Piyasalar yılın ilk ayını canlı geçiriyor. Yurtiçi ve yurtdışı gelişmeler dipteki piyasaları canlandırdı. Borsa son sekiz ayın zirvesine çıktı. Dolar kuru ağustos ayından bu yana en düşük seviyelere yakın seyrediyor.
Gösterge faiz 18,19 seviyesinde. Türkiye’nin Kredi Risk Primi (CDS) 306,14 seviyelerine geriledi. Yabancı analistlerin en fazla takip ettiği göstergelerden biri olan Türkiye 5 yıllık CDS oranının gerilemesine rağmen hala 2018’in en düşük seviyelerinin iki katı üzerinde seyrettiği ise dikkat çeken ayrıntı.
Analistler mart yerel seçimlerinin takvimlerde işaretlenmesi gerektiğine vurgu yapıyor. En fazla üzerinde durulan konuysa yerli yatırımcıların dolar almaya devam etmesi.
Enflasyondaki düşüşle birlikte faize yönelik beklentilerin kırılması beraberinde dolara ilişkin yönelimi de kırabilir. Bu noktada gelişmeler TL varlıklardan yana. Seçime kadar piyasaların güçlü seyri ise sürebilir.
Dolar nereye gidiyor?
Dolar kuru 5,27 seviyesine geriledi. Kur, Merkez Bankası’nın faizi sabit tutmasının ardından başladığı düşüşle 5,50’lerden 5,27’lere geriledi.
IMF’nin küresel büyüme tahminlerini düşürmesi, dolar endeksinin seyri ve risk primindeki zayıflama kuru destekliyor. 200 günlük ortalama 5,16’larda bulunurken 100 günlük ortalama 5,40 seviyesinde. 5,16 aşağı doğru kırılırsa uzun vadeli yükseliş de yön değiştirecek. 5,40’ın altındaki hareket ise tepki olarak kalacak. Olası bir faiz indirimine kadar kurlarda zayıf ve yatay seyir sürecek. Seçimlere kadar dolar kurunda yılın dip seviyeleri görülebilir.
Borsaya para girişi
Piyasalarda nerede hareket yaşanıyorsa para da o yöne kayıyor. BIST 100 Endeksi 101.577 seviyesinde bulunuyor.
Borsa 121.000-84.000 aralığında yaşadığı düşüşün yüzde 50’sini geri aldı. Endeks 7,20,50,100 ve 200 günlük ortalamaların üzerinde seyrettiği için güçlü seyrini koruyor. 103.000 aşılırsa hedef 107.500 olacak. Kar satışları gelebilir fakat güçlü seyir korunuyor. Uzun vadeli ortalamaların altına kayılmadıkça yükseliş eğilimi sürecek.
Altın yine gözde
Altının onsu 1.305 doları test etti. Küresel riskler devam ettiği sürece altın yatırımcılara kazandırmaya devam edecek. Bu nedenle altın yatırımcıları uzun vadede bu enstrümana yatırım yapmaya devam edebilir. Kısa vadede altının onsunda ilk hedef 1.350 seviyesi.
Hizmet sektörü atakta
Yabancıların borsadaki alımları ve hisse senetlerinin fiyat seyirlerine baktığımızda en hızlı tepki verenin hizmet sektörü olduğu görülüyor. BIST Hizmet Sektör Endeksi 16 Ağustos’ta 62.790 seviyesinde bulunurken 24 Ocak’a gelindiğinde 76.640’a yükseldi. Sektör endeksi yüzde 18 prim yaptı.
Yabancı payı arttı
Borsa İstanbul’da yabancı payı yüzde 66 seviyesine yükseldi. Yabancıların borsadaki payı ağustostaki kur şoku sonrasında yüzde 61’e kadar gerilemiş, bu seviyeden gelen alımlarla yeniden yükselişe geçmişti. Yabancıların borsadaki payı yüzde 66’ya yükselirken yerlilerin payı yüzde 34 seviyesinde.
Sermaye piyasasına ‘can suyu’ arayışı
Türkiye Sermaye Piyasası Birliği (TSPB), 2019’un sermaye piyasası yönünde atak bir yıl olmasını hedefliyor. Kamuyla paylaştıkları Öneri ve Eylem Planı ile sermaye piyasasının hacmini beş yıl içinde GSYH’nın yüzde 50’sine çıkarılabileceğini öneriyorlar. TSPB geçtiğimiz yıl değişen yönetimiyle birlikte sektörü canlandırma girişimine hız verdi. TSPB Başkanı Erhan Topaç, “Güçlü ve etkin adımlarla beş yıl içerisinde sermaye piyasasının hacmini GSYH’nın yüzde 50’sine çıkarmayı hedefliyoruz” diyor. Bu amaçla 43 maddeden oluşan “Sermaye Piyasasının Geliştirilmesine Yönelik Öneriler ve Eylemler” başlıklı bilgilendirme metnini geçtiğimiz eylül ayında kamuyla paylaşmışlardı. Şimdi ise dile getirdikleri önerilerin hayat bulması için harekete geçtikleri görülüyor.
Stratejik sektör
Erhan Topaç, sermaye piyasasının stratejik sektör olarak belirlenmesi gerektiğini düşünüyor. Birlik olarak üzerlerine düşen tüm çalışmaları gerçekleştirdiklerini ve hazır olduklarını ifade ediyor. Sermaye piyasasında ulusal bir programın hem sektöre hem de ülke ekonomisine katkısının olacağını belirtirken gelişmekte olan ülkelere fon akışının başladığı bir dönemde rüzgarın Türkiye’den yana çevrilebileceğine dikkat çekiyor.
‘Hedefli’ yatırım
Türkiye’de bireylerin birikiminin yüzde 85’i mevduatta yönelirken sadece yüzde 15’i sermaye piyasasına kayıyor. Bu oran ABD’de yüzde 78, İngiltere’de yüzde 76, Fransa’da yüzde 72, Kore’de yüzde 56, Japonya’da yüzde 48. Türkiye’de tersi bir durumun olmasında mevduat faizlerinin yüksekliğinin etkisi göz ardı edilmemeli. nflasyon ve faizdeki düşüşle birlikte sermaye piyasalarının da önünün açılması gündeme gelebilecek.
TSPB’nin dile getirdiği çeşitli öneriler arasında “hedefli yatırım hesabı” da bulunuyor. Bu tür hesapların eğitim, konut, evlilik gibi farklı konuları hedefleyebileceği belirtilirken bunun mevzuatta tanımlanması ve teşvik edilmesinin sektöre gelen kaynağı canlandırabileceği düşünülüyor. (Zeynep Aktaş / Milliyet)