Yazdır

Erdoğan: Anketlere güvenim kalmadı

Tarih: 23 Şubat 2019 - 22:16

Erdoğan, seçim anketleri ile ilgili yaptığı açıklamada "Anketlere pek güvenim kalmadı. Geçtiğimiz seçimlerde gördük, yaşadık" şeklinde konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçim sürecini, AK Parti'nin projelerini, dış politikada yaşanan gelişmeleri, terör örgütlerine karşı yürütülen mücadeleyi, ekonomide gelinen noktayı ve tüm merak edilenleri CNN TÜRK-Kanal D ortak yayınında değerlendirdi.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;

Öncelikle tabii bu ortak yayın sebebiyle tüm halkıma en kalbi duygularla selam, sevgilerimi gönderiyorum. Bugün önce sabah tershane İstanbul ile adım attık. Şimdi Haliç kıyısında çok çok muhteşem bir proje 2020 kasım ayına kadar hayata geçecek. Bugün onun temel atma törenini gerçekleştirdik.

MEYDANLAR GAYET İYİ

Biz şu anda seçim kampanyası sebebiyle erken başladık. Erken başladığımız seçim kampanyasıyla birlikte gerçekten meydanlar iyi. Gün geçtikçe tabii ki vatandaşın özellikle verilen mesajları alması, verilen mesajlar üzerinden istikametini belirlemesi bir bunlar var. Bir de ideolojik formatlamayla siyaseti değerlendiren kesim var. 

Benim aziz milletim diyoruz ki yapılan yatırımlarla, bu ülkeye en ufak yatırımı olmayan, kazanım sağlamayanların ideolojik formatlamasına benim halkım bu tuzağa düşmemeli. Bize hangi yerel yönetim ne kazandırdı diye bakılması gerektiğini düşünüyorum. İzmir'de, Ankara'da, Adana'da, Mersin'de kimler kazandırdı bakılması gerekiyor. 

Muğla'da önce Fethiye ilçesine uğradım, planda yoktu hemen haber gönderdim. Bodrum'da herhangi bir hazırlık yok, orada duvarın üzerine çıktık, toparlanmış olan Bodrumlu kardeşlerime seslenme fırsatı bulduk. Yoğun bir çalışmayla devam ediyoruz. 

PLANLAR UZUN VADEDE OLACAK

Manifestodaki başlıkları anlıyorum, bunların tekrarında çok çok büyük faydalar var. Birinci sırada tabii şehir planları büyük önem arz ediyor. Ne tür sıkıntılar çekiyorsak plansızlıktan çekiyoruz. Bundan böyle bizim yerel yönetim anlayışımızda uzun vadeli ve kesinlikle hakkaniyete uygun şekilde planlar hazırlanacak. İkincisine gelince alt yapı ve ulaşım sorunları. 

"BUNDAN ENDİŞELİYİM, KORKUYORUM"

En son bir felaket yaşadık Kartal. 3 kat izin almış, 3 kat izni 8 kadar 10 kata çıkarmış. Bu tamamen kaçak yapılaşma. İstanbul'un da Türkiye'nin de değişik yerlerinde hepsinde buna benzer kaçak yapılaşmalar var. Bu kaçak yapılaşmalar bizi tehdit ediyor. İstanbul'un deprem bölgelerinde bu sıkıntılar var. Buralar deprem bölgesi, buralarda sıkıntılar var. Büyük depremde faturası ne olur belli değil. Ben bundan endişeliyim, korkuyorum.

Kentsel dönüşüm dedik çalışma başlattık. Kentsel dönüşümde biz burada oturanlara kiralarını verelim, kendileri hemen kiraya geçsinler. Biz sonrasında burayı gönüllülük esasına göre yıkalım, TOKİ ile olmazsa müteahitler ile burada konutları yapalım ve bu konutlara kendilerini oturtalım. Başka yerlerde TOKİ konutları var buyursunlar orada otursunlar. 

Kentsel dönüşüm şehir güzelliğini de getirecek. Benzersiz şehirler anlayışı ile de tarihten gelen hikayelere uygun inşa edelim. Bunu yaparsak daha güzellik katacak. 

