Aralık ayı genellikle borsada yükselişlerin yaşandığı bir aydır. Yıl sonu rallisi olarak da adlandırılır. Ancak olağanüstü gelişmelerin yaşandığı dönemlerde ya da kriz zamanlarında bunun gerçekleşmediği de görülür. Geldiğimiz aşamada BIST 100 Endeksi 93.003 seviyesinde. Dolar/TL kuru 5.2760, gösterge faiz yüzde 20.87, TÜFE yüzde 25.24, ÜFE ise yüzde 45.01’i gösteriyor. Türkiye’nin risk primi de 384 seviyesinde. Küresel piyasalar satış baskısı altında. Önümüzdeki döneme ilişkin büyüme kaygıları piyasalarda satışları artırıyor. Borsa İstanbul dip seviyelere yakın. Yılın son ayına girilmesinin de etkisi ile alıcıların hareketlenmesi bekleniyor. Investor’s Business Daily’nin kurucusu olan Amerikalı girişimci ve yazar William J O’Neil, “Daha iyi performans göstermek hakkında öğrendiğim ilk şey, bir hisseyi en düşüklerinde gezinirken değil, bir temel yapıp yukarı çıkmaya başlarken almaktır” diyor. Peki, ama bu defa hareketlenme gelecek mi?
Kaygılar sınırlıyor
BIST Sanayi Endeksi direnç seviyelerini, zorlamasına rağmen aşmakta zorlanıyor. Banka hisseleri de sektöre yönelik düşük kâr beklentisiyle satış baskısı altında bulunuyor. JPMorgan, Türk bankalarının yeni sermayeye ihtiyaç duymadığı yönündeki kanaatini korumakla birlikte yukarı yönlü potansiyelinin sınırlı olduğunu düşünüyor. Bununla birlikte gerek döviz pozisyonları gerekse yatırımları nedeniyle ön planda olan borsa şirketlerinin alıcı bulduğunu görmekteyiz. 2019 yılına girerken borsa dip seviyelerinde ve dolar kuru zirvede dalgalı seyrediyor. Altın ise yurt içerisinde değerlenmiş durumda. Faizse yüksek seviyesini koruyor. Faiz getirisinin yüksekliği beraberinde yatırım fonlarına yönelik ilgiyi azaltıyor. Yıl sonunda borsada genel bir çıkış beklentisinin yanı sıra özellikle hisse bazında hareketlerin öne çıkabilir.
Risk istemeyene...
Sabit getiri garantisi güvenli liman arayanlar açısından mevduat faizini cazip bir alternatif konumuna getiriyor. Bu durum tasarruf sahiplerinin faize yönelmesinde etkili oluyor. Riskinin de olmaması sabit getirili enstrümanlar içerisinde mevduatı öne çıkarıyor.
Yatırımcılar için eurobond’lar bir diğer alternatif seçenek. Türkiye’nin risk priminin düşmesine rağmen hâlâ 300’lü seviyelerin üzerinde. Bu nedenle TL varlıklara ilgi istenilen düzeye gelebilmiş değil.
Bu da yüksek faizlerle borçlanılmasına neden oluyor. Orta ve uzun vade için eurobond faizleri yatırımcılara cazip seçenekler sunuyor.
3 temel kriter
Yatırım guruları hisse senedi seçiminde üç temel kriteri öne çıkıyor: Kârlılık, fiyat ve iyi iş modeli. Onlara göre en çekici şirketler, yüksek büyüme ve kârlılık oranları ile birlikte hem sektörden, hem de kendi tarihi ortalamasından düşük fiyat kazanç oranına sahip olan firmalar.
Son yaşanan borsadaki düşüşte fiyat kazanç oranı dört seviyesinde olan çok güçlü şirketlerin olduğunu görüyoruz. Bu nedenle trend TL varlıklara döndüğünde ilk hareketlenecek yatırım alanı da borsa olacaktır.
