AK Parti’nin Kızılcahamam kampında yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, yerel seçimlerle ilgili kapsamlı bir sunum yapıyor.
Özhaseki, milletvekillerinin yerel seçimlerle ilgili sorularına doyurucu yanıtlar veriyor. Sunum ve soru-cevap bölümünün tamamlanmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan sözü alıyor. “Seçim kazanacak adaylarla halkın karşısına çıkacağız” diye söze başlıyor. Daha önce açıkladığı gibi ehliyet ve liyakate önem vereceklerini, tevazu sahibi isimleri aday göstereceklerini anlatıyor. Milletvekilleri, Erdoğan’ın sözlerinden mevcut belediye başkan adaylarının önemli oranda değişeceği mesajını çıkarıyorlar.
Erdoğan iki noktanın üzerinde duruyor:
1) İyi adaylar çıkaracağız.
2) Her yerde aday göstereceğiz.
Erdoğan, ‘cumhur ittifakı’na ilişkin değerlendirmesini ise sona bırakıyor.
“MHP ile gerçekleştirdiğimiz cumhur ittifakı, seçim ittifakından öte bir şeydir. Türkiye’nin karşı karşıya olduğu meselelerde, yerli ve milli konularda taraf olmak demektir. O nedenle bunu bir seçim ittifakı olarak görmemek lazım. Biz bu ittifakı sürdürmekte kararlıyız” diyor.
Merhum Aydın Menderes, Refah Partisi’ne katılım töreninde, “Pazara kadar değil, mezara kadar” demişti. ‘Cumhur ittifakı’ için aynı şeyi söyleyecek kadar iddialı değilim. Ama Erdoğan bu ittifakı 2023’e kadar sürdürmekte kararlı.
TOPLANTIDA NE KONUŞULDU?
Yerel seçimlerde ‘cumhur ittifakı’ için dün ilk resmi temas gerçekleşti. AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ve yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki ile MHP genel başkan yardımcıları Semih Yalçın ve Sadir Durmaz bir araya geldiler. Toplantıdan sonra yapılan açıklamada ‘cumhur ittifakı’nın süreceği beyan edildi. Numan Kurtulmuş, “Bazı konularda teknik çalışmalarımızı sürdürecek, tekrar bir araya geleceğiz” dedi. Toplantının başına döndüğümüzde ise iki partinin yetkilileri, ‘cumhur ittifakı’nın devamının önemine işaret ediyorlar. “Cumhur ittifakının gereğine inanmış kişiler olarak, af ve yerel seçim ittifakının buna gölge düşürmesini istemiyoruz. Önümüzde 5 yıl gibi bir süre var. Bu 5 yıl içinde Meclis’e birçok konu gelecek. Ayrı partiler olarak farklı tüzel kişiliklerimiz var. Hepsinde anlaşmamız mümkün değil. Bu durum muhalefet tarafından kaşınmak istenecek. Bunların cumhur ittifakına gölge düşürmesine müsaade etmememiz lazım” deniliyor. İki parti hem ‘cumhur ittifakı’nın süreceğini ilan ediyor hem de her yerde aday çıkaracaklarını söylüyorlar. Peki, bu nasıl olacak? İşin püf noktası burası işte. Biraz açmak istiyorum.
İTTİFAKIN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL
AK Partili belediyeler 50 milyon vatandaşımıza, MHP’li belediyeler ise 12 milyona hizmet veriyorlar. MHP’nin üçü büyükşehir olmak üzere 130 belediye başkanlığı var. AK Parti, MHP’li belediyelerin olduğu yerde seçimlere girmediği takdirde Türkiye genelinde 4-5 puanlık bir oy düşüşü yaşıyor. MHP açısından ise tablo daha da zor. MHP, AK Partili belediyelerin olduğu yerde seçimlere girmediği takdirde oy oranı yüzde 3-4 seviyesine geriliyor. “Bu sonuçlar birkaç yıl sonra önümüze konulur. Böyle bir tabloya izin vermememiz lazım” diyorlar. Olumsuz sonuçlar değil birkaç yıl sonra, seçim gecesi önlerine konulur.
‘Cumhur ittifakı’nın önündeki en önemli engeli bu nokta teşkil ediyor. Hatta heyetler, “Keşke Anayasa değişikliği yapılırken ‘Yerel seçimlerde ittifak oyları ortak sayılır’ diye bir madde koysaydık” diye konuşuyorlar. Ama artık çok geç.
Tablo bu. Peki, buna göre nasıl bir formül bulunacak? AK Parti ve MHP heyeti dün itibariyle bir formül geliştiremedi. Heyetler yeniden görüşmek üzere ayrıldılar. Ya bir formül bulunacak, ya da iş liderlere kalacak. Erdoğan ile Bahçeli bir araya gelip, ‘cumhur ittifakı’nın devam ettiğini ilan edip, partileri aday çıkarma konusunda serbest bırakabilirler. Liste ittifakı değil, gönül ittifakı formülü daha ağır basıyor.