19 Avrupa Birliği (AB) ülkesinden oluşan bölge ekonomisinde, 2016'nın sonunda başlayan toparlanma süreci, 2017 sonu itibarıyla yerini ekonomik genişlemeye bıraktı. Ancak özellikle geçen yılın ikinci yarısından itibaren ekonomide yavaşlama sinyalleri gelmeye başladı. 2018 sonu ve yeni yılın hemen başında açıklanan verilerle de ekonomik görünüme ilişkin endişeler arttı.
Uzmanlar, bölge ekonomisindeki yavaşlamanın bir döngüsel yavaşlama olup olmadığını tartışmaya başladı.
- GSYH artışı 2018'in 3'üncü çeyreğinde yavaşladı
Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerine göre, 19 üyeli Euro Bölgesi’nde mevsimsellikten arındırılmış GSYH artış hızı, 2017'nin son çeyreğinde yüzde 0,7 olurken, geçen yılın ilk çeyreğinde yüzde 0,4'e geriledi. İkinci çeyrekte yüzde 0,4 olarak gerçekleşen büyüme, üçüncü çeyrekte ivme kaybederek yüzde 0,2 olarak kayıtlara geçti. Geçen yılın son çeyreğine ilişkin büyüme verisi ise henüz açıklanmadı.
Bölgenin diğer önemli verilerine bakıldığında, 2018'in kasım ayında ihracat 203 milyar euro, ithalat 184 milyar euro seviyesinde gerçekleşti. Böylece kasımda 19 milyar euroluk dış ticaret fazlası kaydedildi. Dış ticaret fazlası, 2017'nin aynı döneminde ise 23,4 milyar euro seviyesindeydi.
Euro Bölgesi'nde sanayi üretimi ise kasımda bir önceki aya kıyasla yüzde 1,7 geriledi.
- Sentix Endeksi, 2014'ten beri kaydedilen en düşük seviyede
Ekonomi araştırma kuruluşu IHS Markit Economics'in öncü bildirimine göre, Euro Bölgesi'nde bu yıl ocakta bileşik PMI 50,7 puan ile 66 ayın en düşük seviyesine ve hizmet sektörü PMI da 50,8 ile 65 ayın en düşük seviyesine geriledi. İmalat sanayi PMI 51,4’ten 50,4’e inerken, Avrupa sanayisinin lokomotifi Almanya’da imalat sanayi PMI verisinin 50’nin altına gerileyerek daralmaya işaret etmesi dikkati çekti.
Piyasalar ve Avrupa Merkez Bankasının (ECB) yakından takip ettiği veri, bölge ekonomisindeki genişlemenin ivme kaybettiğine işaret etti.
PMI verilerinin yanı sıra yatırımcı ve ekonominin nabzını ölçen güven endeksleri de azalış gösterdi.
Kurumsal yatırımcı ve analistlerin ekonomiye duyduğu güveni ölçen ZEW Ekonomik Güven Endeksi, ocakta eksi 21 puandan eksi 20,9 puana geriledi.
Ayrıca, piyasalara ilişkin araştırmalar yapan Frankfurt merkezli Sentix'in Yatırımcı Güven Endeksi, Euro Bölgesi’nde art arda 5 ay gerileyerek ocakta eksi 1,5 puana indi. Bu, 2014'ün aralık ayından bu yana kaydedilen en düşük seviye olarak kayıtlara geçti.
- Siyasi sorunlar ve belirsizlikler de ekonomiyi baskılıyor
Bölge ekonomisinde oluşan olumsuz havada, küresel ekonomideki belirsizlikler, ABD ile yaşanan ticari gerilimler ve Brexit gibi konuların da etkili olduğu belirtiliyor. Almanya'da beklentilerin altında kalan büyüme, Fransa'daki gösteriler, İtalya'daki siyasi ve ekonomik sorunlar da bölge ekonomisini baskılayan unsurlar arasında yer alıyor.
Avrupa ekonomisinin itici güçlerinden Almanya'da büyüme, 2018'de yüzde 1,5 ile son 5 yılın en düşük performansını sergiledi. Almanya'daki zayıf büyüme beklentileri de Euro Bölgesi ekonomisini etkileyen nedenler arasında gösteriliyor.
- Enflasyon hedefinde istikrar yok
Euro Bölgesi'nde para politikasını yürütmekten sorumlu olan ECB, bölgede fiyat istikrarını sağlamak için yüzde 2'nin hemen altında ancak yüzde 2'ye yakın seviyede enflasyon hedeflerken, bu doğrultuda varlık alım programı ve düşük faiz politikasını da kapsayan bazı tedbirler uyguladı.
Yıllık enflasyon oranı, ECB’nin faizleri tarihi düşük seviyeye indirmesine ve parasal genişleme programına rağmen hala hedeflenen seviyenin altında seyrediyor. Söz konusu tedbirler kapsamında 2015'in mart ayında başlatılan varlık alım programı, Aralık 2018 itibarıyla sona erdi. Düşük faiz politikası ise hala devam ediyor.
Bankanın yakından takip ettiği yıllık enflasyon, 2018'in ilk aylarında ECB'nin hedeflediği seviyenin altında kalırken, haziranda yüzde 2'ye ulaştı. Son açıklanan Aralık 2018 verisi ise tekrar yüzde 2'nin altına inerek yüzde 1,6 olarak kayıtlara geçti.
Manşet enflasyonun zaman zaman yüzde 2'ye yaklaşması, ECB'nin daha önce almış olduğu tedbirleri yavaş yavaş sonlandıracağı yönündeki görüşleri tetiklerken, ECB yetkilileri, enflasyon dinamiklerinin istikrara kavuşması gerektiğini belirtiyor.
ECB Başkanı Mario Draghi, perşembe günü Frankfurt'taki basın toplantısında, Euro Bölgesi’nde yakın vadeli büyümenin zayıf olmasının beklendiğini ancak bankanın resesyon olasılığını düşük olarak değerlendirdiğini söylemişti.