Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, geçen yıl Türkiye Petrollerinin yaklaşık 70 civarında sondaj gerçekleştirdiğini belirterek, "Bu sene hem denizde hem karada onu iki katına çıkaracağız. En büyük keşfimiz inşallah denizde olacak." dedi.
Sakarya'nın Serdivan ilçesindeki AK Parti Seçim İrtibat Ofisi açılışına katılan Dönmez, AK Parti'nin sadece hükümette attığı başarılı adımlarla anılmadığını, belediyecilikte de marka şehirler çıkartan bir parti olduğunu söyledi.
Dönmez, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 1994'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğinde İstanbul'un "mega kent" değil, "mega köy" olduğunu dile getirdi.
İstanbul'un o dönemde birçok sorunlar yaşadığını anlatan Dönmez, "Önce Rabbine sonra milletine güvenen liderimiz sayesinde bu ve buna benzer birçok problemlerin üstesinden çok kısa süre içerisinde geldik. Seçmen ve seçilenin birbirine olan itimadı sayesinde Cumhurbaşkanımız sadece İstanbulluların değil mazlum ve mağdur olmuş tüm dünyanın sevilen bir lideri oldu." ifadelerini kullandı.
Bakan Dönmez, daha sonra Serdivan ilçesindeki bir restoranda, kentte faaliyet gösteren elektrik, gaz dağıtım ve sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle bir araya geldi.
Burada konuşan Dönmez, enerjiye, özellikle dışarıdan enerjiye bağımlılığın kritik bir sorun olduğuna değinerek, güçlü Türkiye için bağımsız enerjiye sahip olunması gerektiğini vurguladı.
Özellikle son birkaç yıldır bu çerçevede milli enerji, maden politikasının hedeflerini ve amaçlarını belirlediklerini anlatan Dönmez, "Üç amaç var, arz güvenliği, yerlileştirme ve ön görülebilir piyasalar. Arz güvenliği klasik anlamda ihtiyacınızı karşılayacak kadar bir enerjiye sahip olmanızdır. Bunu ithal de yapabilirsiniz. Dünyadaki her ülke kendi kaynaklarına yeteri kadar sahip olamayabiliyor. Bizim batımızdaki ülkeler açısından baktığınızda onlar da bu enerji kaynaklarını yetersiz olduğu için dışarıdan ithal ediyorlar. Bizim doğumuzdaki ülkelere gittiğinizde orası kaynak açısından imkanları bol, kendi ihtiyaçlarını karşıladığı gibi birçok talebi de dünyada karşılar duruma gelmişler. Bizim durumumuz biraz karışık. Doğusunda kaynaklar açısından oldukça zengin ülkeler, batısında da kaynakları yetersiz, bu ihtiyaç malzemelerine oldukça fazla gereksinim duyan bir dünya var. Biz bir yerde burada geçiş noktasındayız." şeklinde konuştu.
Dönmez, şunları kaydetti:
"Ülkemizin birincil enerji kaynakları açısından 4'te 3'lük kısmını ithal ediyoruz maalesef. Elektrik üretimi açısından baktığımızda yüzde 50'sini yerli kaynaklardan yüzde 50'sini de ithal kaynaklardan elde ediyoruz. Her yıl ortalama 40-45 milyar dolar, enerji ithalatına bedel ödüyoruz. Cari açığımızın en önemli etkenlerinden, sebeplerinden birisi. Bu, bize, Bakanlığımıza, çalışanlarımıza, bu sektörde çalışanlara ciddi anlamda bir sorumluluk yüklüyor. 'Varsa bulun' mesajını aldık, karada denizde bu tip doğal kaynakları aramak için de var gücümüzle çalışıyoruz."
"Yerli kömürde ciddi anlamda bir potansiyelimiz var"
Bakan Dönmez, yerli kömürde ciddi anlamda bir potansiyelin olduğuna işaret ederek, son 10 yılda bulunan keşif miktarının 10 milyar tonu geçtiğini, şu anda 20 milyar tona yaklaştığını söyledi.