"SOSYAL BELEDİYECİLİĞİ ÖNEMSİYORUM"

Sosyal belediyeciliği çok önemsiyorum. AK  Parti belediyeciliği zaten tanımında bir sosyal belediyeciliktir. Doğrudan insana dokunan, saygılı olan bir belediyecilik anlayışıdır. Dikey mimariden bir an önce sıyrılmak gerek. Bizim kültürümüzde yatay şehirleşmeyi görürsünüz. Süleymaniye'nin etrafı şu an yenileniyor. Aslına uygun olarak inşaa edilecek. Bitince bambaşka olacak.

"BÜYÜK ORANDA HALLETTİK"

Bu atık sular meselesi. Bakın biz bu atık suların kesinlikle denize deşarj edilmemesi noktasında çok büyük uyarılar yaptık. İzmir Körfez'de kokudan geçilmiyor. Ulaşımda biz ciddi manada sıkıntılar yaşıyoruz ama İstanbul'da bütün bu sıkıntılı ulaşımı, gerek metroyla metrobüs anlayışı getirmek suretiyle toplu taşımacılığı öne çıkararak büyük oranda hallettik.

DİKEY MİMARİ

Gerçekçi olmak lazım. Bazı konularda, belediye başkanları, belediye meclisleri sizler gibi düşünmeyebilirler. Benim arsam buradaki nüfusa cevap vermiyor. Onun için burada zemin +3 ile hareket edersek, buradaki vatandaşın konut ihtiyacını karşılayamayız diyorlar. Bunun için mecburuz diyorlar. Burada haklı oldukları yerler de var ama TOKİ aracılığıyla bazı farklı adımlar atılabilir.

Ben belediye başkanıyken İstanbul'un nüfusu 8 milyondu. Şimdi 15 milyona çıktı. Ben o zaman söylemiştim, İstanbul'a gelene soralım; paran var mı, işin var mı, evin var mı?Sonra dediler ki belediye başkanı pasaportun var mı diye soruyor.

Mesela bugün Londra'da öyle kafanıza göre yaşayamazsınız. Otomobille Londra'da kafanıza göre gezemezsiniz. Maalesef bizde toplu taşıma kültürü fazla gelişmedi. Mesela Marmaray, milyonlarca insanı Sirkeci'den Üsküdar'a geçirmiştir. Aracını bırakıyor Marmaray'a biniyor. Zamanını da planlıyor. Kendi arabasıyla gitse bu mümkün değil.

TOPLU TAŞIMA YAYGINLAŞMALI

Bugün Londra'da siz kalkıp da gidip her yere yerleşemezsiniz. Otomobilinizde giremezsiniz, Türkiye'de bu konuşulduğu zaman farklı yerlere çekiliyor. Biz şimdi özellikle toplu taşıma kültürünü yaygınlaştıralım ki benim vatandaşım otomobille her yere gitme anlayışı içinde olmasın. Şimdi buna bir örnek vereyim; mesela Marmaray. Milyonlarca insanı Üsküdar'dan Sirkeci'ye geçirmiştir.

1994 öncesi ile bugünkü İstanbul arasında nasıl bir İstanbul görüyorsunuz?

94 öncesi İstanbul yaşanır İstanbul değildi. Çöp, çukur, çamur. Çöp dağları vardı. Çukurlar vardı, çamurdan geçilmiyordu. Ben bot giyip bağcılarda seçim kampanyası yaptım, Güngören'de seçim çalışması yaptım. Biz oradaki seçimleri de 5 ilçeyi de bir arada kazandık. Ondan sonra oralar süratle değişmeye başladı.

Bu başarı bir şeye inanmanın neticesidir. Büyükşehir Belediyesi olarak ilk hamleyi çöp üzerinden yaptık. Bir yıl içinde biz neticeye vardık. Habitat bildirgesine en temiz şehir olarak İstanbul girdi.

Biz geldiğimizde İstanbul'da doğalgazın girdiği ev sayısı 50 bindi. Ben belediye başkanlığını bıraktığımda 1 milyon 250 bin eve doğalgazı verdik. Bu hava kirliliğinin azalmasını getirdi. Hava kirliliğinin en önemli sebebi kömürlerdi. O zaman gazeteler maske dağıtıyordu.

