırdık
Sektörde kredi kartına taksidin kalkması sizi nasıl etkiledi?
İnanılmaz etkiledi. En son Sevgililer Günü'nde elektroniğe 1.9 milyar TL, kozmetiğe 1.3 milyar TL, mücevhere ise 500 milyon TL harcandı. Geçmişte biz onları geçiyorduk. Bu tamamen kredi kartı etkisi. Çünkü bizim rakibimiz artık sadece kuyumcular değil. Telefoncu, tekstilci, çantacı hepsi rakibimiz. Ama onlarda taksit var, bizde yok. Bizim talebimiz sarrafiyede taksidin kalkması ama pırlantada devam etmesi yönünde. Şenay Büyükköşdere / Akşam