TBMM Başkanı ve AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, MHP Ümraniye İlçe Başkanlığı'nın Ümraniye Nikah Sarayı'nda düzenlediği "Cumhur İttifakı İstişare Toplantısı"nda yaptığı konuşmasına, toplantıyı düzenleyenlere ve İstanbul için düşüncelerini paylaşanlara teşekkür ederek başladı.
Cumhur İttifakı'nın kendileri için ne ifade ettiğine değinen Yıldırım, "aynı yöne bakan kardeşler" olduklarını vurgulayarak, şunları söyledi:
"Rabbimiz 'Elestü Bi Rabbiküm' diye sorduğunda 'Kalu Bela' diyen bir topluluğuz. Kıblesi bir insanlarız. Hira Dağı kadar Müslüman, Tanrı Dağı kadar Türk'üz. Etle tırnak gibiyiz. Can ile cananız. Birimiz üşüse, diğerimiz hasta oluruz. Aynı pınardan su içen, aynı aşa kaşık sallayan insanlarız. Bizler bardak, maşrapa kullanmadan aynı pınardan su içmiş insanlarız. Dinimiz bir, milletimiz bir. Ayrı gayrı nedir bilmeyiz. Kibiri şeytandan biliriz. Ayrımcılığı da sevmeyiz. Doğuştan kulağımıza ezan okundu, kamet getirildi. Yani bizi biz anlarız. Bir cemiyet içinde otursak, kaşla gözle anlaşırız. Samimiyetimiz, muhabbetimiz daha tokalaşırken belli olur. İçimiz dışımız birdir. Bugüne kadar çok ama çok imtihan edildik. Birbirimizi yeterince sınadık. Artık meselenin de adını koyduk ve 'Cumhur İttifakı' dedik bir araya geldik.
Bir araya geldik çünkü hepimiz Türk milletinin istiklalinden ve istikbalinden sorumluyuz. Milliyetçi, aynı zamanda muhafazakarız. Mehmet Akif’in Safahat’ını, Necip Fazıl’ın Çile’sini okuduk. Abdülhamid'e 'Kızıl Sultan' diyenlere de, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e iftira atanlara da karşı çıktık. Çanakkale’de birlikte savaştık, Sarıkamış’ta birlikte mücadele ettik. Mehter sesini duyunca coşmayan kimse var mı? 'Allah' demeden gün geçiren var mı? Yok."
"Bizim mesele memleket meselesi"
Yıldırım, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "nefislerini aşan insanlar" olduğuna vurgu yaparak, şöyle devam etti:
"Bugün yaşadığımız sürecin adını doğru koydular ve 'beka sorunu' dediler, bu sorunun çözümü için bir araya gelmeye karar verdiler. Bir belediye başkanlığı eksik, bir belediye başkanlığı fazla olsa neye yarar? Mesele memleket olunca, gerisi teferruattır. Bir belediye meclis üyeliği eksik, bir belediye meclis üyeliği fazla ne anlam ifade eder? O da hiç önemli değil. Çünkü bizim mesele memleket meselesi. Pazara kadar değil, mezara kadar gidecek bir beraberliğin temelini attık.
Bu nerede oldu? Bu işin içinde olan bir kardeşiniz olarak o 15 Temmuz alçak darbe girişime muhatap olan biri olarak söylüyorum. O akşam ilk görüşmemizi Cumhurbaşkanımızla yaptık, hemen ardından ikinci arayan MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli... Ve o gece bana söyledikleri hakikaten tarihe geçecek sözlerdi. İşte Cumhur İttifakı 'beka meselesi'nin başlangıcı o gecedir. 7 Ağustos tarihi artık Cumhur İttifakı'nın Türkiye'ye ilanı meselesidir. Ve ondan sonra başlayan süreci hatırlayın. Başbakanlığı döneminde 95 yıl darbe, vesayet üreten sistem değişikliğinin Sayın Devlet Bahçeli'nin 4 Ekim 2016'da kamuoyuyla paylaştığı 'mevcut durum, hukuki temele oturtulmalıdır' diye başlattığı süreç ve sonrası Anayasa değişikliğinin Meclis'e getirilmesi ve ondan sonra ilk imtihan 16 Nisan halk oylamasıyla Cumhur İttifakı ilk imtihanı başarıyla verdi."
