Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, Genel Sekreter Antonio Guterres'in DEAŞ raporu ve uluslararası barış ve güvenliği tehdit eden terör eylemlerini görüştü.
Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Vassily Nebenzia, konseyde yaptığı konuşmada, DEAŞ'ın bölgede saldırılarını sürdürdüğünü belirtti.
Nebenzia, ''Suriye ve Irak'ta terörle mücadeledeki önemli başarıya rağmen Orta Doğu, DEAŞ'ın kalesi olmaya devam ediyor. DEAŞ saldırılarına devam ediyor. Teröristler pozisyonlarını kaybederken farklı isimler altındaki kardeşleriyle, aktif tüm teröristlerle yakın temas kurmaya çalışıyor'' dedi.
DEAŞ'ın Afganistan'daki kanadının ise ülkenin kuzeyinde kayıplar yaşasa da istikrarı bozan önemli bir faktör olmaya devam ettiğini söyledi.
ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Jonathan Cohen ise ''DEAŞ'ı yenmek için daha yapılacak çok iş var. DEAŞ Irak ve Suriye'de hayatta kalmaya, yeniden yapılanmaya ve yeniden ortaya çıkmaya çalışıyor. DEAŞ ayrıca Afganistan, Güneydoğu Asya ve Batı Afrika'da saldırılar düzenlemek için bağlantılı olduğu örgütlerle iş birliği yapıyor'' dedi.
Evrilerek değişen DEAŞ tehdidi karşısında hazırlıklı olunması gerektiğini belirten Cohen, ABD'nin teröristleri takip etmek için 60'tan fazla ülke ile bilgi paylaşımı düzenlemeleri olduğuna dikkati çekti.
AA muhabirinin geçen hafta ulaştığı BM Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından BM Güvenlik Konseyi'ne sunulan DEAŞ raporunda, ''DEAŞ, Irak ve Suriye'de gizli bir ağa dönüştü, küresel tehdit olmaya devam ediyor. Serbest bırakılan yabancı savaşçıların geri dönmesi ve yer değiştirmesi bu tehdidi artırıyor'' ifadesi kullanılmıştı.
BM Terörle Mücadele Komitesi, Yaptırım Denetleme Mekanizması, diğer BM ve uluslararası örgütler tarafından hazırlanan raporda, DEAŞ'ın hala Ebubekir el-Bağdadi tarafından yönetildiği ancak üst düzey yöneticilerinin dağıldığı, örgütün yerel operasyonlara öncelik verdiği Irak'ta gizli bir ağa dönüştüğü ve geçiş, uyum ve güçlenme aşamasında olduğu, il düzeyinde hücrelerini organize ettiği belirtilmişti.
Irak'taki DEAŞ ağına Suriye'den gelen militanlarla takviye yapıldığı ifade edilen raporda, DEAŞ'ın Suriye'de de bazı ülkelerce Irak'taki ağa benzer bir yapıya dönüşmesinin beklendiği kaydedilmişti.
DEAŞ'ın ''halife sonrası dönemde'' istikrar ve yeniden yapılanmayı baltalamayı, altyapıları hedef almayı ve ekonomik gelişmeyi engellemeyi amaçladığı ifade edilen raporda, örgütün ağırlık merkezinin Irak ve Suriye olmasının beklendiğine işaret edilmişti.
Raporda, ''DEAŞ en iddialı terörist grubu olmaya devam ediyor ve yakın gelecekte büyük ölçekli karmaşık saldırılar düzenlemesi bekleniyor. Örgüt, havacılığa saldırı ve kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer materyaller kullanma ilgisini sürdürüyor" değerlendirmesine yer verilmişti.
DEAŞ'ın yasa dışı altın ticareti yaptığı belirtilen raporda, hala 30 ila 50 milyon dolar finansal kaynağa erişimi olduğu bildirilmişti.
Raporda, ''Örgütün Suriye ve Irak'ta kontrol ettiği 3 bini yabancı 14 bin ila 18 bin savaşçı var.'' ifadesine yer verilmişti.
Irak'ta ise yaklaşık 3 bin DEAŞ militanının aktif olduğunun düşünüldüğü belirtilmişti.