FINANSGUNDEM.COM – ÖZEL HABER
Bireysel Emeklilik Sistemi’nin (BES) önemi içinde bulunduğumuz ekonomik krizle birlikte bir kez daha anlaşıldı. Türk ekonomisinin en büyük sorununun tasarrufların azlığı olduğu krizle birlikte bir kez daha görüldü. Tasarruf denilince de hiç şüphesiz akla ilk olarak BES geliyor. Hem yüzde 25 devlet katkısı olması hem de fonlar profesyoneller tarafından yönetildiği için getirilerinin enflasyona göre gayet iyi olması bu sisteme ilgiyi artırıyor. BES’te son yılların gündemi ise kısaca OKS olarak tabir edilen otomatik katılım sistemi... Otomatik katılım ile birlikte son yıllarda sisteme birçok yeni katılımcı girdi. Sisteme dahil olanların 3 milyon adetinin ilk kez BES tanışması oldukça önemli. Bu sayı da hiç de az değil. OKS sayesinde 3 milyon kişinin hayatında ilk kez BES ile tanıştığını söyleyen Garanti Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Burak Ali Göçer ile BES’i ve OKS’yi konuştuk.
OKS İLE SİSTEME DAHİL OLANLARIN SAYISI 5 MİLYON
-Otomatik katılımda son durum nedir? Girmesi gereken herkes BES’e dahil oldu mu?
Burak Ali Göçer: Öncelikle şunu belirtmeliyim, Otomatik Katılım Sistemi (OKS) bireysel emeklilik sistemi için oldukça iyi oldu. Hem BES şirketleri hem de çalışanlarını bu sisteme dahil eden şirketler için yoğun bir çalışma süreci geçirdik. İşin büyük bir bölümü tamamlansa da henüz sonuna gelmedik. Ne olursa olsun OKS’nın bizim gündemimizden düşmemesi lazım. Biz bu dönemde 2018 yılında 220 bin firma sisteme girer diyorduk 120 bin firma girdi. Bundan sonraki süreç yani 2019 yılı çok daha kritik bir süreç. Bugünü kadar 9-50 arasında çalışanı olan firmaları sisteme dahil ettik. Şimdi ise sırada 5-9 arasında çalışanı olan iş yerleri var. Bu statüde 400 bin firma var. Sisteme girecek çalışan sayısı ise 1.5 milyon civarında.
-Önümüzdeki yıl işiniz daha da zor yani…
Burak Ali Göçer: Evet, bu işin operasyonel maliyetleri çok fazla. 9-50 arasında çalışanı olan 120 bin firma vardı, bu firmalarda sisteme gireceklerin sayısı 1.5 milyon civarındaydı. Şimdi ise sisteme dahil olacak 400 bin firma var, sisteme dahil olacak çalışanların sayısı yine 1.5 milyon civarında. 1 Ocak’ta bu en küçük dilim sisteme girecek. Bundan sonra OKS ile sisteme dahil olanların 2 yıllık çıkış süreleri doluyor. Onların tekrar sisteme dahil edilmesi var. Yine yüzlerce çalışanı olan firmalar vardı. Onlar topluca sisteme tekrar girecek. Bir de aktarım süresi doldu. İki yıl olduğu için şirket değiştirenler olacak. Çok acayip bir iş yükü var bizim için.
-Çalışanla değil firmaya ilgileniyoruz derken nasıl bir strateji izleyeceksiniz?
Burak Ali Göçer: Biz yeni dönemde sisteme dahil olan çalışanları sisteme dahil ederken tek tek her çalışana gitme şansımız olmadığını biliyoruz. Onun için teknolojiyi daha yoğun kullanıyoruz. Şirketler banka şubesine gidecekler bir imza ile sisteme otomatik olarak girebilecekler. Çünkü o kadar çok şirket ve çalışan yükünü BES şirketleri kaldıramaz.
-OKS ile sisteme ne kadar katılımcı girdi?
Burak Ali Göçer: Gayet başarılı bir süreç geçirdik. OKS ile sisteme dahil olanların sayısı 5 milyon civarında. Bu katılımcılardan 3 milyonu daha önce hiç BES sözleşmesi yaptırmamış, ilk kez bu sistemle tanıştılar.
Diğer taraftan bakıldığında şirketlerin giriş çıkışlarla ilgili çok ağır bir iş yükü var. Ama olsun biz bunların üstesinden geliriz.
TASARRUF YAPILACAK TEK PLATFORM BES
-Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ilk toplantısında BES ile ilgili açıklamalar yaptı, bunu nasıl değerlendirdiniz?
Burak Ali Göçer: Bakanımız ilk gününde BES ile ilgili açıklamalar yapınca açık konuşmak gerekirse bizler umutlandık ve çok heyecanlandık. Kriz ortamında tasarruf bilinci artıyor. Arabayı yenilemek yerine para biriktirmenin önemi ortaya çıkıyor. Bir tasarruf yapılacaksa da şu anda bunun bir tek platformu var. O da BES. Para biriktiriliyor, getiriler iyi devlet katkısı var. Münferit tasarruf araçları fazla çalışmıyor. Bakanın BES ile ilgili açıklamaları önemli.
