Yunanistan Göç Politikaları Bakanı Dimitris Vitsas, AB Komisyonunun Göç, İçişleri ve Vatandaşlıktan Sorumlu Üyesi Dimitris Avramopoulos'un Atina ziyareti kapsamında gerçekleştirdikleri toplantı sonrası devlet ajansı AMNA'ya açıklamalarda bulundu.
Kamu Düzeni, Sağlık ve Savunma Bakanlığı yetkililerinin de katıldığı toplantıda özellikle Ege Adaları'ndaki mülteci kamplarında yaşanan sorunları ele aldıklarını belirten Vitsas, bu kampların kısa zamanda nüfuslarının azaltılacağını ifade etti.
Vitsas, 2015'te Yunanistan'dan 1 milyon mülteci ve göçmenin geçtiğini anımsatarak, "Şu anda Yunanistan'da 70 bin mülteci yaşıyor. Bunların 25 bini apartmanlarda, 23-25 bini çeşitli kamplarda ve 20 bini ise adalarda bulunuyor." bilgisini paylaştı.
Son aylarda mülteci ve göçmen akınlarında bir miktar artış yaşandığını dile getiren Vitsas, özellikle Midilli ve Sisam adalarında alarm veren durumun yakın zaman içinde çözüleceğini kaydetti.
Vitsas, AB Komisyonunun Yunanistan'a desteğini sürdürdüğüne işaret ederek, "Mülteci-göçmen sorununa yönelik Yunanistan'a AB tarafından 2020 yılına kadar 1,15 milyar avroayrıldı. Bu miktarın yüzde 35'i yani 388 milyon avroluk kısmı acil yardım fonu olarak yardım kuruluşları tarafından alındı." diye konuştu.
Yunanistan'a yardımlar sürecek
Avramopoulos da Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, Vitsas ve diğer bakanlarla yaptığı görüşmenin ardından, mülteci meselesinde büyük sorunların geride kaldığını savundu.
Şu anki önceliklerinin Yunan adalarında sığınmacı meselesinde en iyi olanakları sağlamanın olduğunu vurgulayan Avramopoulos, "Yardımlar sürecek. Siyasi, operasyonel ve mali yardımlar gelecekte de durmadan devam edecek." değerlendirmesinde bulundu.
Ülkede, aralarında Midilli, Sakız ve Sisam'ın da bulunduğu adalarda, iltica taleplerinin sonuçlanmasını beklerken tutulan mülteci ve göçmen sayısı 20 binin üzerinde bulunuyor.
Yunan hükümeti, kamplardaki yoğunluğu azaltmak amacıyla başta korunmaya muhtaç kişiler olmak üzere mültecileri ana karadaki kamplara taşımaya devam ediyor.
Sivil toplum kuruluşları, başta Midilli'deki Moria olmak üzere kamplardaki sağlıksız ve elverişsiz yaşam koşullarının insanlık dışı olduğu eleştirisinde bulunuyor.