Yazdır
FETÖ ile mücadelede tuhaf şeyler oluyor. Mahkemelerden akıl sır erdirilemeyecek kararlar çıkmaya başladı.
Cahillik deseniz sanmam, iş bilmezlik deseniz inanmam, yasal deseniz tutar tarafı yok. O halde ne bunlar?
Biliyorsunuz, 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından Denizli'deki FETÖ/ PDY soruşturmaları kapsamında gıda devi Aynes'in sahipleri tutuklandı. Suç dosyaları da epeyce kabarıktı. FETÖ'ye kaynak aktarmaktan tutun da örgütün şifreli haberleşme sistemi ByLock'u kullanmaya, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın çalışma ofisine böcek koyan TÜBİTAK'çıları işe almaya kadar pek çok dosya soruşturmaya dahil edilmişti.
Aralık 2016'da da şirket Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) bünyesine geçmişti. Tam satış aşamasına getirilmişti ki... Hikâye start aldı...
10 Aralık'ta Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Faruk Ceyhan ve üyeler, Aynes'te TMSF kayyumunun kaldırılması ve şirketin halen FETÖ davalarında sanık olan eski sahiplerine devredilmesi kararı aldı.
Mahkeme kararı daha TMSF'ye tebliğ edilmeden fonun kayyumları apar topar Aynes'ten atıldı. 14 Aralık'ta yeni yönetim başa geçti. İlk iş konkordato işlemi başlatmak oldu. Akılları sıra konkordato ilan edip borç ödemeyecekler, parayı yurtdışına kaçıracaklardı! Hemen kasayı boşaltmaya başladılar. Aynes'in FETÖ'cü sahiplerinden, Gürcistan'a firar eden kayınpeder Hüseyin Civan'a 284 bin TL transfer edilmeye çalışıldı. Aynes'i devralan şirket yönetimi ihanet transferi suçunu Dış Ticaret Müdürü Mehmet Özdemir'e atmaya çalıştı. Mehmet Özdemir ise Hüseyin Civan'a gönderilecek parayı kendisinin engellediğini iddia etti. Baş döndürücü gelişmeler yaşanırken Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı, 2.Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği kayyumun kaldırılması kararına itiraz etti.
Denizli'deki mahkeme şirkete tekrar kayyum atanmasına karar verdi.
Ancak…
Karara "OHAL kalktı, TMSF kayyum olamaz, yerine Ticaret Mahkemesi kayyumları getirilsin" diye yazıldı. KHK'larda FETÖ ile iltisaklı şirketlerin nasıl yönetileceği açık açık yazılıyken, hukuka aykırı davranılıp TMSF devre dışı bırakıldı.Bana kalırsa, tehlikeli bir oyunun içindeyiz.
Tutuklu yargılanan bir sanığa şirket devredilebilir mi? FETÖ şirketlerindeki kayyum müessesesini Ticaret Mahkemeleri seviyesine çekmek yalnızca Aynes'e mi özel? Yoksa başka FETÖ davalarında emsal mi gösterilecek?TMSF'yi saf dışı etmek oyunun parçası mı?İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı'nın bu meseleyi enine boyuna incelemesi gerek!