CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, CNN TÜRK’te yayınlanan programa konuk oldu. Adaylık için neden ön seçim şartı koştuğunu anlatan İnce, “İstanbul Belediye Başkanlığı’na aday olacak mısınız?” sorusuna “Partinin tabanını esas alıyorum, ayağa kalkmış bir Cumhuriyet Halk Partisi’nin Sinop’a da, Mersin’e de, Trabzon’a da, İzmir’e de İstanbul'dan bu rüzgârın gideceğini biliyorum, düşünüyorum. Küskün seçmenin barışacağını bu şekilde bir başarı hikâyesinin yazılacağını yani İstanbul seçiminin önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı Seçimi için bir prova olduğunu, buradan başlayarak Türkiye’yi ayağa kaldırabileceğimizi, ekonomiyi düzeltebileceğimizi, terörü sonlandırabileceğimizi, çocuklarımızın hayallerini gerçekleştirebileceğimizi, bunu yapabileceğimizi düşünüyorum. Aksi halde ben yokum, partimin kazanması için uğraşacağım o ayrı bir mesele” ifadelerini kullandı.
İnce ayrıca, 24 Haziran seçimlerine ilişkin, "Biz seçimi aday açıklandığım gün kaybettik. 'Gel bakalım Muharrem'le kaybettik. Çift başlı görüntü verdik. Seçimi orada kaybettik biz. Ama yapacağım bir şey yoktu. Çift başlı görüntü yaramadı. İnsanlar bizi daha dirayetli bulabilirdi. Gel bakalım Muharrem'de tuzu biberi oldu." şeklinde konuştu.
ÖN SEÇİM NEDEN ÖNEMLİ
İnce, ön seçimin neden kendisi bu kadar önemli olduğunu da açıkladı. “Aday olmak önemli değil” diyen İnce, “Önemli olan kazanmak, umutları yeşertmek, yeniden bir başarı hikayesi yazmak. O meydanlara Cumhurbaşkanlığı seçiminde nasıl insanları umutlandırmıştık değil mi? Başaracağımıza ben de inanıyordum meydanlar da inanıyordu. Başaramamış olabiliriz, bir dahakine başarırız. Ama İstanbul’a alabilmek için bu 250 bin kişinin ayağa kalkmasına ihtiyaç var. Bu 250 bin kişi sahiplenmeli adayı, bunu ben belirledim, bunu genel başkan belirlemedi. Bunu MYK, Parti Meclisi belirlemedi, iki dudağın arasından çıkmadı bu isim, sandığa gittim birden fazla isim vardı. Oyumu kullandım. Onlar belirleyecek ve sahip çıkacaklar buna. Bu sahip çıkmayla başarı hikayesi yazabileceğimize inanıyorum. Aksi halde sen adaysın dendiğinde bu iş olmaz” dedi.
“İSTANBUL’DA ÇOK TUTACAK”
Açıklamalarına bir örnekle devam eden İnce, “Bunun geçmiş örnekleri var; Ankara’da, İstanbul’da örnekleri var. Ben büyük kentlerde böyle bir hikâyenin yazılabileceğine özellikle İstanbul’da bunun çok tutacağını düşünüyorum, parti tabanına güveniyorum, bu insanlar sokağa dökülecekler. 259 bin kişinin en az 200 bini sandığa gidecektir. Bu adayı ben belirledim, bu dayatma değil, bunun arkasında durmalıyım diyecektir. Seçim çalışmalarına aktif bir şekilde katılacaktır ve örgüt ayağa kalktığında başarı kendiliğinden gelecektir. Onun için şart olarak bunu koyuyorum. Belki de ben çıkmayacağım belki de bir başka arkadaşım çıkacak. O arkadaşımın da başarılı olabilmesi için bu gereklidir. Böyle bir yapılanma varsa varım, yoksa yokum” ifadelerini kullandı.
“YEREL SEÇİMDE BAŞARILI OLACAĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM”
Mart 2019’da yapılacak yerel seçimde partisinin şansını da değerlendiren İnce, “Bu partinin 1 milyon 250 bin üyesi var. Ben bunlara güveniyorum. Bunların önüne sandığı koyuyorum, açıyoruz partiyi. Böyle bir yaklaşımla o küskünlükler, dargınlıklar da bir kenara bırakılır. Ben inanıyorum, Cumhuriyetçi seçmenin seçim duyarlılığı yaklaşınca seçim sathı mahalline girilince o küskünlükleri bir kenara bırakarak sandığa gideceğine inanıyorum. O başarısız olunduğu zaman kızgınlıkla söyledikleri şeyden vazgeçeceklerini, sandığa gideceklerini inanıyorum. Ama CHP yönetiminin de bu süreci doğru götürmesi lazım. Doğru götürürlerse bu süreci işin içinden çıkarız. Yoksa kötü sonuçlar alırız. Ben bu süreci bilimin, aklın ışığında, hukuk devletine, özgürlüklere inanan ve Türkiye’yi özgürleştirmek isteyen bir CHP’nin önce kendisinden başlayarak bunu yapabilirse karlı çıkacağımızı, yerel seçimde başarılı olacağımızı düşünüyorum” dedi.
