Türkiye'de portföy yönetimi pazarının toplam büyüklüğü eylül ayı sonu itibariyle 12 milyar TL (yüzde 7,6) büyüdü ve 170,3 milyar TL seviyesine ulaştı. Sadece yatırım fonu tarafına bakıldığında ise büyüklük 46,7 milyar TL seviyesinde.
Ayrıntılara bakılacak olursak, yılın dokuz aylık döneminde tüketici enflasyonu yüzde 19,4 iken, yatırım fonlarında reel küçülme olduğunu kaydetmemiz gerekiyor. Yatırım fonları cephesine bakıldığında ise reel küçülmenin yanı sıra 3,8 milyar TL'lik bir nominal küçülme olduğunu da gözleniyor. Yani büyüme bireysel emeklilik tarafından geldi. Yatırım fonları tarafındaki bu küçülmede, özellikle TL mevduat faizlerinin bugün gelinen noktada yüzde 25'e ulaşan getirisiyle öne çıkması önemli rol oynuyor.
Portföy yönetim şirketlerinin bu anlamda mevduat faizinin üzerinde getiri sağlama potansiyeli olan fon türlerini daha fazla ön plana çıkarması gerekiyor. Bu anlamda son olarak 34 milyar TL'lik portföyü yöneten sektörün en büyük oyuncusu iş Portföy, "Elektrikli Araçlar Karma Fon"undan katılma payı alan gerçek yatırımcılara yönelik bir kampanya düzenliyor. Aynı zamanda iş Bankası müşterisi olması gereken bu yatırımcılar, 1 Kasım 2018 ile 31 Ocak 2019 tarihleri arasında fona yatırım yaparlarsa, Almanya-Leipzig'de bulunan BMW fabrikası seyahati ödüllü çekilişe katılacak.
Yatırım fonları tarafında mevduata alternatif ürünler konusunda görüşünü sorduğumuz iş Portföy
Genel Müdürü Tevfik Eraslan, şunları söylüyor: "Değişken fonlar iyi alternatif olarak öne çıkıyor. Bu fonlar, çeşitlendirilmiş varlık gruplarına göre yatırım yapıyor. Farklı yatırım ürünlerine gitmeden tek bir fon içerisinde çeşitlilik sağlanıyor. Orta-uzun vadede TL bazında istikrarlı getiri ve enflasyon üzeri getiri hedefliyor."
Tevfik Eraslan, yükselen faizlerin etkisiyle iç verimleri artan düşük risk kategorisinde yer alan para piyasası ve kısa vadeli borçlanma araçları fonlarının da bireysel yatırımcılar için mevduata alternatif yatırım fonları arasında yer aldığını söylüyor.
Ekim sonu itibariyle yatırım fonları türünde getirilere bakıldığında, kıymetli madenler yüzde 34,6, borsa yatırım fonları yüzde 20,7, alternatif fonlar yüzde 18,8 fon sepeti fonları yüzde 17,9 getiri sağladılar.
Yatırımcıların öncelikle risk profillerini bilmesi gerektiğini ve buna göre fon seçimi yapmaları gerektiğini anlatan Tevfik Eraslan, sözlerine şöyle devam ediyor: "Sadece geçmiş dönem performansı dikkate alınarak yatırım yapılmamalı. Getiriden önce yatırımcının tolere edebileceği risk aralığını iyi bilmesi ve uzun vadede istikrarlı ve enflasyon üzere getiri elde edebileceği çeşitlendirilmiş yatırım portföyleri oluşturması ön planda tutulmalı." (EKONOMİST DERGİSİ)