Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir TV kanalında önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasının ikinci bölümünde dış politika ile ilgili soruları yanıtlayan Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
"MACRON RANDEVU TALEP ETTİ 'BİZ SİZE DÖNERİZ' DEDİK"
"Bu iş eğer bir oyalamaya dönüşürse tavrımız farklı olacaktır. Sayın Trump'la yeni görüştüm. Bu konuları ele alma fırsatımız da oldu. Öyle zannediyorum ki, tahmin edildiği gibi bir şey olmayacak. Onların askerinin büyük bir çoğunluğu çekilecek. Belki orada sembolik olarak, aldığımız bilgiler 300-400 kişi veya 200 kişi veya koalisyon gücü olarak 500 kişiyi bırakma sözkonusu olabilir. Bizim kararlılığımız bellidir. Önemli olan güvenli bölgenin Türkiye'nin kontrolünde olmasıdır. Bunu ne Almanya'ya, ne Fransa'ya bırakamayız. Macron görüşme talebinde bulundu. Dedik ki, 'seçim çalışmalarımız var fırsat bulduğumuzda size döneriz' dedik. Bize tehdit oluşturacak bölgeyi birilerine emanet edemeyiz."
"TÜRKİYE OLMADAN SURİYE KRİZİ ÇÖZÜME KAVUŞTURULAMAZ"
"Bizim ayrıca İdlib olayımız var. Bizim gözetleme kuleleriyle ilgili çalışmalarımız var. Rusya ile uyum içerisindeyiz. Önemli olan Fırat'ın doğusu. Amerika'da Trump'ın yapmış olduğu açıklamadan sonra herşey değişir gibi olmuştu. Sonra birileri farklı mesajlar vermeye çalıştılar. Türkiye olmadan Suriye krizi çözüme kavuşturulamaz. Burada 911 kilometre sınırı olan biziz. Diğer ülkelerin burayla ilişkisi var mı? Yok. 3,6 milyon Suriyeli insanı barındıran kim? Biziz. Bize para falan mı verdiler, hayır! Kapıları açmadık, açsak Avrupalı iyice tutuşacak. Şu anda 37,5 milyar dolar oradaki mültecilere yaptığımız harcama var."
"PYD/YPG BÖLGEDEN ÇIKACAK SİLAHLAR TOPLANACAK"
"Takvimle bu iş olmaz. Benim söylediğim bir söz var; bir gece ansızın gelebiliriz. Burası yüzde 90 itibarıyla Arapların. Terör örgütünü maalesef Obama oraya yerleştirdi. Daha sonra Trump geldi. Sayın Trump'la da bunu konuştuk. Obama'nın tavırlarından rahatsız olduğunu söyledi. Münbiç yol haritasının açıklanması lazım. Oradaki aşiretler bize sürekli olarak davet gönderiyorlar. Gelin diyorlar, bize güveniyorlar. Biz de bu noktada hazırlıklıyız. Haziran 2018'de Amerika ile mutabık kaldığımız Münbiç yol haritasının amacı belli. PYD/YPG Münbiç'ten tamamen çıkarılacak, bunların elindeki silahlar da Amerika tarafından toplanacak. Bu silahlar onların elinde bırakılırsa Saddam dönemindeki Irak'a döner.
"EVELALLAH BİZİM MEHMEDİMİZ, ÖSO ÇOK TEMKİNLİ TAKİP EDİYOR"
"Şu anda orada 18 üs var. Bu üsler bir yerden tahkim ediliyor. Nereden tahkim ediliyor? Amerika'dan. O bölgede bir silah piyasası oluştu diye düşünüyorum. Burada bizim evelallah askerimiz, Mehmedimiz, Özgür Suriye ordusu çok temkinli bu süreci takip ediyoruz."