Yüksek performans gösterenler
Pay piyasasında dip seviyelerde dalgalı seyir devam ediyor. Para, iyi performans gösteren hisse senetlerine giderken kötü performans gösteren hisse senetlerinden çıkıyor. Yatırımcıların hareketlerine baktığımızda fırtınalı dönemlerde sebat etme cesareti gösterenlerin kazandıklarını görmekteyiz. Vanguard Fonu’nun Kurucusu John Bogle, “Eğer yüzde 20 kaybı kaldıramayacaksan hisse senedi piyasasında olmamalısın” diyor. BIST 100 Endeksi 23 Kasım itibariyle yılbaşına göre yüzde 19.36 aşağıda bulunuyor. Endeks tarihi zirvesinin ise yüzde 23.47 altında. Ancak iyi performans gösteren hisseler de var. Bim Mağazalar, ICBC Turkey Bank, Koza Altın, Kartonsan, Şok Marketler, Kordsa Teknik Tekstil, Soda Sanayii tarihi zirve seviyelerine yakın bir seyir izliyor. Bu hisseler, borsadaki düşüş trendine rağmen endekse göre daha iyi performans sergilediler.
DOLAR NEDEN DÜŞÜYOR?
Dolar kuru, 10 Ağustos’ta test ettiği 7.23 seviyesindeki zirvesinden bu yana düşüş eğiliminde. Halihazırda 5.2760 seviyesinde bulunuyor. Kur üç ay içerisinde yüzde 27 geriledi. Dolar kurundaki düşüşün nedenlerini şöyle sıralayabiliriz:
1- Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın kur şoku sonrasında aldığı önlemler ve yurt dışı borçların çevrilebilmesinde problem yaşanmaması kurdaki düşüşün başlangıcı oldu. Hazine 7 Kasım’da tamamlanan 1.5 milyar euro’luk tahvil ihracı ile birlikte toplam 7.7 milyar dolar tutarında dış borçlanma gerçekleştirdi.
2- TCMB faizi yüzde 24 seviyesine yükseltti.
3- Rahip Brunson’un ülkesine dönmesi sonrasında ABD ile ilişkiler yumuşadı. Türkiye, Cemal Kaşıkçı cinayetinde net duruşu ile Ortadoğu’daki stratejik konumunun önemini bir kez daha gösterdi.
4- Dünya ekonomilerinde büyümeye dair kaygılar, dolar kurunun aşağı kaymasında önemli faktörlerden bir tanesi olarak öne çıkıyor. Büyümeye dair kaygıların gerçekleşmesi halinde FED’in faiz artışında frene basma ihtmali küresel bazda kur üzerinde baskı yaratıyor.
5- Teknik olarak 7.23 seviyesinden başlayan alçalan trend devam ediyor. Dolar/TL kuru 10 Ağustos zirvesine göre yüzde 27 geriledi. Kurda teknik olarak ‘ayı eğilimi’ devam ediyor.
6- Daha önce olumsuz rapor yayınlayan aracı kuruluşlar ve yabancılar şimdi kurdaki düşüş eğiliminin devam etme ihtimali üzerinde daha fazla duruyor.
7- Türkiye’ye yabancılardan yeni para girişi sınırlı olmakla birlikte para çıkışı azaldı. Daha çok al-sat işlemleri dikkat çekiyor. Yabancının yeniden alıma geçmesi fiyatlarda dengelenmeyi hızlandıracaktır. Öte yandan yurtiçi yerleşikler döviz alıyor. Bu alımlara rağmen kur düşüyor. Kurda ve enflasyonda yükseliş beklentileri kırıldığında dolar kurundaki düşüş de hızlanabilir.
8- Dolar kurunda aylık bazda yaşanan düzeltmeler en az beş ay sürüyor. Son yaşanan düşüşte üç aydır dolar kuru düşüşte. Dolar/TL kurunda 5.20 ve 4.80 seviyeleri güçlü destekler.
9- Mevduat faizlerinin yüksek seyri dolara alternatif oluşturuyor. Kurdaki yükseliş beklentilerinin kırılması alternatif yatırım araçlarına paranın yönelmesine neden oluyor.
10- Türkiye’nin kredi risk primi 384 seviyesinde bulunuyor. Risk priminin 566’lı seviyelerden gerilemesi kurdaki düşüşü hızlandırdı. Asıl düşüş ise risk priminin 150’li seviyelere gelmesi ile yaşanabilir.
Dolar kuru için beklentiler:
Rabobank: “Dolar 5 TL’ye doğru gerileyebilir.”
Goldman Sachs: “2019’da ABD ekonomisindeki yavaşlama ile birlikte değer kaybedebilir.”