Deloitte Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Endüstrisi Lideri Elif Düşmez Tek, kurda yılın ikinci yarısında yaşanan değer artışıyla enerji sektörü varlıklarının yabancı yatırımcı açısından cazip hale geldiğini belirterek, "Özellikle Uzak Doğu ve Orta Doğu'dan yatırımcıların gaz ve yenilenebilir enerji santralleri ile elektrik dağıtım bölgelerini yakından takip ettiğini görüyoruz. Kur stabilizasyonu ile 2019'da sektörde bazı varlıkların satışının gündeme gelmesini bekliyoruz." dedi.
Tek, AA muhabirine enerji sektöründe 2018'de yaşananları ve 2019'daki olası gelişmeleri değerlendirdi. Bu yıl elektrik ve gaz tüketiminde yavaşlama yaşandığını belirten Tek, arz tarafında elektrikte kurulu gücünün kasım sonu itibarıyla 88 bin 400 megavat seviyesine ulaştığını ve inşasında sona gelinen santrallerle bu kapasitenin 90 bin megavata yaklaşacağını kaydetti.
Elektrikte son 10 yılda arz fazlası oluştuğu için elektrik fiyatlarındaki aşağı yönlü baskının devam edeceğini öngördüklerini aktaran Tek, özellikle sanayi sektöründeki büyük tüketicilerin de regüle tarifelere geçmek istemesiyle elektrik piyasalarında ciddi bir daralma riski doğduğunu ve bunun önlenmesi amacıyla nisan ayı itibarıyla Son Kaynak Tedarik Tarifesi'nin devreye alındığını anlattı.
"15 bin megavatlık kapasite ile dağıtım bölgeleri sıkıntıda"
Spot piyasalardaki fiyat artışları, dolar kuru ve uluslararası petrol fiyatlarının etkisiyle bu yıl elektrik ve gaz tarifeleri ile Türkiye'nin gaz tüketiminin yüzde 30'undan fazlasını gerçekleştiren gaz yakıtlı elektrik santrallerine uygulanan tarifenin de yüzde 100'ün üzerinde arttığını dile getiren Tek, şöyle konuştu:
"Bu yükselişe rağmen elektrik fiyatlarındaki artışın daha yavaş gerçekleşmesiyle kar marjının olumsuz etkilendiğini ve özellikle yabancı para cinsinden kredi ödemesi olan bu santrallerin artan döviz kuruyla borçlarını ödeme konusunda ciddi sıkıntılar yaşadıklarını biliyoruz. Uzun vadeli finansmanların dolar/avro bazlı yapılması nedeniyle, döviz kurundaki artışın etkisinin sadece gaz santralleri değil kömür, yenilenebilir gibi diğer elektrik üretim santrallerini ve elektrik dağıtım şirketlerini de ciddi şekilde etkilediğini söyleyebiliriz. Her ne kadar, yatırım bazında finansman detayları halka açık olmasa da 15 bin megavatın üzerinde kurulu gücün ve birçok dağıtım bölgesinin 2018 yılında finansal sıkıntı yaşadığını tahmin ediyoruz."
Kömür ve gaz santrallerini desteklemek amacıyla devreye alınan kapasite mekanizması kapsamında 20 bin megavatlık santrale 2018 için ayrılan 1,4 milyar liralık bütçenin tamamının dağıtılabileceğini de aktaran Tek, "Bu mekanizma hidroelektrik santraller için de genişletilerek 2019'da da devam edecek. 21 bin megavatı termik, bin 600 megavatı hidroelektrik olmak üzere 39 santral mekanizmaya dahil. 2019'da kapasite mekanizmasına ne kadarlık bütçe ayrıldığını bilmemekle birlikte destek ihtiyacının artarak devam etmesi sebebiyle bu yılın bütçesinin üzerinde gerçekleşmesini bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Öncelik finansal sürdürülebilirlik"
Yeni yılda sektörde bazı varlık satışlarının da gündeme gelebileceğini bildiren Tek, şöyle devam etti:
"Türk lirasının değer kaybıyla enerji sektörü varlıklarının yabancı yatırımcılar için cazip hale geldiğini ve birçok yabancı yatırımcının piyasayı takip ettiğini söyleyebiliriz. Özellikle Uzak Doğu ve Orta Doğu'dan yatırımcıların gaz ve yenilenebilir enerji santralleri ile elektrik dağıtım bölgelerini yakından takip ettiğini görüyoruz. Kur stabilizasyonu ile 2019'da Türkiye'de bazı varlıkların satışının gündeme gelmesini bekliyoruz. Diğer taraftan mevcut yatırımcılar tarafında borçların yeniden yapılandırılması, portföy optimizasyonu ve maliyet kontrolüne ilişkin önlemlerin şirketlerin gündemlerinde ön sıralarda olmaya devam edeceğini öngörüyoruz. Yeni yılda da yatırımcıların gündemindeki en önemli konu finansal sürdürülebilirlik olacak. Şu anda, ulaştığımız arz yeterliliği ve fazlası karşısında finansal sürdürülebilirlik meselesiyle karşı karşıyayız. Mevcut enerji sektörü yatırımcılarının birçoğunu etkileyen finansal sürdürülebilirlik sorununun makul bir şekilde bertaraf edilmediği durumda bir arz meselesine evrilme ihtimalini de göz ardı etmemek gerekir. Bu sebeple konuya finansal zorluk içinde olan yatırımcıların meselesi olarak değil, hepimizin meselesi olarak bakmak gerekir."
Tek, büyüyen ve gelişen Türkiye'nin enerji ihtiyacıyla birlikte sektör varlıklarının değerinin de artmaya devam edeceğini belirterek, "Sistemdeki likidite ihtiyacının sağlanması için öngörülebilirlik unsurunun sağlanması, olmazsa olmaz bir unsur. Sektörün regülasyona tabi bir sektör olması sebebiyle piyasa kurallarının tüm unsurlarıyla işler olması, değer zincirinin tüm halkalarında maliyet bazlı fiyatlandırmanın taviz vermeden uygulanması ve bu sayede piyasaya duyulan güvenin pekiştirilmesi, alınması gereken en temel önlem." ifadelerini kullandı.
"BOTAŞ, 2019'da dolar bazlı tarifeye dönebilir"
BOTAŞ'ın elektrik üretim santrallerine sattığı gaz için 2019 itibarıyla yeni bir model uygulayacağını bildiren Tek, BOTAŞ'ın elektrik santrallerine çeyreklik ve iki kademeli bir gaz tarifesine geçeceğini söyledi.
Tek, BOTAŞ'ın ayrıca ağustos başında santrallere uygulamaya başladığı dolar bazlı tarifeyi kur artışı nedeniyle tekrar lira bazına döndürdüğünü hatırlatarak, "Döviz kurlarındaki olası stabilizasyon ile 2019'un ikinci yarısından itibaren üretim santrallerine dolar bazlı bir tarifenin tekrar gelebileceğini öngörüyoruz." dedi.
Tek, yerli kömürde ise şubat 2019'da Eskişehir'deki Alpu sahası için ihale gerçekleştirilmesini beklediklerini, Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları ihalelerinin gelecek yılın önemli gelişmeleri arasında yer aldığını sözlerine ekledi.