"CHP ARKADAŞ VEYA KARDEŞ DİYEBİLİR AMA BİZ DİYEMEYİZ"
"Türkiye'de etnik unsurlara baktığımızda bizim Kürt vatandaşlarımız etnik olarak zaten tektir. Her etnik unsurun içerisinden olumlu, müspet, iyi insanlar çıkabileceği gibi terörist de çıkar. Şu anda hangi etnik unsur bana diyebilirsiniz ki, içerisinden hiç terörist çıkmaz. Bizim sayın Putin'le ikili görüşme dışında sayın Lavrov hep yanımızda olmuştur. Bir defa PKK ilintili tüm gruplar terör örgütüdür diye söylemişizdir. Bu Kürt olabilir, Fransız olabilir, Alman olabilir, İtalyan olabilir. Buralardan karışanlar da var. Bizi adeta Kürt düşmanı gibi lanse etmenin gayreti içerisine girmek çok yanlıştır. Ülkemde vatansever Kürt kardeşlerimiz de var. Bunları yok sayabilir miyiz? Bu lafları söylemeleri çok üzücü. Amerikalılar da zaman zaman 'Kürtleri öldürmeyin' diyorlar. Ne demek! Benim ülkemde saldırı varsa askerimi öldüren varsa el bebek gül bebek diyecek halimiz yok. CHP arkadaş veya kardeş diyebilir ama biz teröriste arkadaş veya kardeş diyemeyiz. Benim tertemiz Kürt vatandaşlarım var. Kabinemde Kürt kardeşlerim olmuştur. Partimde hakeza öyle. Bölgede şu anda Kürtleri temsil ettiğini söyleyen partinin karşısında en önemli güç biziz. Sayın Lavrov'un tespiti yanlış bir tespittir."
"2018'DE İMZALANAN İDLİB MUHTIRASI'NI ÖNEMSİYORUZ"
"İçeride bulunan terör gruplarının yanlışlarına karşı elimizden gelen her türlü tedbiri alıyoruz. İlgili birimlerimiz gerekli adımları atıyorlar. Son olarak da Savunma Bakanlığmız, istihbarat teşkilatımız muhataplarıyla görüşmeleri yaptılar. Bu görüşmelerle bir metne bağladılar. Rusya'yla varılan mutabakatta 17 Eylül 2108'de imzalanan İdlib Muhtırası'nın tüm veçheleriyle uygulanmasına büyük önem atfediyoruz."
"ADANA MUTABAKATI ÇERÇEVESİNDE KOVALAMA HAKKINA SAHİBİZ"
"Baba Esed'in zamanında atılmış bir adım. Bu muhtıranın içerisinde önemli olan başlık özellikle terör örgütlerine karşı bizim onları kovalama hakkımız var. Türkiye'den Suriye'ye mi giriyor veya bize mi geliyor, bizim onları kovalama hakkımız var. Eğer taraflar yenilenmemesi istikametinde herhangi bir tavır ortaya koymazsa bu mutabakatın devamı anlamına gelir. Böyle bir şey sözkonusu olmadığı için bu mutabakatın geçerli olduğu anlamına gelir. Mesela ABD Suriye'ye davetli değildir. Koalisyon güçleri davetli değil. Sınır tehdit altında olduğundan hareketle, Adana Mutabakatı sebebiyle bu adımı atmıştır, atmakla atmıştır. Biz üzerimize düşeni yapıyoruz, tedbirlerimizi alıyoruz, olay budur."
"KUSURA BAKMAYIN S-400 KONUSUNDA BU İŞ BİTMİŞTİR"
"Burada teknik anlaşmazlıklar sözkonusu. Sayın Obama döneminde Patriotlarla ilgili olarak satınalma talebimiz vardı. Buna maalesef olumlu cevap verilmedi. Kongre bu işe olumsuz döndü. Biz de göbeğimizi kendimiz keseceğiz, çaresine baktık. Bunlar savunma sistemi, taarruz değil. S-400 konusunu sayın Putin'le konuştuk. Kredi, teknik, ortak üretim konusunda, süre konusunda Türkiye'nin güvenliği için şart. Sayın Putin bu konuda bize çok çok olumlu yaklaştı. Kredi şartları, faiz oranları itibarıyla bize hakikaten güzel bir imkan sundu. Şimdi kalkıp da hayır bunu almayacağız mı diyelim. Yunanistan S-300'ü almış. Bulgaristan'da var. Slovakya'da yanılmıyorsam var. Burada sesiniz çıkmıyor, kalkıyorsunuz Türkiye'de olunca bu adımı atıyorsunuz. Patriotlar konusunda siz de bize bu iyi şartları sağlarsanız buna da varız. Bize haksızlığı yapan gelin anlaşalım diyor, S-400'leri bırakın diyorlar. Kusura bakmayın bitti bu iş."