-BES ile ilgili yeni düzenlemeler, yenilikler ne olabilir?
Burak Ali Göçer: Bildiğim bir şey yok ama tahmin yürütebiliyoruz. Birincisi 18 yaş altındakilerin BES’e katılımını bir kez daha düşünebiliriz. Bunlar önemli bir kitle. Bununla ilgili düzenlemeler yapılabilir. 4 yaşında girip 56 yaşına kadar beklemek elbette uzun bir süre ama bunun yerine, 18 yaş altında sisteme girenlere okul dönemlerde ara çıkış hakkı verilebilir. Bunlar üzerinde konuşulacak konular.
İkincisi de bu dönemlerde sistemden çıkışlar oluyor. Bu konu ile ilgili bir çalışma olabilir. Bir katılımcının 5-6 bin liraya ihtiyacı varsa sistemden çıkabiliyor. Çünkü böyle dönemlerde kredi de çekemiyor. Bu katılımcının BES birikimini bir şekilde krediye teminat olarak gösterebilirsek sistemde kalabilir. İnsanlar kredi çeker. Bu profildeki insanların büyük bölümü sistemde kalır diye düşünüyorum. BES’de 100 bin lirası var ama 20 bin liraya ihtiyacı olan birisi kredi alamadığı için sistemden bütün parasını almak zorunda kalıyor.
Bir de OKS tarafından operasyonel destek ihtiyacı var sektörün..SGK kanalıyla bu destek sağlanabilir.Şirketler otomatik katılımda kendilerine gelen müracatları SGK’ya iletir..Kesintiler SGK kanalıyla yapılır.. OKS’nin iki ayağı var. Birincisi şirketlerin sisteme girişi, bir de içeriye girenlerin sistemden çıkışı, bunları bir şekilde sistemde tutmak lazım. OKS ile girenlerin sistemde kalma süresini ve teşviki ile ilgili düzenlemeler olabilir.
BES PARALARININ BÜYÜK KISMI HAZİNE BONOSUNDA DEĞERLENDİRİLİYOR
-BES birikimlerine el konulur mu korkusu var sürekli arayıp soruyorlar…
Burak Ali Göçer: Öyle bir şey olur mu! BES paraları bizde değil, büyük kısmı zaten hazine bonosunda değerlendiriliyor. Yatırılan katkı tutarları da Takasbank’ta. Biz sadece aracıyız. Böyle bir endişeye kapılmadan sisteme dahil olmak lazım. Yüzde 25 teşviki de çok iyi. Bu sisteme girmemek için hiçbir neden yok.
-Böyle dönemde BES katılımcılarına neler önerirsiniz?
Burak Ali Göçer: Bu dönemde BES katılımcılarının çok fevri hareketler yapmaması lazım. Ülkenin normalleşme süreci uzun sürmez. Onun için şu anda BES fonlarından çıkayım, paramı başka yatırım araçlarına yönelteyim gibi davranışlar orta ve uzun vadede zarara neden olur. Profesyonellerce yönetilen fonların getirileri her zaman bu tür yatırımlardan iyi olur. Biz 5 tane fon yönetim şirketi ile çalışıyoruz. Bu paralar bizde durmuyor. Katılımcı parasını yatırdığı gün ben onlarla fon alıyorum, fon hesabı katılımcının adına açılıyor. Para fona döndürüyor ve Takasbank’ta hesap açılıyor. Biz sadece aracıyız. Önümüzdeki yıllarda BES getiri olarak çok öne çıkacak.
-OKS dışında gönüllü tarafta işler nasıl?
Burak Ali Göçer: O tarafta biraz azalma var ama normal bir durum. Sene başından bu yana 50 bin kişi sisteme girdi. Ama zaten girecekler, mevcut potansiyel katılımcılar otomatik katımlımla sisteme girdiği için bu durum normal.
“EĞİTİM SİGORTALARINDA YOLUN BAŞINDAYIZ”
Eğitim sigortalarının Türkiye gibi ülkeler için önemli bir ürün olduğunu söyleyen Garanti Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Burak Ali Göçer, bu ürüne ilginin olduğunu ancak istenilen seviyelerde olmadığını vurguluyor. Şu anda dövize endeksli prim iadeli ürünün piyasada revaçta olduğunu belirten Göçer, “Bu önemli bir ürün ve büyük bir boşluğu kapattığını söyleyebilirim. Ama eğitim denilince akla sadece bu ürün gelmemeli. Biz daha çok risk primi içeren ürünleri anlatmaya çalışıyoruz” diyor.
Eğitim sigortasını satın alanların yüzde 65’inin 40 yaş altında veliler olduğuna dikkat çeken Burak Ali Göçer, bu yaş grubundaki ebeveynlerin aldıkları teminata göre primlerinin düşük olduğunu belirtiyor. Bu ürünü erken yaşta alınmasının çok daha önemli olduğunu söyleyen Göçer, “Hayat sigortası çok gerekli bir ürün, eğitim sigortalarını satmaya devam etmemiz lazım. 40 yaş altının bu ürünleri alması lazım. Bizde 50 bin poliçe var. Yüzde 20 pazar payına sahibiz. Demek ki toplam 200 bin adet eğitim sigortası ürünü var. Bu da çok az” diyor.