Yazdır
Kırklareli'nde bir otelde, sivil toplum kuruluşları, esnaf odalarının temsilcileri, muhtarlar ve sendika temsilcileri ile bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada, ülkeyi sivil toplum kuruluşlarıyla beraber, hep birlikte huzur içerisinde yönetmek istediklerini söyledi.
CHP'nin dünyada örneği bulunmayan köklü, tarihsel deneyim ve geleneklere sahip siyasi bir kurum olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, CHP'li olmanın kolay olmadığını, CHP'li olmak için önce ülkenin çıkarlarını düşünmek gerektiğini vurguladı.
Türkiye'de bir beka sorunu tartışması yaşandığını, ülkenin bu sorundan kurtulması için önce üretmesi gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Sürekli Türkiye'nin beka sorunu var diye söyleniyor. Osmanlı neden battı? 600 yıllık Osmanlı neden battı? Dünyaya egemen olan Osmanlı neden battı? Üretimden koparıldığı için battı. Ne diyor ozanımız (delikli demir icat oldu, mertlik bozuldu.) Sen yalın kılıç gidiyorsun, adam seni 500 metreden indiriyor. Demek ki neymiş akıl, mantık, üretim. Bundan bir toplumu koparırsanız beka sorunu başlar. Almanya, Avrupa'nın en güçlü devletlerinden biri. Kişi başına gelirin en yüksek olduğu ülkelerden biri. Kendi insanına istihdam yaratıyor, yetmiyor dışarıdan insan getiriyor. Kişi başına düşen geliri yüksek. Ama Çin öyle değil. Çin de çok düşük bedellerle insanlar günün belki de 12 saati çalışıyor. Baktı Almanya geleceği tehlikede; 'ne yapmam lazım, Çin ile rekabet etmem lazım.' Sanayide 4.0'ı buldu. Yani, düşünen makineler, yani yapay zeka, yani robotlar. Grev yok, toplu sözleşme yok, düğmeye basıyorsun günün 24 saati kesintisiz çalışıyor. Almanya diyor ki 'dünya böyle giderse benim ileride ciddi bir beka sorunum çıkacak, önlem alayım.' Peki biz ne yapıyoruz? Ne yaptık Allah aşkına... Beka sorunumuz var. Kim yarattı beka sorununu? Beka sorununu kim yaratır? Esnaf yaratmaz herhalde, çiftçi, emekli, taşeron işçisi, sendikacı yaratmaz. Kim yaratır beka sorununu? Ülkeyi yönetenler yaratır. Buradan Türkiye'nin çıkması lazım. Kurtulması lazım. Nasıl çıkacağız? Üreterek çıkacağız. Üretirseniz güçlü olursunuz, üretirseniz dünyada güç sahibi olursunuz."
“BU BENİM SORUMLULUĞUM OLDUĞU KADAR SİZİN DE SORUMLULUĞUNUZ”
Türkiye'nin 2019 yılından itibaren bir kalkınma planının olmadığını ileri süren Kılıçdaroğlu, bir devletin plansız yönetilemeyeceğini savundu.
Ülkedeki tarım politikasını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Nohut, pirinç getiriyoruz ne için? Şimdi 200 bin ton patates getireceğiz, ne için? Yer mi kalmadı? Memlekette çiftçi mi kalmadı? Patates ekecek alan mı kalmadı? Sizler, kanaat önderleri olarak bu gerçekleri topluma anlatmanız gerekir" ifadelerini kullandı.
Hangi partiden olursa olsun, her vatandaşın görüşüne saygı duyduklarını anlatan Kılıçdaroğlu, siyasette kimsenin kalıcı olmadığını, bir gün herkesin gideceğini vurguladı.
Belediye başkanlarına seslenen Kılıçdaroğlu, herkese eşit hizmet götürmeleri gerektiğini söyledi.
31 Mart seçimini hatırlatarak seçmenlerine seslenen Kılıçdaroğlu, "Yarın sandığa gideceksiniz, oylarınızı kullanacaksınız. Sizden sadece bir şey istiyorum, bunu anlatmanızı da istiyorum. Sandığa giderken elinizi vicdanınıza koyup oyunuzu öyle kullanın. Sizden zor bir şey istemiyorum. Gerçekleri düşünün, Türkiye'yi düşünün, evlatlarınızı düşünün, evinizi, barkınızı düşünün. Yatağa aç giren 100 binlerce çocuğu düşünün ve oyunuzu öyle kullanın. Bu benim sorumluluğum olduğu kadar sizin de sorumluluğunuz. Siz de sorumlusunuz. Çünkü oy kullanmak için dışarıdan adam gelmedi. Şimdi Suriyeliler hariç." dedi.
Sakarya'daki tank palet fabrikasının 25 yıllığına Katar ordusuna satıldığını ileri süren Kılıçdaroğlu, "Eğer bir ülke kendi silah fabrikalarını başka bir ülkenin ordusuna satıyorsa şu soruyu hepimizin sorması gerekiyor. Niye satıyorsun kardeşim, niye? Bedava uçak verdikleri için mi? 'Bedava uçak verdikleri için silah fabrikasını onlara satıyorum' diyorsanız bu ülkenin geleceğini ve namusunu satıyorsunuz demektir. Yarın kapatsa orayı ne diyeceksiniz?" ifadelerini kullandı.