Gazeteci Fatih Altaylı hakkında, Nişantaşı'nda aracının park edilmesiyle ilgili tartıştığı polis memuruna hakaret ettiği ve tehditte bulunduğu iddiasıyla 1 yıl 8 aydan 4 yıl 4 aya kadar hapis cezası talebiyle iddianame hazırlandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, İstanbul Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü'nde polis memuru olarak görev yapan müşteki Abdullah Kesercioğlu'nun, 16 Ekim saat 11.30 sıralarında, "Harbiye Mahallesi Abdi İpekçi Caddesi'nde çok sayıda yasak park" anonsu gelmesi üzerine, ekiplerle birlikte bu bölgeye gittiği ve burada park etmiş araçlardan içinde sürücüsü bulunanlara uyarı yaptığı, içinde sürücüsü bulunmayanlara ise cezai işlem uyguladığı aktarıldı.
Müşteki Kesercioğlu'nun olay yerinde park halinde bulunan araç içindeki tanık Kenan Güngör'e (Altaylı'nın şoförü) aracını çekmesini söylediği, Güngör'ün de "aracın Fatih Altaylı'ya ait olduğunu, ceza yazamayacağını" söyleyip aracını kaldırmadığı bildirilen iddianamede, müştekinin Güngör'ün sürücü belgesini alarak "duraklama ihlali, uyarı ve ikazlara uymamak" maddelerinden cezai işlem uyguladığı ifade edildi.
ALTAYLI HAKARET ETTİ
Cezai işlemin ardından, müşteki yoldaki diğer araçlara uyarıda bulunduğu sırada Fatih Altaylı'nın olay yerine geldiği belirtilen iddianamede, Altaylı'nın "Aracım orada hasta bekliyor, insan olsanız azıcık halden anlarsınız." diyerek polis memuru ile tartışmaya başladığı anlatıldı.
Daha sonra Altaylı'nın müştekiyi tehdit ettiği ve çeşitli hakaretlerde bulunduğu kaydedilen iddianamede, ifadesi alınan müşteki Keserlioğlu'nun şüpheliden davacı olduğunu beyan ettiği bildirildi.
GÖREVLİYE SÖYLENMİŞ HAKARETİM YOK
Şüpheli Fatih Altaylı'nın ifadesine de yer verilen iddianamede, Altaylı'nın ifadesinde özetle "Olay tarihinde eşinin akşam yemeğinden dolayı zehirlendiği, bütün gece kustuğu, telefonla aradığı doktorun hastaneye getirilmesini söylemesi üzerine saat 10.24'de şoförü Kenan Güngör'ü arayıp çağırdığı, şoförün kendisini araması üzerine saat 11.10 sıralarında eşini kapının önüne indirdiği, ancak aracın gelmediği, şoförü tekrar arayıp, 'nerede olduğunu' sorduğu, onun da 'görevli polislerin kendisini durdurmadığı, ehliyetini aldıkları, itfaiyenin oradan döndüğü' cevabını vermesi üzerine görevli polis memurunun yanına gittiği" yönünde beyanda bulunduğu aktarıldı.
İddianamede, Altaylı'nın yaşanan tartışmayla ilgili de "Polis memuruna, 'hastam var, baygın vaziyette duruyor, kaldırımın kenarında oturuyor.' dedim. Polis memuru yakışıksız bir tavırla, 'böyle bir şeye izin veremeyeceğini' söyleyerek, 'hastan varsa ambulans çağır.' dedi. 'Ambulansın buraya gelmesi bir saati alır, kadın ölsün mü?' diye sorunca da bana, 'Beni ilgilendirmez.' yanıtını verdi. Ona, 'Üniforma giymekle polis olunuyor ama üniforma giymekle insan olunmuyor, önce insan olmayı öğrenmeniz lazım, vatandaşa yardımcı olmanız lazım.' dedim. Polis memuru, 'Bana adamlık mı öğretiyorsun?' diye sordu. 'Adamlık değil insanlık öğretiyorum.' ifadesini kullandım, tartışmanın büyümemesi için olay yerinden uzaklaşıp kendi kendime söylenirken, bazı hakaretler savurdum. Ancak görevlinin yüzüne söylenmiş bir hakaretim yok." şeklinde beyanda bulunduğu bilgisi verildi.
Tanık Güngör’ün ifadesinin de yer aldığı iddianamede, CD izleme tutanağına göre görevli polis memuru Kesercioğlu'nun arkası dönük bir vaziyette durduğu, Altaylı'nın sağ kolu havada işaret parmağıyla bir şeyler söylediği, memurun motoruna doğru gittiği ve polis memurunun arkasından "Haysiyetsiz adamlar…" şeklinde konuştuğunun belirlendiği aktarıldı.
Şüpheli Altaylı'nın, "kamu görevlisine hakaret ve tehdit" suçlarından 1 yıl 8 aydan 4 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilen iddianame, başsavcılık onayından sonra İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.