Brunson'un serbest bırakılmasının ABD'de yargı kararının sonucu olarak algılanmadığı, Türk yargısının derin bir şekilde siyasileştirildiği, çoktandır ABD Dışişleri Bakanlığı ve medyasında Türkiye'nin temel adaletten yoksun olduğu algısının oluştuğunu iddia eden ABD merkezli düşünce kuruluşu 'Amerikan İlerleme Merkezi’nden Max Hoffman, "Amerika, (Türkiye'ye karşı) sopa gösterme yönteminin ve baskı kampanyasının işe yaradığını gördü'' diye konuştu.
Merkez'in Ulusal Güvenlik ve Uluslararası Politika bölümü müdür yardımcı Hoffman, iki ülke arasında çözüm bekleyen iki stratejik sorunun ilkinin, Kasım ayında yürürlüğe girecek olan İran'a yönelik yaptırımlar konusunda Türkiye'nin ne denli işbirliği yapacağı, ikincisinin de Rusya'dan S-400 füze savunma sistemini alıp almayacağı olduğunun altını çizdi.
'TRUMP, BRUNSON DAVASINA KİŞİSEL YAKLAŞTI'
Mynet'te yayınlanan habere göre Türkiye'deki diğer ABD'li ve çifte vatandaşlık sahibi kişilerin davalarına da değinen Hoffman, ABD kamuoyunun bu kişileri ‘siyasi tutuklu' olarak gördüklerini belirtti ve Brunson davasının sonucunun Türkiye'yle ilgili genel algıyı değiştirmediği yorumunda bulundu: "Brunson artık özgür olduğu için Trump'ın Türkiye'yle daha az ilgilendiğini göreceksiniz çünkü Brunson davası Trump'ın çok kişisel yaklaştığı bir konuydu. Ancak Türkiye'nin pek güvenilir bir müttefik olmadığı, muhaliflere adaletsiz bir şekilde baskı yaptığı ve ABD'yle pazarlık yapabilmek adına neredeyse rehine tutma yollarına bile başvurduğu algısı devam edecek. Korkarım ki bu durum daha da uzayacak ve ABD'nin Türkiye ile ilişkilerine renk vermeye de devam edecek".
'TÜRKİYE UZLAŞMA YOLUNU 'SERT ÇİZGİLER' ÇİZEREK BULMAYI TERCİH EDİYOR'
Max Hoffman, Amerikalı yetkililerin yalnızca Brunson davasından yola çıkarak değil, Türkiye'nin Almanya'yla gazeteci Deniz Yücel davasında ve 2015'te Rus savaş uçağını düşürdüğü olayda yaşadıklarına bakarak uzlaşma yolunu ‘sert çizgiler' çizerek bulmayı tercih edebileceğini söyledi.