Gölcük merkezli 17 Ağustos deprem felaketinin üzerinden neredeyse 20 yıl geçti. O günden beri en çok tartışılan konuların başında olası büyük Marmara depreminin İstanbul'a etkileri geliyor.
Marmara Denizi ve çevresini etkilemesi beklenen büyük deprem konusunda 2000 yılından bu yana tarihsel depremler ve fay modelleme araştırmaları yürüten isimler arasında İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Cenk Yaltırak, beklenen olası depremin ipuçlarını Milliyet gazetesinden Mert İnan’a anlattı.
“BATIYA DOĞRU KIRILDI”
Bu fayın Adalar fay hattının 10 kilometre güneyinde olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yaltırak, "110 kilometre uzunluğundaki fay hattı bugün kırılırsa 7.6 büyüklüğünde deprem üretecek. Diğer enerji biriktiren segmentler ise 42, 74 ve 93 kilometre uzunluğundaki faylar. Bu faylar ise 7.2-7.4 büyüklüğünde deprem üretecek. Her biri kırılma eşiğinde olan bu faylar genellikle son bin 500 yılda doğudan batıya doğru kırılmışlar" dedi.
Prof. Dr. Yaltirak'ın uyarı ve tespitleri şöyle:
"Marmara denizi içinde 240 ile 500 yıl arası kırılmayan dört fay parçası bulunuyor. Bunlardan en riskli olanı ve kırılmasını öngördüğümüz fay hattı Osmangazi Köprüsü'nün olduğu yerden başlayıp, İmralı Adası kuzeyine uzanan 110 kilometrelik hat. Diğer uzmanların belirttiği Çınarcık'tan başlayıp Adalar'ın güneyinden Büyükçekmece açıklarına uzanan fay hattı ile alakası olmayan bir hat. Benim yaptığım modelleme de fay diğer uzmanlarının belirttiği "doğu Marmara çukuru" ortasından Adalar fayının 10 kilometre güneyinden geçiyor. 110 kilometre uzunluğa sahip bu fay kırıldığında 7.6 büyüklükte yıkıcı deprem üretecek."
"Depremin büyüklüğünü belirleyen faktörler, bölgedeki son depremin tarihi, fayın yüzey alanının kilitli olan kesiminin alanı bir de biriken atımdır. Beklenen büyük Marmara depremine yönelik ortaya farklı görüş ve tezler çıkmasının çeşitli nedenleri var. Birçok araştırıcı ilk yayımlandıkları makaledeki veri ve modeli sorgulamıyor. Bu nedenle ellerindeki verileri gözden geçirip çalışmalarını yenilemiyorlar. Anadolu, her yıl 19-20 milimetre, Marmara Denizi'nin altında batıya doğru göç ediyor. Bu göçün kilitlendiği yerde enerji boşalımı yani deprem olacak."
“YANLIŞTAKİ ISRARIN YANLIŞ OLDUĞU BİLİNMELİ”
"Tarihsel depremlere dayanarak büyüklük tahmini yapan, neredeyse herkesin yöntem ve bulguları kendi modelleriyle çelişkiler içeriyor. Tek fay, tek fayın üç parçalı hali ve at kuyruğu örgüsü gibi iç içe karmaşık bir fay sistemi olmak üzere üç ayrı model var. Medya üzerinden sürekli yorum yapanlar, depremin hemen ardından fikirlerini uluslararası dergilerde yayınladıklarından, kendi öngörülerini evlatları gibi seviyorlar. Evlatlarının yanlış olma ihtimalini de kabullenmiyorlar. Her bilim çevresinde bu davranış biçimi görülür. Bu davranış onların, yaptıklarının yanlış olduğunu göstermiyor. Ancak yanlıştaki ısrarın yanlış olduğu bilinmeli. 1999 depreminin üzerinden 20 yıl geçti. Değişmesi gereken bilgileri görmezden gelirseniz yönlü veriler üretir kamuyu ve idareyi yanıltırsınız."