Türkiye ekonomisi ağustos ayında yediği kur, faiz ve enflasyon şokunun ardından eylül ve ekimde telafi edici adımlar atıyor.
Yüklüce faiz artırımı, Yeni Ekonomi Programı’nın açıklanması, şirket kredilerinin yeniden yapılandırılması, 1 Ağustos sonrası alınan ticari kredilerin faizlerinin yüzde 10 düşürülmesi izledi.
-Türkiye, ABD arasındaki ilişkilerin gerilmesine yol açmasından dolayı yaşanan kur şokunda önemli bir rol oynayan Rahip Brunson davasının sonuçlanması pozitif gelişmelerin son halkası oldu. Davanın sonuçlanması ilişkilerdeki gerginliği azaltacak bir gelişme.
-Gerginliğin azalmaya devam etmesi de, 4 Kasım’da İran yaptırımlarında Türkiye’ye ne ölçüde muafiyet tanınacağına bağlı olacak. Bundan sonraki kritik eşik 4 Kasım olarak ortaya çıkıyor.
-İki ülke arasındaki ilişkilerin tamamen normalleşme ise Türkiye ve ABD’nin Ortadoğu’daki siyasi ve askeri çıkarlarının uyumlaştırılmasına bağlı. Bu da şimdilik Türkiye açısından mümkün değil.
-Denilebilecek tek şey gerginliği akut hale getiren neden ortadan kaldırıldı. Bu da Türkiye için pozitif bir gelişme.
-Bunun etkisini de geçen hafta tüm finansal piyasalarda gördük.
Gelişen borsalar yüzde 3 düşerken Türkiye borsası yüzde 1.9 arttı.
-Gelişen ülke paralarının dolara karşı değeri yüzde 0.8 artarken TL’nin değer artışı yüzde 4.4’ü buldu. Dolar 5.87’ye indi.
-Volatilite endeksi VIX geçen hafta boyunca yüzde 43 artarak 21.31’e çıkarken, Türkiye’nin riskini gösteren 5 yıllık CDS yüzde 5.4 azaldı. Türkiye piyasalarının tansiyonunun ve riskinin düştüğünün net bir ifadesi.
-Piyasaların kısa vadede beklentisi karşılandı. Sonuçları da alındı. Bundan sonra dikkatler 4 Kasım’da İran yaptırımları ile 6 Kasım’da ABD ara dönem seçimlerinde olacak.