CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan YEP'i değerlendirdi.
YEP'in kesinlikle bir krizle mücadele programı olmadığını kaydeden Erdoğdu, yazılı açıklamasında şunları ifade etti:
"Algoritmalar çalıştırarak bazı mantıklı hesaplamalar yapabilirsiniz. Ama bunların uygulanabilir olması ve sonuçları önemli. Örneğin 2021'de enflasyonu yüzde 6'ya indireceğiz diyorlar. Nasıl yapacaklar, somut hiçbir emare yok. 2019'da 60 milyar TL tasarruf sağlayacağız, 16 milyar TL gelir artışı sağlayacağız denilmiş ama nasıl yapılacağına dair gerçekçi ve somut bir yol haritası yok. Aşırı kur artışı ve oynaklığı sonucu sarsılan bankacılık ve reel sektörle ilgili hiçbir somut düzenleme yok. Yüksek girdi fiyatları ve ithalat dampingiyle çökertilen tarım sektörü ile ilgili en küçük bir umut verilmemiş. Bu maliyet ve fiyatlarla çiftçinin üretimi ve verimi düşecek. Bu durum arzın kısılması ve gıda enflasyonu artışı anlamına geliyor. Bu gerçek durum OVP'nin pembe enflasyon tahminleriyle çelişiyor."
Programın, "muğlak genel geçer ifadelerle ‘krizi çözeceğiz' denilen bir manzumeden ibaret olduğunu" savunan CHP'li Erdoğdu, "YEP açıklanır açıklanmaz kurun yükselişe geçmesi piyasanın YEP'i hayalci ve muğlak bulduğunun göstergesi" dedi.
BANGLADEŞLEŞME SÜRECİ
Erdoğdu, enflasyon ve işsizlik gibi göstergelerde gerçeklerle uyumsuz hedeflerin söylendiğini belirterek YEP'in umudunu kur artışıyla rekabet gücünü artıran ihracata bağlamış durumda olduğunu bildirdi. Erdoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Berat Albayrak'ın kavrayamadığı gerçek, ihracatımızın önemli oranda ithalata bağlı olduğu. Bu durumda ihracat rekabet avantajı önemli oranda kur karşısında eriyen düşük ücretlere bağımlı olacak. Adalet ve eğitimi sistemi çökertilmiş yetişmiş insan gücünü beyin göçüyle kaybeden bir ülkede ihracatta yüksek katma değerli üretimle rekabet avantajı hayaldir. İhracatta rekabet avantajı sadece düşük reel ücretlere dayanıyorsa bunun adı Bangladeşleşme sürecidir. Bangladeş de düşük reel ücretle ihracatta rekabet yaratmaya çalışıyor."
'2019'DA İŞSİZ SAYISI 4 MİLYONU AŞACAK'
YEP'de işsizlik oranı beklentisinin 2018 için yüzde 11.3, 2019 için yüzde 12 olarak ifade edildiğini hatırlatan Erdoğdu, bunun ‘2019'da resmi işsiz sayısı 4 milyonu aşacak, yani 1 milyona yakın insan işini kaybedecek' demek olduğunu söyledi. Erdoğdu şöyle devam etti:
"Krizle mücadelede iki önemli silahımız vardı. Bunlardan birincisi Merkez Bankası'nın faiz artışı diğeri OVP (YEP)'di. Krizle mücadelede en etkili iki araçta elimizden çıktı ve krizin en önemli değişkeni kur üzerinde hiçbir etkisi olmadı. Çünkü sorunu doğru tanımlayamıyorlar. Sorunu biliyorlar ancak tanımlamak istemiyorlar. Çünkü işlerine gelmiyor. Türkiye'de ekonomik çöküşün altında yatan sebep siyasal çöküştür. Yaşadığımız bütün sorunların altında otoriter tek adam yönetimi var. Yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğünün olmadığı, OHAL'in kalıcı hale getirilmesiyle temel hak ve özgürlüklerinin askıya alındığı, mülkiyet hakkının risk altında olduğu, Milletvekillerinin tutuklu olduğu ve yolsuzlukların kurumsallaştığı bir ülkede hiçbir ekonomik önlem çalışmaz. Ne yazık ki bu gerçeği yaşayarak öğreniyoruz."
'PROGRAMIN TEK GERÇEKÇİ YANI, 2018 ENFLASYONUNUN YÜZDE 20'NİN ÜZERİNDE OLACAĞI'
Kamu yatırım ve teşviklerinde 2019'da toplamda 35 milyar TL kesinti yapılacağının ifade edildiğini vurgulayan Erdoğdu, "Hangi projelerin iptal edileceği ve hangi sektörlere ne kadar kısıntıya gidileceği karara bağlanmamış. Kamu yatırımlarında yüzde 30 daralma öngörülürken ve özel sektörün yatırımları kıstığı ortadayken, açıkladıkları büyüme ve işsizlik hedefleri gerçekçi değil. Programın tek gerçekçi yanı, 2018 enflasyonunun yüzde 20'nin üzerinde olacağı" diye konuştu.