Ankara Büyükşehir Belediyesi Çocuk Meclisi üyesi 16 çocuğu Bakanlıkta kabul eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, çocukların çevre ve doğaya ilişkin sorularını yanıtladı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı olarak en büyük hedefinin çocuklara daha güzel bir gelecek bırakmak, şehirlerdeki yaşam kalitesini artırarak daha çevreci şehirler inşa etmek olduğunu belirten Kurum, tüm illerde çevrenin iyileştirilmesi amacıyla çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
Gelecek adına doğada yaşayan canlıların da korunması gerektiğini vurgulayan Kurum, "Akdeniz foku, flamingo, deniz kaplumbağaları gibi nesli tehlike altında olan hayvanlarımız var. Tuz Gölü etrafında yerleşik durumda olan flamingolarımızı korumak adına bu sene 12 bin 700 yavruyu tespit ettik, koruma altına aldık. Onlar büyüyecek ve flamingoların nesli devam edecek. Akdeniz foku ile ilgili de aynı çalışmayı yürütüyoruz. Geçen yıl yaklaşık 70 bin yavru caretta caretta kaplumbağamızı denize bıraktık." diye konuştu.
Çevreyi ve doğayı korumak adına Bakanlık tarafından yapılan çalışmalar sonrası, ozon tabakasına zarar veren sprey ve traş köpüğü gibi malzemelerin kullanımını yaklaşık yüzde 87 oranında azalttıklarını vurgulayan Kurum, çocuklara, oynadıkları "slime" adı verilen oyuncağı, yapımında kullanılan zararlı maddeler nedeniyle dikkatli kullanmaları uyarısında bulundu.
Şehir planlaması yaparken içinde parklar, sosyal donatılar ve yeşil alanların olduğu alanları da ayırdıklarını, yeşil alan miktarını daha da artırmayı hedeflediklerini belirten Kurum, içinde kıraathaneler, yeşil alanlar, bisiklet ve yürüyüş yollarının olacağı millet bahçeleri projeleri geliştirdiklerini söyledi.
Özel koruma bölgesi olan Gölbaşı Mogan Gölü'nde biriken çamuru çıkartmak için başlattıkları proje kapsamında yaklaşık 2 milyon 700 metreküp dip çamurunun çıkarıldığını belirten Kurum, bu sayede gölün, oradaki canlıların daha iyi şartlarda yaşayabileceği bir hüviyete kavuştuğunu, aynı zamanda proje kapsamında ailelerin çocuklarıyla gölün etrafında zaman geçirebileceği yeni düzenlemeler yapacaklarını kaydetti.
"Pet şişeleri getirenlere kontör yükleyeceğiz"
Meclis üyesi bir çocuğun "Bir gününüz nasıl geçiyor?" sorusunu Kurum, şöyle yanıtladı:
"Erkenden kalkıyoruz. Çocuklarımızla kahvaltı yapamıyoruz maalesef vaktimiz olmuyor. Burada şehirlerimizin problemleriyle ilgili toplantılar yapıyor, kararlar alıyoruz. Hafta sonları illere gidip şehir ve çevreye ilişkin sorunları çözmek adına toplantılar yapıyoruz, kararlar alıyoruz. O kararlar çerçevesinde şehirlerin yaşam kalitesini yükseltmek adına projeler geliştiriyoruz. Artık böyle makamlar, görevler biraz kendi hayatınızın dışında, ülkeniz, vatanınız, bayrağınız için fedakarlık göstermeniz gereken alanlar. İnşallah siz de büyüdüğünüzde, daha iyi makamlara geldiğinizde bizden daha iyilerini yapacaksınız."
Kurum, 1 Ocak itibarıyla plastik poşetlerin ücretlendirildiğini anımsatarak, plastik poşetlerin hem doğaya hem de denizde yaşayan canlılara büyük zararı olduğunu söyledi.
