İmar planında değişiklik olması halinde gayrimenkulde oluşacak rantın tamamının devlete kalmasını öngören Çevre ve Şehircilik Bakanlığı taslağı tartışma yarattı.
Aysel Alp'in Hürriyet'teki haberine göre, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının İmar Yasası’nda değişiklik öngören yasa taslağına meslek odalarından ve muhalefetten tepki, AK Parti’den ise destek geldi. Şehir Plancıları Odası, “Planların delinmesinin teşvik edildiğini” savundu. TBMM İmar Komisyonu’nun AK Partili üyesi İlyas Şeker ise belediyelerin zaten yüzlerce plan değişikliği yaptığını ama bundan yeterince harç almadıklarını belirterek, taslak sayesinde değer artışının tamamının kamuya gideceğini vurguladı. CHP Milletvekili Gökan Zeybek ise “Bu kentlere karşı işlenmiş bir cinayettir” dedi.
PARAYI VERENE DEĞİŞİKLİK
Şehir Plancıları Odası (TMMOB) Başkanı Orhan Sarıaltun, yasaların keyfi değişiklerin önüne geçmek, bunu sınırlamak veya zorlaştırmak için düzenlendiğini belirterek, “Bir kentin planları gelecekte olası nüfus artışı hesabı yapılarak çizilir. Sel, deprem gibi afetlere karşı sakınım, hava kirliliği önlemleri ile yeşil alan, ulaşımı, altyapı gibi bir dizi risk ve ihtiyacı içerecek şekilde bütün olarak hazırlanır. Yasamızın mantığı da böyledir. Maalesef belediyelerimiz, belediye meclislerimiz sanki planlar değiştirilmek zorundaymış gibi davranarak özellikle büyük kentlerde her meclis toplantısında yüzlerce plan değişikliğini gündeme alıp onaylıyorlar. Taslak ile aslında bu tür değişiklikler meşrulaştırılıyor, teşvik edilmiş oluyor. ‘Parayı verin imarını değiştirin’ deniliyor. Bu hiçbir yerde plan bütünlüğünün kalmayacağı anlamına geliyor. Çünkü bir sınır da çizilmiyor. Sadece kentsel dönüşüm, kıyı, organize sanayi bölgeleri istisna tutuluyor. Bir anlamda ‘riskli alan ilan ettirirsen, rant vergisini de ödemezsin’ mesajı veriliyor. Artık bu yasa rant yaratmanın bir başka yöntemi haline geldi bu yasa” açıklamasını yaptı. İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cemal Gökçe ise, aslolanın yapılmış planlara uyum sağlanması olduğunu söyledi ve “Bu tür plan dışı değişiklikler kentleri daha da yaşanmaz hale getirmektedir” dedi.
HARÇLAR DÜŞÜK KALIYORDU
AK Parti Kocaeli Milletvekili ve İmar Komisyonu Üyesi İlyas Şeker ise tasarıyı savunarak şunları söyledi: “Aslında plan tadilatı ve buna bağlı olarak ortaya çıkan değer artışından belediyeler, meclis kararıyla belirlenen miktarda harç alıyorlar. Ancak bunlar çok düşük kalıyor. Örneğin planda konut alanı olan yeri ticarete veya akaryakıt istasyonuna, 3 katlı yeri 10 kat yaptığınızda alınan harçla, taslakta sözü edilen değer artışı kıyaslanamayacak kadar az. Değişiklik yasalaştığında bu tür plan değişikliklerinde ortaya çıkan gerçek değer artışının tamamının, resmi olarak kamu tarafından alınması sağlanacak. Değişikliğin ana mantığı bu. Eleştirildiği gibi, bu her plan değişikliği kabul edilecek, değil. Plan tadilatları mevcut yasa ve yönetmeliklere uygun değilse zaten yapılamaz. Örneğin yoğunluğun 4 kat olduğu bir bölgede, 10 kat izni vermişseniz; her katta 4 daire, dolayısıyla 24 daire ilave ettiğinizde orada nüfusu ortalama 120 kişi artıracaksanız, artan sayı kadar otopark, yeşil alan, okul ilave edemeyecekseniz o plan değişikliği kabul edilmez. Aksi halde mahkemelerde iptal olur. İmar Kanununa eklenmesi öngörülen bu hüküm tamamen plan değişikliklerinden kamunun gerçek anlamda pay alması amacını taşıyor çünkü bugüne kadar bu pay yeterince alınamadı.”
EVRENSEL ŞEHİRCİLİK İLKELERİNE AYKIRI
CHP İstanbul Milletvekili, İmar Komisyonu Üyesi Gökan Zeybek ise kente karşı suç işlemeyi göze alıp, para toplamaya çalıştıklarını iddia ederek, “Bu taslak, iflas etmiş ekonominin bulabildiği son çare. Kentlere karşı işlenmiş bir cinayet. Kentlerimizin nüfus artışlarını kaldıracak durumu kalmadı. İstanbul büyük deprem riski altında; yapıların hızla dönüştürülmesi gerekirken neden imar planlarını delik deşik edecek yasal düzenleme hazırlanıyor. Evrensel şehircilik ilkelerine aykırıdır. Yaz boyunca sözde İmar Barışı yasasıyla ülkenin tüm yayla, mera, sahil şeritlerine on binlerce kaçak inşaat yapıldı cayır cayır. Devlet sürekli suç işlemeye meyilli insanları korumaktan vazgeçip, kurallara uyan vatandaşı korumalı” dedi.