"Erdoğan ve Bahçeli’nin liderlikleri çok ama çok önemli"
Cumhur İttifakı’nın ilk defa yerel seçimlerde birlikte hareket ettiğini hatırlatan Yıldırım, bu seçimde de başarıyla çıkacaklarına inandığını vurgulayarak, "Samimi olanlar ile sahte olanlar bu süreçte kendini gösterecek. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli’nin liderlikleri çok ama çok önemli. Aynı milli kökten gelen, aynı maneviyattan beslenen siyasi taban iş birliğini gerçekleştirdiler. Bu iş birliği küçük beyinleri aşacak büyüklükte. Bu aşamaya gelmek öyle kolay olmadı. Cumhur İttifakı hepimizin önünde büyük bir fırsat. Ne birimizin, ne ötekimizin dediği olmayacak, ikimizin dediği olacak. Yani birlikte kazanacağız. Gaspıralı İsmail’in söylediği gibi 'Dilde, Fikirde, İşte Birlik', Cumhur İttifakı'nın özünü teşkil etmektedir. Doğru bir istikamette ilerliyoruz. Milliyetçi olmanın ırkçılık olmadığını, 'Müslümanım' demenin gericilik olmadığını gayet iyi biliyoruz. 20’inci yüzyılı ıskalamış bir ceddin torunlarıyız. 21’inci yüzyılı da kaybetmek istemiyoruz. Koca imparatorluk Tanzimat'tan sonra erimeye başladı. Niye? Nifaktan dolayı." ifadelerini kullandı.
Binali Yıldırım, "İstanbul, 11 yaşındaki Binali'yi Binali Yıldırım yapan şehirdir. Bu şehre benim borcum var. Şimdi bu şehre bu borcu ödeme vaktidir. Ümraniye'de iki Yıldırım var, birisi İsmet Yıldırım, birisi Binali Yıldırım. İsmet Yıldırım'a oy verirken isimleri karıştırmayın, biraz da bana verin." dedi.
İstanbul mutlu olursa Türkiye'nin de mutlu olacağını belirten Yıldırım, şöyle konuştu:
"Çünkü İstanbul, Türkiye'nin özetidir. İstanbul'u kazanan Türkiye’yi kazanır. İstanbul'u kazanan Türk dünyasını kazanır. Çünkü İstanbul, sadece Türkiye’nin değil, bölgenin hatta dünyasının da baş şehridir. Biz söylemiyoruz, Napolyon'nun sözü. Napolyon asırlarca önce 'Dünya tek devlet olsaydı başkenti İstanbul olurdu' diyor. Kıtaların birleştiği bu güzel şehir, birçok dönem ticaretin baş şehri olmuştur. Ecdadımız Osmanlı döneminde de böyle oldu. Türkiye'nin başkenti Ankara, ekonominin başkenti de İstanbul. Bu sebepledir ki, tarihten İstanbul’u çekip alsak geriye kocaman bir boşluk kalır diyoruz. Aynı sözü Türkler için de söylüyorlar. İkinci Dünya Savaşı döneminde Türkiye’de yaşayan ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi kurucularından olan Prof. Dr. Fritz Neumark’a göre, 'Türkleri tarihten çekip alsanız, tarih diye bir şey kalmaz' Türklerin tarihteki yerini tespit etmek için söylenmiştir. Çünkü Türkler, insanlık tarihinin en dinamik milletidir. Türkleri tarihten çekip alırsanız, Çin tarihini de, Arap tarihini de, Rus tarihini de, Fars tarihini de, Yunan, Bulgar, Makedon tarihini de yazamazsınız, İngiliz tarihini de yarım yamalak yazarsınız. Çünkü Türkler, tarih yapıcı bir millettir. Eğer birbirimize yaslanırsak, ülkemize, milletimize büyük hizmetler yaparız. Bunun için birbirimizi başkalarından dinlemek yerine, doğrudan konuşacağız. İstersek bunu çok kolay yaparız."
İyi bir seçim kampanyası sürdüreceklerini dile getiren Yıldırım, "İstanbul’a ve İstanbullulara neler yapacağımızı gayet iyi biliyoruz. Çünkü yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır. İstanbul dünyada en fazla görülmek istenen şehir. Sorunları yok mu? Var. Ama şunu aklınızdan çıkarmayın, sorunları torunlara bırakacak değiliz. Sorunları çözeceğiz. UIaşım ve trafik benim işim. Türkiye'de çözdüm, İstanbul'da da hayli hayli çözerim." dedi.
Toplantıya, MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, AK Parti ve MHP milletvekilleri, AK Parti Ümraniye Belediye Başkan Adayı İsmet Yıldırım, iki partinin yöneticileri ve üyeleri katıldı.