O zaman en büyük sorunlardan birisi de susuzluktu. Gidiyorlardı tankerden verilen suyu alıyorlardı. Rezalettir, o çamurların içinde anneler, ellerinde el arabalarıyla sıraya girip tekrar ellerinde bidonlarla geri dönerlerdi.

"2050'YE KADAR SU İHTİYACI YOK"

İstanbul'un 2050'ye kadar su ihtiyacı giderilmiş vaziyette. 

Şu anda İETT'nin 6 bini aşkın otobüsü var.

İSTANBUL DEPREME NE KADAR HAZIR?

Kentsel dönüşüm neden gündeme geldi, bu soruya cevap bulmamız lazım. Biz kaçak yapılaşmayla devam edersek deprem faturası bize çok ağır olur. Bugün Japonya'ya bakıyorsunuz 8 - 9 şiddetinde deprem oluyor. Neticeye baktığınız zaman ağır bir durum söz konusu değil.  Zemin etütleri ona göre, inşaatlar ona göre yapılıyor. 

Bizde ise bakıyoruz kullanılan malzemeden, Kartal'da gördük, deniz kumundan tutun, inşaat demirlerine kadar, bunların hepsi hurda. Kullanılması gereken çimentosu falan bunlarda bu hassasiyet yok. 3 kat olması gereken yer 8 kat 10 kat olursa bunlar karşınıza bedel olarak gelir.

TOKİ bu hassasiyetlerin içindedir. Tüm hassasiyetlere dikkat ediyor. Biz de bu konuda arkadaşlarımızı sıkıştırıyoruz. En ufak bir taviz, fire vermememiz lazım. TOKİ'yi biz para kazansın diye değil, şehirleşmede güveni, güzelliği yakalayalım diye kurduk. Benim vatandaşım da huzur için de buralarda yaşasın.

Kentsel dönüşüm dediğimiz olay da bu. Ama vatandaşın da bize yardımcı olması lazım. 

'Benim binam kaliteli değil' noktasından bakmıyor. O yine 'Benim şu anda 5 çocuğum var en azından 5 çocuğumun da birer dairesi olması lazım' diyor. Buradan baktığı için işimizi zorlaştırıyor. Böyle olunca netice almak zorlaşıyor. Medyanın, vatandaşın bize çok yardımcı olması lazım. Kartal'da olduğu gibi, 21 vatandaşımız öldükten sonra 'eyvah eyvah' deniyor.

Kartal'da ilk olarak 10 binanın yıkım kararını çıkardık. Orada dinlemedik. Bundan sonra da dinlemeyeceğiz. İhbarlar geliyor. Bakanlıklarımız vasıtasıyla tüm oralarda yıkım noktasında sorunlu olan yerlere Valilik yazılarını gönderiyor. Oraların boşaltılarak, kiralarını biz devlet olarak vereceğiz. 

ANKET AÇIKLAMASI

Anketlere pek güvenim kalmadı. Geçtiğimiz seçimlerde gördük, yaşadık. Şimdi Ankara'da tecrübe ve dürüstlük önem arz ediyor. Biz Ankara'ya çok çok önemli bir ismi aday koyduk. 

"AFİŞLERDE CHP'NİN LOGOSU YOK"

Ankara'da Özhaseki Bey yoğun bir çalışmanın içerisinde. Ankaralı kardeşlerim vatandaşlarım, sayın Özhaseki ile bu yola devam etme kararı verirse Ankara çok şey kazanacak. CHP'nin adayının afişlerinin altında CHP'nin logosu yok. CHP'nin adayı olduğu bilinirse oy alamayacağını biliyor. Siyaset bir kere şeffaf olarak yapılır. Gizli olarak yapılmaz. CHP'nin yanında kim var HDP var. HDP'nin arkasında kim var PKK var. İYİ Parti kimlere destek veriyor, bunlara destek veriyor. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Mehmet Özhaseki ise Cumhur'un adayı olarak ortada. Mahsur Yavaş kimin adayı?  

KAYYUM ATAMALARI OLACAK MI?

