Yazdır
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bilet hasılatı konusunda şeffaflığı sağlamak için bütün sinema salonlarında geçerli olacak bir yazılımın mecbur tutulacağını belirterek, "Bu yazılımla hasılattan pay alanlar bir şifreyle rakamları görebilecek." dedi.
Bakan Ersoy, Habertürk televizyonunda yayımlanan "Açık ve Net" programına katıldı.
Sinema yapımcılarıyla dağıtım şirketleri arasında son günlerde yaşanan tartışmalara ilişkin bir soru üzerine Ersoy, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde oyuna bir kural konulacaksa, bunu devletin yapacağını söyledi.
Tarafların bilet hasılatı üzerinden gelir paylaşımına gittiğini belirten Mehmet Nuri Ersoy, "Gelir paylaşımı üzerine bir sistem oluşturduysanız, bunda önemli olan şeffaflıktır. Biz bütün sinema salonlarında geçerli olacak bir yazılımı kullanmayı mecbur tutacağız. Bu yazılımla hasılattan pay alanlar bir şifre ile rakamları görebilecek." diye konuştu.
Turizm tanıtma politikası değişecek
Turizm alanında yapılan çalışmalar da sorulan Ersoy, nitelikli turistin hedeflendiğini, Çin, Japonya, Güney Kore gibi alternatif pazarlara açılmanın yanı sıra Batılı turist sayısını da artırmayı öngördüklerini vurguladı.
Bu yıldan itibaren turizm tanıtma politikalarında ciddi bir değişime gidileceğine işaret eden Bakan Ersoy, "Sosyal medya, dijital tanıtımlar ön plana çıkmaya başladı. Tanıtımda herkesi kullanacağız." ifadesini kullandı.
Taksiler için proje hazırlanıyor
Mehmet Nuri Ersoy, özellikle İstanbul'daki taksicilere yönelik soru üzerine, taksici dernekleriyle görüşülüp projeler hazırlandığını, yıl sonuna kadar bu konudaki sıkıntıların giderileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kültürel politikalar konusundaki hassasiyetini vurgulayan Ersoy, "Cumhurbaşkanımız sanatın gelişmesini, sanatçıların çoğalmasını istiyor. Bugüne kadar istediğimiz, talep ettiğimiz her desteği verdi." şeklinde konuştu.
Kültür ve turizmin birbirini tamamlayan konular olduğunu, Bakanlığın her iki alanının birbirini bütünlediğini belirten Bakan Ersoy, kazı çalışmalarını turizm kaynaklarıyla destekleme kararı aldıklarını da kaydetti.
Ersoy, aralık ayı sonunda çıkan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Devlet Opera ve Balesi ile Devlet Tiyatrolarında çalışan 2 bin 500 süreli sözleşmeli personelin artık yevmiye ile değil yıllık olarak çalışmasının sağlandığını bildirdi.
"Kisebükü'nde verilmiş bir yapılaşma izni yok"
Mehmet Nuri Ersoy, sit alanı olan Kisebükü Koyu'na otel yapılacağı iddialarına ilişkin soru üzerine, Kisebükü'nde verilmiş herhangi bir tahsis ya da yapılaşma izni bulunmadığını söyledi.
Kisebükü'nün 1. derece doğal sit alanı ve arkeolojik alan olduğu için bir alan tahsis edilmesinin ve imar izni almasının söz konusu olamayacağını vurgulayan Ersoy, "Bilinçli olarak Kisebükü diye, buranın kuzeyinde yer alan, Adalıyalı mevki dediğimiz noktada, 2005 yılında açık tahsis ihalesiyle en yüksek teklifi verdiği için benim firmam tarafından kazanılan yeri algılatmak istiyorlar. Üzerinden 12 yıl geçmiş bir alan, yeni bir konuymuş, Kisebükü imiş gibi algılatılmaya çalışılıyor. Açıkçası ben bu olayı çok manidar buluyorum." dedi.
"Keçi Adası'nda otel sattığınız iddiası doğru mu?" sorusunu da yanıtlayan Bakan Ersoy, teknoloji yazılımlarıyla oluşturulmuş global dağıtım platformlarına otellerin ve acentaların entegre olduğunu dile getirdi.
Ersoy, "Her gün yüzlerce otel buraya ekleniyor. Milyonlarca otel sizin sisteminize düşüyor. Sakıncalı gördüğünüz ya da çalışmak istemediğiniz bir otel olduğunda manuel bir şekilde tespit edip, sistemden çıkartmanız gerekiyor. Bizim firmamız Keçi Adası'nda bulunan yeri sisteminden çıkarttı. Burada bir satış yok." diye konuştu.
"İskansız otel olur mu?"
Bakanlık olarak tahsis sürelerinin 49 yıllığına uzatılmasıyla ilgili yasadan yararlanmalarını tüm otel yatırımcılarına tavsiye ettiklerini dile getiren Mehmet Nuri Ersoy, kendisinin tüm otellerinin de bu konuda başvuruda bulunduğunu belirtti.
Basına yansıyan bazı haberlerde bu başvuruların, "otellerinin imar barışından yararlandığı gibi" yansıtıldığını ifade eden Ersoy, bunun bir yanlış anlaşılmadan ibaret olduğunu söyledi.
"İskansız otel olur mu? Zaten işletme belgesi alamazsınız" diyen Bakan Ersoy, firmasının otellerinden imar barışıyla ilgili tek bir başvuru yapıldığını, onun da bir otelin peyzaj koruma duvarıyla ilgili olduğunu ifade etti.
Ersoy, "O duvar da biz oteli 2011 yılında devralmışız, Kemer'deki otelimizi devralırken zaten benzer bir duvar orada varmış. Yani bütün dediğiniz otellerimdeki kaçak yapı olayı budur." ifadelerini kullandı.
"Ayasofya manevi değeri yüksek bir yer"
Mehmet Nuri Ersoy, Ayasofya'da dans eden bir gencin görüntülerinin sosyal medyada yer almasına ilişkin de "Ayasofya manevi değeri yüksek olan bir yer. Orada hassas davranmalıyız. Olayın münferit olduğunu düşünüyorum, yine de oradaki hassasiyeti herkesin dikkate alması lazım." değerlendirmesinde bulundu.