BM Genel Kurulu tarafından 2015'te kabul edilen "Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü" kutlamaları çerçevesinde, kadın ve kız çocuklarının bilim, teknoloji ve mühendislik alanlarında varlık göstermelerinin teşvik edilmesi amacıyla Kocaeli Bilim Merkezi'nde etkinlik düzenlendi.
Etkinlikte konuşan Bakan Selçuk, bilimde, fende ülkemize ve insanlığa ışık tutan tüm kız çocuklarının 11 Şubat Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü'nü kutladı.
Bilimin ve teknolojinin ülkeler için artık stratejik bir güç haline geldiği bir çağda yaşandığını belirten Selçuk, bunun için de bilim ve teknoloji çağının ihtiyacı olan hızlı değişime ayak uydurmakla kalmayıp, öncülük edebilmek gerektiğini vurguladı.
Bakan Selçuk, "Geleceğe yön vermek istiyorsak, bugünümüzün heyecanı ve geleceğin umudu olan genç nesillerimizi, milli ve manevi değerlerimizle olduğu kadar bilimle, teknolojiyle, sanatla ve edebiyatla da donatarak, çağın ruhunu yakalamalarını sağlamalıyız." diyerek, bu anlamda, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin gençlerin farkındalığını ve yetkinliğini arttırmak amacıyla kurduğu Bilim Merkezi projesini değerli bulduğunu kaydetti.
"Kız çocuklarımıza ne kadar değer verirsek, ailelerimiz de o kadar güçlü olacak"
Kültür ve medeniyet tasavvurunun, sağlam toplum yapısının önemli yapı taşlarından birinin aile yapısı olduğuna işaret eden Selçuk, şöyle konuştu:
"Aileyi gelecek kuşaklara taşıyan ve toplumu asıl olarak inşa edenler ise erdemli, hikmetli ve bilge kadınlarımız. Dolayısıyla kız çocuklarımıza ne kadar değer verirsek, onların önünü ne kadar açarsak ailelerimiz de o kadar güçlü olacak, toplumu daha ileriye götürecekler. Peygamberimiz çocuklara hediye verirken önce kız çocuklarından başlar, onlara olan sevgisini her fırsatta gösterirmiş. Bizler tarihimizde bu değeri, saygınlığı her zaman koruduk, yücelttik. Tarihimizde var olan bu değeri, özellikle milli teknoloji hamlemizin ön plana çıktığı günümüzde kız çocuklarımıza daha fazla göstermeliyiz."
Selçuk, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik her çalışmanın, sosyo-ekonomik ve kültürel anlamda geleceğin de güvencesi olacağını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu doğrultuda hükümetimiz de kadın ve kız çocuklarımızın potansiyellerini ortaya çıkaracak projelere ve faaliyetlere öncelik veriyor. Şartlı Eğitim Yardımları, kız yurtlarının yapımı ve farkındalık çalışmalarıyla kız çocuklarımızın eğitimine katkı sağladık. AK Parti Hükümetlerimiz döneminde uyguladığımız politikalar ve saygıdeğer Emine Erdoğan hanımefendinin himayelerinde gerçekleşen 'Haydi Kızlar Okula' gibi projelerimizle kız çocuklarımızın eğitim hayatında büyük başarı elde ettik."
Liselerde kız çocuklarının okullaşma oranının, 2002'de yüzde 45 iken, bugün yüzde 83'lere yükseldiğine dikkati çeken Selçuk, şu bilgileri verdi:
"2002'de yüzde 13 olan yükseköğretimde genç kızlarımızın okullaşma oranı ise 2017-2018 öğretim yılında yüzde 46,5'e yükseldi. Lisansüstü eğitim alanların yarıya yakını kızlarımızdan oluşuyor. Yüksek lisansta genç kızlarımızın oranı yüzde 39,3, doktorada da yüzde 42,6 olarak gerçekleşti. Bununla birlikte bilişim ve iletişim teknolojileri alanında lisans eğitimi görenlerin beşte biri (yüzde 21,7), mühendislik eğitimi alanların ise üçte biri (yüzde 28,7) kızlarımızdan oluşuyor."
Selçuk, hükümet ve Bakanlık olarak bu oranları yeterli bulmadıklarını ve arttırmak için çok çalıştıklarını belirterek, "Bu kapsamda Bakanlığımız özel sektör iş birliğinde 'Türkiye'nin Mühendis Kızları Projesi'ni yürütüyoruz. Projede, liselerde mühendislik eğitimi kızlarımıza anlatılıyor ve mühendislik okuyan başarılı kızlarımıza burs veriliyor. Desteklediğimiz 'Geleceği Yazan Kadınlar Projesi'nde ise kızlarımızı yazılım konusunda eğiterek, bilişimde kadınların istihdamını ve girişimciliklerini artırmayı hedefliyoruz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti hükümetlerinin son 16 yılda toplumda kadınların çalışma hayatında daha fazla yer almaları için hem yasal altyapı olarak, hem de teşvik edici programlar üzerinde birçok çalışma yaptığını aktaran Selçuk, bu sayede kadınların, çalışma hayatından sosyal hayata artık her statüde, insana ilişkin her mecrada bilfiil var olduğunu gördüklerini söyledi.
Türkiye'nin temel politikalarında ve Bakanlığın çalışmalarında kadınların iş gücüne katılmasının özel bir yer teşkil ettiğinin altını çizen Selçuk, şunları kaydetti:
"Türkiye bu konuda da Avrupa ülkeleri dahil birçok ülkeyi geride bırakmış durumda. Teşviklerimizden desteklerimize her uygulamamızda kadınlarımıza sunduğumuz ayrıcalıklarımız sayesinde son 10 yılda, kadınlarımızın iş gücüne ilave katılım oranında Avrupa'da birinci sıraya yükseldik. 2007-2017 yılları arasında kadın istihdamını yaklaşık 3,4 milyon kişiyle yüzde 63 oranında arttırmış durumdayız. AB üye ülkeleri ve avro alanında ise aynı dönemde kadın istihdamı sadece yüzde 6,4 oranında artmıştır. AB üyesi 10 ülkenin kadın istihdamı azalırken, Türkiye kadın istihdamının arttırılmasında model ülke olmuştur. Yine aynı dönemde Almanya'da kadın iş gücü artışı 1 milyon 132 bin kişi, İngiltere'de 1 milyon 496 bin kişi olurken, Türkiye ise kadın iş gücünü 4 milyon 244 bin kişiyle yüzde 72 oranında arttırmış. Kadın iş gücüne katılma oranımız şu an yüzde 34,9 seviyelerinde. Hedefimiz 2023 yılına kadar kadınların iş gücüne katılım oranını yüzde 41 düzeyine çıkarmak."