Terörle ilişkisi olmayan seçim kazanmışsa, o insanlara adımımız olmaz. Ama terörle ilişkisi seçim öncesi tespit edilememişse, daha sonra tespit edilirse onu orada tutmayız. Bunu ben değil yasalar söylüyor. Devletten aldığı parayı Kandil'e boca ediyorlar. Biz bu milletin parasını yatırım yapsınlar diye ödüyoruz.

Tabii ki kayyumlar atanabilir. Bu kanunun, hukukun verdiği bir haktır. Biz halkımızı zulme teslim edemeyiz.

"DEMOKRASİ YERELDEN BAŞLAR"

Bir defa olayı şöyle ele almak lazım, bir devletin bekası var. Yerel yönetimler nedir? Yerelin de kendi içinde bekası vardır. Demokrasi bir kere nereden başlar, yerelden başlar. Yerelde demokrasi yoksa genelde hiç olmaz. Yerelde beka meselesi hallolmadıkça genelde o sıkıntı yaşar. Dolayısıyla yerelde de biz beka meselesini çözüme kavuşturmamız lazım. Cumhur İttifakı bunu kanıtlamıştır. Ülkenin bekası için taban ve teşkilatlar uyum içinde çalışmaya devam ediyor. Zillet İttifakı kendi içinde koltuk kavgasında. Biz ülkenin geleceğini inşaa etmeye çalışıyoruz. 

Kayyum atamalarında geç kaldık. Daha zamanlı yapsaydık Güneydoğu çok farklı bir konumda olurdu. Bu ülkeyi bölmek isteyenlerle yapılan ittifakı ne tarih ne millet affetmeyecektir.

HDP'NİN ADAY GÖSTERMEMESİ

HDP, Güneydoğu'da aday gösteriyor. Onun aday gösterdiği yerde CHP, İYİ Parti aday gösteriyor mu? İYİ Parti'nin aday gösterdiği yerde HDP, CHP aday gösteriyor mu?

İzmir aynı durumda. Mersin'de Adana'da durumlar aynı. Birinin olduğu yerde bir diğeri yok. Bazı yerlerde hesap şaşırması oluyor, buna girmedikleri oluyor. Olay çok daha ileri gidiyor. Pensilvanya'nın talimatları, Kandil'in talimatları var. 'Güneydoğu'da Doğu'da kendi adaylarımızı destekleyeceğiz ama Batı'da AK Parti'nin MHP'nin kazanmaması için biz aday göstermeyeceğiz' diye çok açık net kendi ekranlarından da bunu dinledik.

"FETÖ VE KANDİL KOORDİNELİ"

Bu tür şeylerde Kandil de Pensilvanya da iletişim ağları kesilmiş değil. Yeri geliyor Pensilvanya bunlarla koordine vaziyette. Bunların siyaset etme anlayışını etkiliyor. Aynı şekilde Kandil'de verdiği mesaj ve isimlerle bunları etkiliyor. Nerede aday çıkaracağız, çıkarmayacağız bunu belirleme noktasında kalıyor. 

"KONTROLLÜ DARBE" TARTIŞMASI

Bay Kemal'in kullandığı bu sözü, FETÖ elebaşısı da kullandı. 16 Temmuz'da 'kontrollü darbe' dedi, orada kendisi açığa çıktı. Bunu ilk önce FETÖ kullandı daha sonra da o kullandı. Bay Kemal kendini bununla güvence altına almak istedi ama alamadı. Havalimanından kaçışı görüntülendi. Bay Kemal neden FETÖ ile aynı ifadeleri kullanıyor? Çok ciddi açıkları var. Tüm hayatı yalan ve iftira üzerine kurulu olduğu için bunlardan kurtulamıyor. 

EKONOMİDEKİ SPEKÜLASYONLAR

Bu yeni bir kampanya değil. S&P'nin Türkiye'ye karşı politik bir davranışı söz konusu. Bu değerlendirmeler ekonomik gelişmelerden uzak, siyasidir. Bizim S&P ile bir ilişkimiz kalmadı.

Bankacılık sistemimiz sağlam bir şekilde yoluna devam ediyor. Rakamlar da bunu ortaya koyuyor. 

BDDK bu yıl sorunlu kredi oranının yüzde 6 olacağını söylüyor. Nereye düştüğü göstermesi açısından bu da önemli. Sektörlerin genelinde bu oran en kötü senaryoda bile çift haneye ulaşmayacak. Bankacılık bu konuda iyi durumda.