İNCE FİNANSAL DESTEĞİNİ AÇIKLADI
Yeniden seçime hazırlanan İnce, kendisine finansal anlamda kimin destek verdiğini de açıkladı. İnce, “30 lira, ‘Annem bana verdi, ben sana gönderdim’ diyen var, çok ilginçleri var. Alyans, genç bir kadından. Ben bunları saklıyorum, bunlar seçim dönemlerinde cebime sıkıştırılanlar, koruma polislerine verilenler, eşime gönderilenler, eve bırakılanlar, posta kutusuna bırakılanlar. Beni kim mi finanse ediyor, beni millet finanse ediyor. Hangi faniye, kaç tane siyasetçiye nasip olmuştur? Onlarca alyans var, 25 milyon lira para yatırdılar bana. Arkadaşlar harcadılar, uçak kiraladılar, onu yaptılar, bunu yaptılar. Bunlar benim cebime sıkıştırılanlar. Beni millet finanse ediyor, bankalarda kuyruklar oluştu. Millet parayı gönderdi, dedim ki ‘Sizin paranızla uçak tutuyoruz, afişler yaptırdık, arabalar tuttuk’. Bunu milletin parasıyla yaptık. 65 lira göndermiş birisi. Bakın 65 lira ilginçtir biliyor musunuz, 50 lira ilginç değildir, 100 lira ilginç değildir, 200 lira ilginç değildir, 65 lira ilginçtir. 65 lira göndermişse parasının tümünü göndermiştir. 5 liralar var 65 liralar var. Bunları topluyorum, fotokopilerini kendime aldıktan sonra müze ortamında bunları önümüzdeki yıllarda görecekler” ifadelerini kullandı.
İNCEYİ DUYGULANDIRAN SORU
CHP’li İnce, ‘Öğretmenliği özlüyor musunuz?’ sorusu karşısında duygulanarak, “2002’ye kadar öğretmenliğe devam ediyordum, derse giriyordum. 2002’de milletvekili olunca öğretmenliği bıraktım ve arada dershaneye gittiğimde fizik derslerine giriyordum, unutmak istemiyordum. Hatta önümüzdeki günlerde de bir okula, bir yere gidip fizik anlatmak isterim, özledim çünkü. Ama içimde acaba unuttum mu korkusu da var ama fizik biraz bisiklete binmek gibidir. Yeniden sınıfa girince hatırlarım diye düşünüyorum. Fizikle siyaset arasında bir bağ var zaten. Siyaset problem çözmektir, milletin problemini çözmektir. Fizik de maddeyle enerji arasındaki problemi çözmektir. Fizikçiler siyasette pek zahmet çekmezler. Ben yakın olarak görüyorum. Rahmetli Erdal İnönü’ye bunu söylemiştim, ‘Benim şansım olmadı, senin de olmazsa’ demişti, ‘Hayır ben profesör değilim benim şansım olur’ demiştim. Öğretmenliği özledim. Birkaç ders anlatmak istiyorum bu aralar” dedi.
"BİZ SEÇİMİ AÇIKLANDIĞIM GÜN KAYBETTİK"
''Biz seçimi aday açıklandığım gün kaybettik. 'Gel bakalım Muharrem'le kaybettik. Çift başlı görüntü verdik. Seçimi orada kaybettik biz. Ama yapacağım bir şey yoktu. Çift başlı görüntü yaramadı. İnsanlar bizi daha dirayetli bulabilirdi. Gel bakalım Muharrem'de tuzu biberi oldu.''
"ÇİFT BAŞLI GÖRÜNTÜ VERMEMİZ İNANDIRICILIĞI DÜŞÜRDÜ"
Hatalarımız var mı tabii ki var. Eksiklerimiz var mı tabii ki var. Hatalar düzeltilir eksikler giderilir. CHP'liler çok çalıştı. Benim karşımda olanlar bile var güçleriyle çalıştı. Asla onların hakkını yiyemem. Çift başlı görüntü vermemiz inandırıcılığımızı düşürdü. 35 bandını zorlayabilirdik.