Geçen yıl yerli kömür üretiminde Cumhuriyet tarihi rekoru kırıldığını vurgulayan Dönmez, şöyle devam etti:
"101,5 milyon ton. Buna rağmen hala biz yurt dışından 30 milyon ton civarında kömür ithal ediyoruz. Ödediğimiz rakam 3-4 milyar dolar. Kömürümüzün kalitesi bir ithal kömürle kıyaslanacak kadar değil, daha düşük kalitede ama daha düşük kalitede bile olsa bugünkü teknolojinin getirdiği imkanlarla biz onu emisyon değerleri açısından uygun şartlara taşımak suretiyle değerlendirme imkanına sahibiz. Onun için arkadaşlarımıza 'Bize, Bakanlığımıza, EPDK'ya ithal kaynaklara dayalı elektrik üretim tesisi için başvurmayın, artık bu kapıyı kapatıyoruz.' dedik. Eğer yatırımı yapacaksanız yerli ve yenilenebilir kaynaklarla alakalı istediğiniz başvuruyu yapabilirsiniz, kapımız açık. Bugüne kadar hangi yatırım olursa olsun gerek ithal gerek yerli onların da başımızın üstünde yeri var çünkü bu piyasaya, ülkeye ve geleceğine inanarak bu yatırımları yaptılar."
"En büyük keşfimiz inşallah olursa denizde olacak"
Petrol ve doğal gaz açısından da rezervlerin çok tatminkar olmadığını, toplam petrol ihtiyacının yüzde 8'inin üretilebildiğini, doğal gazda ise bu oranın yüzde 2'lerde olduğunu belirten Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yılmadan, sondaj sayımızı arttırmak suretiyle hem petrolde hem gazda küçük büyük demeden ekonomiye kazandırmanın gayreti ve çabası içerisindeyiz. Geçtiğimiz yıl milli kuruluşumuz Türkiye Petrolleri yaklaşık 70 civarında sondaj gerçekleştirdi. Bu sene hem denizde hem karada onu iki katına çıkaracağız. En büyük keşfimiz inşallah denizde olacak. Fatih sondaj gemimizi bildiğiniz gibi filomuza kattık. Geçtiğimiz yıl çalışmalara başladık ekim ayında, şu anda artık kaynak noktasına ulaşmaya oldukça yaklaştık 4 bin 200-4 bin 300 metrelerdeyiz. Hedefimiz 5 bin-5 bin 500 metreler. Var mı yok mu bilgisini önce merak ediyoruz. Varsa keşfin büyüklüğü, rezervin kalitesiyle alakalı çalışmalar yapacağız. Doğu Akdeniz bu açıdan diğer keşiflerin yapılmasıyla birlikte bize ümit veren bir potansiyel içeriyor."
Trakya'da doğal gaz bulunması
Karada hidrokarbon kaynaklarının araştırılmasının devam ettiğini anımsatan Dönmez, iki gün önce Trakya'da önemli bir keşif olduğunu söyledi.
Türkiye Petrollerinin yıllık üretimini iki katına arttıracak bir keşif olduğu bilgisini veren Dönmez, "Bu 3 milyar metreküplük rezerv bizim toplam ihtiyacımızın yanında çok ciddi bir oran olmayabilir ama şimdi bir kovanız var ve içi boş, artık orada bir bardak olmuş, birisi bir kaşık taşımış buna bakmıyoruz. Biz kovaya, bardağın dolu tarafına baktığımız gibi bakıyoruz. Bahsettiğimiz rezerv 300 bin hanenin 10 yıllık ihtiyacına eşit. Adapazarı ölçeğinde 225 bin konut abonemiz var. Bunun üzerine 75 bin daha koyduğumuzda bir Adapazarı'nın tüketimine eş değer bir rezerv bulmuş olduk. Bunlar yetmez ama çalışmalarımıza devam edeceğiz." diye konuştu.
Doğal gazda son 15 yılda sessiz bir devrim yaşandığını kaydeden Dönmez, "2002'de sadece 5 büyükşehirde ve 50 ilçede doğal gaz kullanan ülke, bugün itibarıyla 81 il merkezinde ve 510 yerleşim merkezinde doğal gaz kullanır hale geldi. Ülke nüfusunun neredeyse 3'te 2'si doğal gaza erişebilir durumda. Bugün köylerimiz 'Artık doğal gazı bize de getir.' demeye başladı." ifadelerini kullandı.