TANZİM SATIŞ NOKTALARI

Şunu çok açık net söylemem lazım. Tabii bundan özellikle zincir marketler rahatsız oluyor. Biz nereden bu işe girdik. Patates, soğan, patlıcan... Buralardan bir işe girdik. Baktık ki patatesler, soğanlar depolanıyor. Benim vatandaşım maalesef üreticiden 2- 3 TL'ye alınıyor. Benim vatandaşıma geldiğinde 8- 9 - 10 TL'ye geliyor. Zincir marketlerde bunun daha ileri seviyede olduğunu söylediler. Ben özel olarak bazı arkadaşlarımı gönderdim. Biz AK Parti belediyelerle bu işe girelim, hemen süratle çadırları kuralım. Bu çadırlarda biz vatandaşa hemen bu adımı atalım dedik. Bu adımı attık, bir anda fiyatlar yüzde 50 düştü. Fiyatlar düştükten sonra bu dediğiniz gündeme geldi. Buradaki ürünleri çoğaltamaz mıyız? 31 Mart'a kadar bu süreci devam ettireceğiz.

"81 VİLAYETTE TANZİM SATIŞLARI OLUŞTURURUZ"

Zincir marketler neden rahatsız oluyor? Biz vatandaşımızın günlük temin etmek zorunda kaldıklarını temin ediyoruz. Et - kıymada da siz aynı oyunları oynadınız. Biz sonra ithale girince fiyatlar düştü. Biz bu zulme ortak mı olacağız? Biz devletsek bu zulmü ortadan kaldıracağız. Biz o zaman 81 vilayette tanzim satışları oluştururuz. 

OTOMOTİVE TEŞVİK GELİYOR MU?

İç pazarı tekrar hareketlendirmek için BDDK kredi kartları ile ilgili bir açıklaması oldu. Taksit sınırında vadenin uzatılması konusunda açıklaması oldu. Bu ciddi manada tüketiciyi rahatlatacaktır.

TRUMP İLE GÖRÜŞME

Yani açıklamada da anladığınız gibi, aramızdaki bugüne kadar da sayın Trump ile ikili görüşmelerimiz olumlu geçer, olumlu geçmektedir. İş Suriye konusuna gelince olumlu bir görüşme yaptık diyebilirim. Savunma Bakanımız Washington’daydı. O da görüşmelerini yaptı. Bu görüşmeler ile birlikte iş daha iyi noktaya gelecek. Net bilgileri Sayın Bakan'dan alacağım. 75 milyar dolar hedefimiz de çok çok önemliydi. Patriotlar meselesi... "Sizin döneminizin değil Obama döneminin getirdiği neticedir. O zaman biz talep ettik. Obama Kongre'den bunu halledebilseydi bu noktaya gelmeyecektik." Kendisi de bana 'çok haklısınız' dedi. Trump, Amerika'ya davet etti. Önce 'ben sizi bekliyorum' dedim. Tabii öbür tarafta bizim Rusya Federasyonu ile olan ilişkiler olumlu bir şekilde devam ediyor. 

"1-2 HAFTA İÇİNDE GÖREVE BAŞLAYACAK"

Şu anda gayretimiz bunun için. Uzun zamandır Amerika'nın Türkiye'de büyükelçisi yoktu. Şu anda çok önem verdikleri bir ismi Türkiye'ye büyükelçi olarak atıyorlar. Belki 1-2 hafta içerisinde büyükelçi göreve başlayacak.

31 Mart'tan sonra belki bir Washington ziyareti yapma  durumum olabilir, belki kendisi (Trump) Türkiye'ye bir ziyarette  bulunabilir.

GÜVENLİ BÖLGE KONUSU

Güvenli bölge konusunda Sayın Trump ile aslında olayı belli bir noktaya taşıdık. Güvenli bölgeyi bizim stratejik anlayışımız dışında bir yere tanışırsa kabul etmemiz mümkün değil. Burası benim sınırım. 

ADANA MUTABAKATI

Suriye'deki varlığımızı meşru kılıyor.

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/erdogan-anketlere-guvenim-kalmadi/1390147