Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan ‘Enflasyonla Topyekûn Mücadele Programı’ kapsamında kamunun yıl sonuna kadar elektrik ve doğalgaza zam yapmayacağını belirtmesi ve 500’den fazla kuruluşun en az yüzde 10 indirim ile bu programa destek vermesinin enflasyona olumlu etkisi olacaktır. Fakat enflasyon üzerinde kalıcı etki için döviz kurlarının aşağı çekilmesi ve yapısal reformlar büyük önem taşıyor.
YOĞUN gündem ile birlikte piyasalarda toparlanma çabaları devam ediyor. Ekonomi yönetimi yeni ekonomik programdan sonra enflasyon ile mücadele planı da açıklandı. Yıl sonuna kadar doğalgaz ve elektriğe kamunun zam yapmama ve özel kesimin de en az yüzde 10 fiyat indirimlerine yönelik tedbirlerin enflasyon üzerinde olumlu yönde bir etki yapması bekleniyor. Enflasyon, eylülde 2003’ten bu yana yüzde 24.52 ile en yüksek seviyesine ulaşmıştı. Dünyada enflasyon sıralamasında ön sıralarda yer alan Türkiye için enflasyonla mücadele öncelikli ve gerekliydi. Fakat alınan tedbirler kısa süreyi kapsıyor. 2019 başından itibaren ne olacak, başka tedbirler gündeme gelecek mi, bilinmiyor. Enflasyon üzerinde daha kalıcı etki için yapısal önlemlerin alınması elzem görülüyor. Enflasyon üzerindeki kur geçişkenliği malum. Ağustosta cari açığın 2.5 milyar dolar fazla vermesi ilk başta olumlu etki yapsa da bunun ekonomideki durgunluğa bağlı olarak gerçekleşmesi nedeniyle piyasa pek tepki vermedi. Bu meyanda kredi derecelendirme kuruluşu S&P’nin “Türk ekonomisinin 2018’in ikinci yarısında resesyona girmesini bekliyoruz” açıklaması kadar Türkiye ile Arjantin’i birlikte değerlemeye tabi tutması da ayrıca dikkate değer.
İhracat artışıyla azalacak dış ticaret açığına bağlı olarak gerçekleşecek cari açıkta daralma veya fazla döviz kurlarında daha derin etkiler bırakabilir. Yıllık bazda 51 milyar dolarlık cari açık hala yüksek. Cuma günü ABD’li tutuklu rahip serbest bırakıldı. Piyasanın son günlerdeki beklentisi ve fiyatlaması bu yöndeydi. Doğal olarak piyasalara olumlu yansırken önümüzdeki haftadan itibaren etkileri azalacaktır. Türkiye-ABD ilişkilerinde gerilim bir süreliğine düşse de tek sorun rahip konusu değil. 4 Kasım’da İran’a yaptırım başlayınca Türkiye’nin tavrı ne olacak sorusunun yanı sıra S-400 füze sistemleri gibi konu başlıkları var. Döviz kurlarındaki gevşemenin kalıcı olması için cari açıktaki küçülmenin yanı sıra dış kaynak girişi gerekecek. Türkiye’nin özel sektör ağırlıklı olmak üzere dış borç ödemeleri ve döviz açığı için de yeni sermaye girişleri önemli. Enflasyon ile mücadele planının sonuçlarının görülmek istenmesi yanında döviz kurlarındaki düşüşün devamı gelirse 25 Ekim’deki Merkez Bankası faiz kararı nasıl olacak bekleyip göreceğiz. Belki de ‘bekle gör’ deyip pas geçilir. Yüksek gelen eylül enflasyonu sonrası Merkez Bankası’ndan yeni faiz artırım gelebileceği yönünde beklentiler artmıştı.
İYİMSERLİK KORUNUYOR
Son dönemde iç gündeme döndüğümüzden dış kaynaklı gelişmelere duyarsız kalındı. Ancak ABD tahvil faiz oranlarındaki yükseliş ve dış borsalardaki sert düşüş dış ekonomik gündemi öne taşıdı. Yükselen faiz borsalar için önemli bir alternatif. Piyasa işleyişi gereği ters korelasyon söz konusu. Geçen haftaki yazımızda ABD’de faiz artışına dikkat çekmiş bunun piyasalara olumsuz yansıma olasılığından bahsetmiştik. Bu beklentimiz gerçeklik kazansa da ekonomi yönetimi tarafından açıklanan programlar ve ABD’li rahip davası etkisiyle bu yönde ciddi bir fiyatlama yapılmış değil. İç piyasalarda kısa süreli rahatlama sonrası dış piyasalardaki görünüm değişmez ise baskısı hissedilebilir. Ancak bu aşamada içerideki iyimserlik korunuyor.
DOLAR/TL KURU KÂR SATIŞLARININ ETKİSİNDE
DOLAR/TL kurunda kâr satışları sürüyor. Bir süredir devam eden yatay hareketin destek seviyesinin altına salınım gerçekleşti. İlk önemli destekler 5.83-5.70 seviyelerinde görülürken sonraki destek noktası 5.50 seviyesinde. Olası tepki çıkışının devamı için ise 6.05 seviyesinin üzerinde kalınması gerekecek. Sonraki dirençler 6.23 ve 6.50 seviyelerinde. Tepki alım denemeleri görülse de kâr satışlarının etkisinde kalınabilir.