"BİZİM S-400 FÜZELERİNDE GERİ ADIM ATMAMIZ SÖZ KONUSU DEĞİL"
"Türkiye gibi gerek askeri potansiyelinin gücü ortada olan bi ülkeye kimse bu haksızlığı yapamaz. Temennim odur ki, yanlış yaklaşım da bir an önce giderilir. Bizim S-400 olayında geri adımımız artık sözkonusu değildir."
"AVRUPA BİRLİĞİ İKİYÜZLÜLÜĞÜN TARİHİNİ YAZMIŞTIR"
"Avrupa Parlamentosu'nun aldığı bu kararların hiçbir kıymet-i harbiyesi yoktur. Bunlar kendileri çalıp kendileri oynuyorlar. AB ikiyüzlülüğün tarihini yazmıştır. AB üyesi ülkelerde idam yasaktır değil mi? Şimdi AB üyesi ülkeler Sisi'nin davetine icabetle resim verdiler mi? O hafta içerisinde 9 genci bu Sisi idam etti. Kendi başkanlığı döneminde 42 tane Mısırlıyı idam etti. Sen nasıl oluyor da idama hem hoş bakmayacaksınız, ondan sonra da gidip idamı gerçekleştiren böyle bir adamla aynı karede poz vereceksiniz. Türkiye'de bazı kişiler cezaevine atıldığı anda kıyameti koparan bu AB değil mi?"
"SİSİ İLE BİRARAYA GELMELERİ KARA BİR LEKEDİR"
"Bu bizi kendi yolumuzu artık çizmeye götürebilir. Biz bunların ağzının kokusunu dinlemeye mecbur değiliz. Diyeceksin ki, idam olamaz. Bana bunu söyleyeceksin. Sen 42 Mısırlıyı idam eden kişiyle yanyana poz vereceksiniz. Biz reform çalışmalarını sürdürmekte kararlıyız. Ne diyordum ben Kopenhag kriterleri olmaz Ankara kriterleri ile devam ederiz. Sisi'nin onlarla biraraya gelmesi tarihi bir lekedir. AB bundan kurtulamaz."
"VENEZUELA'DAN BİZE GELEN HERHANGİ BİR ŞEY YOK"
"Madura seçilmiş bir liderdir. Guaido Meclis Başkanlığına gelmiştir. Bunu eyalet valisi gibi atama gayretleri var. Seçilmiş bir lider olmadığın halde insan utanır! Sen seçimle Venezuela'nın başına gelmiyorsun ki. Senin demen lazım ki, 'Beni Venezuela halkı seçmediği sürece böyle bir şeye talip olamam'. Öyle anlatıyorlar ki, sanki her taraf açlık, sefalet şu bu falan. Kısa bir süre önce oradaydım, böyle bir şey yok."
"BU VENEZUELA'NIN ALTIN VE ELMASLARINA EL KOYMA OPERASYONUDUR "
"Venezuela'nın altınlarına el koyma operasyonundan başka bir şey gözükmüyor. Afrika'da da aynı şeyler yapıldı. Benim ülkeme Venezuela'dan kaçıp gelen herhangi bir şey yok. Şu anda Venezuela'da devlet sıfırlanmış değildir ki. Ticari ilişkiler sebebiyle oradan herhangi bir yetkili gelir bizim yetkililerimizle görüşmesini yapar. Olay budur. Guiado Türkiye'yi tanımadığı için. O Türkiye'yi kabile devleti zannediyor. Bizim darbelere karşı açık ve nettir. Bunu biz 15 Temmuz'da ortaya koyduk. O darbe olayında bize ilk olumlu mesajla yaklaşan Maduro olmuştur. Madura'ya karşı yapılan darbe girişimine uzak durmamız sözkonusu değildir. Halkıyla birlikte yürüdüğü sürece desteğimiz olacaktır."