ABD Kongre üyeleri, Ulusal İstihbarat Direktörü Dan Coats'a gönderdikleri mektupta, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı hakkında bildiklerini kamuyla paylaşması için çağrıda bulundu.
California Temsilcisi Ro Khanna ve Wisconsin Temsilcisi Mark Pocan, İstihbarat Direktörü Daniel Coats'a hitaben bir mektup kaleme aldı. Temsilciler ayrıca diğer üyelere de çağrıda bulunarak, mektuba imza atmalarını istedi.
Kaşıkçı'nın Suudi elçiliğine girdikten sonra kendisinden bir daha haber alınamadığına dikkat çeken temsilciler, mektupta, ABD istihbaratının konuya ilişkin bilgilerini paylaşmaları çağrısında bulundu.
ABD'nin saygın gazetelerinden Washington Post'ta yer alan "ABD istihbaratı Suudi Arabistan'ın Veliaht Prensi Bin Salman'ın Kaşıkçı'ya operasyon yapılmasını istediğini biliyordu" yönündeki habere atıfta bulunan temsilciler, İstihbarat Direktörü Coats'ın bu iddiaya cevap vermesi gerektiğini belirtti.
Washington Post gazetesi, ABD istihbaratının yaptığı bir dinlemede, bin Selman'ın, Suudi gazeteci Kaşıkçı'nın bazı vaatlerle Suudi Arabistan'a dönmesinin sağlanması, daha sonra da tutuklanmasını emrettiğini ileri sürmüştü.
Suudi Arabistan yönetiminin Kaşıkçı'yı tutuklamaya yönelik önceden yaptığı planlara dair ABD'nin elde ettiği istihbaratlar, Trump yönetiminin Cemal Kaşıkçı'yı tehlikede olduğu konusunda uyarıp uyarmadığına dair soru işaretlerini doğurmuştu.
ABD'de 2015'te imzalanan bir yönergeye göre, istihbarat ajanlarının kaçırılma, ciddi bir şekilde yaralanma ya da öldürülme tehlikesi bulunan kişileri uyarma yükümlülüğü var. Bu zorunluluk için söz konusu kişinin ABD vatandaşı olması şartı bulunmuyor.
Adının açıklanmasını istemeyen eski bir ABD istihbaratı yetkilisi, "Kaşıkçı'nın yakalanması, tutuklanması olarak yorumlanmış ve bu nedenle uyarı zorunluluğu doğmamış olabilir ama söz konusu dinlemelerde şiddet içeren eylemler planlanmışsa evet, Kaşıkçı uyarılmalıydı." değerlendirmesinde bulunmuştu.