15 Temmuz darbe girişiminin sözde “Yurtta Sulh Konseyi” üyelerinin de aralarında bulunduğu 224 sanığın yargılandığı Genelkurmay Çatı davasının görülmesine, Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi Yerleşkesi’ndeki salonda devam edildi. Duruşmada eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk, yargılandığı Genelkurmay Çatı davasında, savcının esas hakkındaki mütalaasına karşı savunmasını yaptı. Öztürk, kendisini Mehmet Şanver’in aradığını ve yanındaki Abidin Ünal’a verdiğini belirterek söyle konuştu.
“Ünal bana ‘Ağabey Ankara’da uçuşlar oluyor. Orada senin emrinle darbe mi yapılıyor’ Akıncı’ya git kontrol altına al” dedi. Ben Abidin Ünal’la olan 46 yıllık meslek arkadaşlığım adına, ‘Tabii ki’ dedim. Yoksa ‘hayati tehlikemiz varmış’ dese ben de düşünürüm neler oluyor diye. Ben atlıyorum hemen gidiyorum. Giderken üst komutanı aradım. Bu sırada telefona çıkan Kubilay Selçuk’a, ‘Neler oluyor’ dediğimde, ‘Komutanım operasyon var. Komutan burada. Sizi ve üst düzeydeki komutanları bekliyor’ dedi. ‘Sizi çağırıyor’ diyor. Bu konuşmanın geçtiğe saat 15 Temmuz 23.47.”
Öztürk, lojmandan Akıncı Üssü’ne gittikten sonra yaşadıklarını da şöyle anlattı:
“Nizamiyeden içeri girerken beni kimse karşılamadı. Elinde silah maskeli kişiler gördüm. 30 kişi falandı. Ayağa kalktılar ellerinde silahlar. Ben onlara aldırış etmeden üst komutanı Hakan Evrim’in odasına girdim. Genelkurmay Başkanı Akar, Hakan Evrim, Ömer Faruk Harmancık, Kubilay Selçuk ordaydı. Ben komutanı, ‘Komutanım hayırdır ne oluyor’ diye sorduğumda, ‘Ya bunlar bu işi yapmışlar. Akın bunlarla konuş, bunları ikna et, bunlar darbeye kalkışmışlar’ diyerek karşıdaki ekibi gösterdi. Daha sonra Mehmet Dişli odaya girdi. Bir karacı subay daha vardı ama onu ben duruşmalarda hiç görmedim, kim olduğunu da öğrenemedim. Ben ilk kez darbe sözcüğünü ilk defa komutandan duydum. Bu konuşmanın ardından Mehmet Dişli ile biz orada kaldık, diğerleri çıktı. Komutan bize, ‘Ya ben Evren Paşa’nın cenaze törenine katıldım. Neler olduğunu gördüm, bu devirde böyle şeyler olur mu? Hükümette söz dinleyen adamlar vardı. Mesela Davutoğlu, mesela Abdullah Gül. Bunlarla konuşuldu mu? Bunlara söylenseydi belki bir şeyler yapılamaz mıydı’ dedi. Daha başka isimler saydı ama ben bunları hatırlıyorum.”
‘Birlikte gidelim’ demedi
Öztürk, Hulusi Akar’ın kendisini 4-5 kez darbecileri ikna etmek için 143. filoya gönderdiğini, ancak kendisine, “Akın dur bakayım sen ikna edemedin. Bir kez de birlikte gidelim” demediğini belirterek, “Hep beni görevlendirdi. Neden diye sonra çok düşündüm ama hâlâ anlam veremedim” dedi. Öztürk, dava kapsamında bazı sanıkların lehine verdiği ifadeleri de okuyarak, bunların savcılık tarafından görmezlikten gelindiğini savundu.
Darbenin bastırılmasından sonra Genelkurmay Başkanı Akar’ın, “Birlikte gidelim, Başbakan’a durumu arz edelim” dediğini iddia eden Öztürk, Akar’ın Başbakan Binali Yıldırım ile görüştükten sonra “Akın sen burada kal” dediğini kaydetti.
Öztürk, gözaltına alındıktan sonra darp edildiğini ve işkence gördüğünü de söyledi. (Cumhuriyet)