Yazdır
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı’nda düzenlenen ‘Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Çarşamba Konferansı’nda konuştu. Çavuşoğlu, dış politikada sürekli bir dostluğun ve düşmanlığın olmadığını, Türkiye’nin tüm ilişkilerinde denge politikası yürütmesi gerektiğini vurguladı. Çavuşoğlu, “‘Rusya’ya fazla mı yakınlaştınız acaba? Orta Asya’da Türk konseyi mi kurdunuz? Orta Doğu’da varsınız, Körfez’e ağırlık veriyorsunuz, İslamcı bir politika mı istiyorsunuz? Bizden uzaklaşıyor musunuz? Asya’dan da statü aldınız, bizden uzaklaşıyorsunuz’ diyorlar. Peki sen oralarda varken sorun olmuyor da, sen gidince sorun olmuyor, ben gidince neden eksen kayması var? Bende eksen kayması varsa senin eksenin hep kayık. Bugün Rusya ile sorun yaşayabilirsiniz. Uluslararası ilişkilerde daimi dost ya da düşman yoktur” diye konuştu.
‘BUGÜN ABD İLE SORUN YAŞIYORUZ’
Çavuşoğlu, ABD ile Türkiye arasında sorunlar olduğunu söyleyerek, “YPG´ye verilen destek ve FETÖ’yü iade etmediği için sorun yaşıyoruz. Brunson, konsolosluk meselelerini çok büyütüyorlar. Bir şahıs işlediği suçtan tutuklanmış ve hüküm giymiş. Hükümden sonra hapisten çıkmış, bunu büyütüyorlar. Bizim için YPG’ye verdiği silah desteği hayati bir konu. Sadece sınır güvenliğiyle ilgili değil, bir ülkenin bekasıyla ilgili bir konu. Hangisi daha önemli? ‘Ben büyük ülkeyim, bir kişi için fırtınalar koparırım’ anlayışının Türkiye’de yer bulmadığını en güçlü ülkeler bile anlamaya başladı” dedi.
Türkiye’nin özellikle İslam ülkeleri arasında önemli bir arabulucu olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “Türkiye; ABD ve İsrail’in Kudüs konusunda aldığı kararlar için İslam İşbirliği Teşkilatı’nı üç kez topladı. Türkiye dünyadaki 1,8 milyar Müslümanın tek umududur” diye konuştu.
‘EGE’DE OLDUBİTTİYE İZİN VERMEYİZ’
Ege etrafında ve Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin çıkarlarlarını savunmaya devam ettiklerini ifade eden Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, şöyle dedi:
“Ege’de oldubittilere izin vermiyoruz. Hem Meclis kararımızı hatırlatıyoruz hem de Sahil Güvenlik ve Deniz Kuvvetleri dahil, olumsuz adımlar atıldığında gereğini yapıyoruz. Yunanistan’a da bir uyarı yapıyoruz; Sizin bir şımarık çocuğunuz var, Milli Savunma Bakanlarına öyle söylüyorlar, ‘şımarık çocuğumuz’ diyorlar, şımarık çocuğunuza sahip çıkın da bizim güvenlik güçlerimizin elinden bir kaza çıkmasın. Bunu hatırlatıyoruz. Bu son derece dostane bir uyarıdır. Durup dururken gerginliği artırıcı söylemler içinde bulunmanızın veya bir kayalığa, adacığa çıkmaya çalışmanızın bir faydası yok, size bir şey getirmez.”