Bakanlık tarafından 2021 yılında uygulanmaya başlanacak depozito uygulaması hakkında da bilgi veren Kurum, şöyle devam etti:
"2023 yılında tüm Türkiye'de depozito uygulamasına geçmek istiyoruz. Pet, cam şişeler süt içilen karton kutular gibi ürünlerin kullanımını azaltmak ve bunları geri dönüşümde kullanmak için depozito uygulamasına geçeceğiz. Amacımız üretilen kapların yüzde 80'inin, 90'ının, bu uygulamaya geçmiş gelişmiş ülkelerde olduğu gibi geri toplanması. Dolayısıyla bu ham maddeleri üretimde yeniden kullanarak, çevreye daha az zarar vermiş olacağız. 2021 yılında plastik poşet, cam, metal şişeler, karton kutular gibi geri dönüşümü yapılabilecek malzemelerde depozito uygulamasına geçeceğiz. Bu uygulamayla o pet şişeleri getirenlere kontör yükleyeceğiz, otobüsle alakalı bilet uygulamasında destek olacağız. Belki nakit de verebiliriz. Onları siz toplayacaksınız, belki çikolata, gofret alacaksınız. O uygulamaları en yakın zamanda ülkemize getireceğiz."
"Tekneleri dijital olarak takip ediyoruz"
Bakan Kurum, daha az katlı, mahalle ölçeğinde yatay mimari projeler gerçekleştireceklerini belirterek, bu projelerde yeşil alan miktarının çok fazla olacağını söyledi. Şu an 28 ilde 52 millet bahçesi projesi olduğunu belirten Kurum, buna yenilerinin eklendiğini ifade etti.
Türkiye'de 459 mavi bayraklı plaj olduğuna işaret eden Kurum, bu sayıyla Türkiye'nin dünyada üçüncü sırada yer aldığını, çok kısa zamanda birinci olmayı hedeflediklerini vurguladı.
Bakanlık olarak, denizleri temiz tutmak adına gemilerden atılan atıkları topladıklarını anlatan Kurum, "Atıkları takip ediyoruz, o atıkları belli periyotlarla marinalara bırakma zorunlulukları var. Bu tekneleri dijital olarak takip ediyoruz. Hemen hemen birçok marinamızda sıfır atık sistemini kurarak o atıkları ayrıştırıyoruz, plastikleri ayrı bir tarafa, metalleri ayrı bir tarafa, kartonları ayrı bir tarafa... Organik atıkları da kompost makinası gübre haline getiriyor, o gübre ile bitkileri yetiştiriyoruz. Aynı şekilde denizden de atık topluyoruz." ifadesini kullandı.
Hava kirliliğine sebep olan yakıtlara ilişkin vatandaşlar ve belediyelere tedbir almaları noktasında uyarılarda bulunduklarını belirten Kurum, 7 gün 24 saat anlık olarak illerdeki hava kalitesini izleyerek zarar veren durumlar için tedbirler aldıklarını söyledi.
Milli Eğitim Bakanlığı ile ortak protokol çerçevesinde Ankara'da hemen hemen bütün okullarda sıfır atık uygulamasına geçildiğine işaret eden Kurum, Türkiye'de toplam 11 bin 800 kamu kurumunda bu uygulamaya geçtiklerini, kısa zamanda bu oranı 14-15 bin seviyelerine çıkarmayı hedeflediklerini dile getirdi.
Kurum, hedeflerinin 2023 yılında tüm Türkiye'de sıfır atık sistemine geçmek olduğunu, bu sayede yıllık 20 milyar lira tasarruf sağlanacağını vurguladı.
Kurum'dan çocuklara bisiklet sözü
Konuşmaların ardından, Çocuk Meclisi üyelerinden Tuğçe Yalçınkaya, Kurum'a kendi yazdığı kitabı hediye etti.
Bakan Kurum'un "En büyük hayalin nedir?" sorusuna Yalçınkaya, "En büyük hayalim ünlü bir yazar olmak ve ülkem için faydalı şeyler yapmak. Çevreye ilişkin hayalim de insanların doğaya daha duyarlı olması." yanıtını verdi.
Etkinlikte bir Çocuk Meclisi üyesi, çizdiği resmin bulunduğu tabloyu Kurum'a hediye etti. Çocuklara karnelerini soran Kurum, ikinci dönem takdir belgesi getirenlere bisiklet hediye edeceklerini söyledi.
Kendisiyle konuşmak isteyen bir çocuğun ablasıyla telefonda bir süre sohbet eden Kurum, daha sonra çocuklarla özçekim yaptı.