İş Bankası'nın CHP'ye ait olan yüzde 28 oranındaki payına ilişkin olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan dönüşü önemli açıklamalarda bulundu.
CHP'nin İş Bankası'ndaki yüzde 28'lik payının Hazine'ye aktarılabileceğini belirten Erdoğan, bu konuyu gazetecilerin de araştırmasını istedi.
Erdoğan uçakta şunları söylemişti:
“(CHP’nin bir TV kanalını satın aldığı iddiası) Bir TV kanalı açmış açmamış çok önemli değil. Partili birinin televizyonu da olabilir. Bunlar önemli değil. Ama daha önemli bir suç var. Siyasi partiler banka kurabilir mi? Hayır, kuramaz. Ama şu anda CHP, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü suistimal ederek, onun Cebi Hümayunundan dediğim, İş Bankası hisselerinin yüzde 28’inin sahibi durumunda. Oradan para alamıyor ama yönetim kurulunda dört üyesi var. Bu dört üye ne iş yapar? Buna bir bakılması lazım. Ben diyorum, bir defa Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu tür bir varlığı herhangi bir siyasi partinin etiketi altına giremez. Girse girse Hazine’ye girer. Öyle mi? Vakıfbank’ta da Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün ciddi bir hissesi var. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün bu hissesini genel müdürlüğe aktarmak için gerekli talimatı verdik. Oradan gelecek gelir vakıf yatırımlarında kullanılsın. Zaten haram. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün haramla ne alakası olur? Olmaması lazım. Bunu Vakıf Katılım’a veya genel müdürlüğe vermesi lazım ki Vakıflar Genel Müdürlüğü bütün eserlerinde bu harcamaları yapsın. Bu çok çok ciddi bir imkan.”
BANKADAN AÇIKLAMA GELDİ
İş Bankası ise konuyu ilişkin detaylı bilgilendirme yaptı. Atatürk'e ait hisselerin Atatürk tarafından CHP'ye devredildiği, oy haklarının CHP tarafından kullanıldığı temettülerinin ise Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu'na gittiğini kurum açıkladı.
İşte o açıklama:
Bugünkü yayın organlarında ve sosyal medyada yer alan Bankamızdaki Atatürk hisselerinin temsili konusundaki değerlendirmeler ile ilgili olarak aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek görülmüştür:
Türkiye İş Bankası milli mücadele ve Kurtuluş Savaşı’nın ardından elde edilen siyasi bağımsızlığın iktisadi bağımsızlıkla perçinlenmesi için 26 Ağustos 1924 tarihinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatları ve sermayeye bizzat katılımıyla kurulmuştur. 1 Milyon TL tutarındaki kuruluş sermayesi Atatürk ile yakın çevresindeki asker ve bürokratların yanı sıra Anadolu ticaretinin önde gelenlerinin mütevazı birikimlerinden karşılanmıştır.
Atatürk’ün vefatının ardından vasiyetnamesine uygun olarak Atatürk hisseleri Cumhuriyet Halk Partisi’ne devredilmiş, yine vasiyete uygun olarak hisselerin oy hakları Cumhuriyet Halk Partisi tarafından kullanılmış, hisselerden kaynaklanan temettü vasiyette belirtilen şekilde Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu’na tevdi edilmiştir. Banka’nın 100 yıla yaklaşan tarihi içerisinde bu hisselerin mülkiyetine ve temsiline dair ortaya çıkan farklı görüşler nedeniyle konunun yargıya taşındığı da olmuştur.
Bugün Banka hisselerinin %31,79’u halka açık olup, çoğunluk hissesi ise %40,12’lik bir oran ile Türkiye İş Bankası Mensupları Munzam Sandık Vakfı’na yani Banka çalışan ve emeklilerine, İş Bankalılara aittir. Atatürk hisselerinin oranı ise %28,09’dur.
Çoğunluk hissesi, Yönetim Kurulu teşkilinde de yine çoğunluğu Türkiye İş Bankası Mensupları Munzam Sandık Vakfı’na vermektedir. Dolayısıyla, Türkiye İş Bankası, sermaye yapısı gereğince Atatürk hisselerini temsilen Yönetim Kurulu’nda bulunan üyelerin kim olduğu ya da kim tarafından aday gösterildiğinden bağımsız olarak, olağan ticari faaliyetlerini tarihi boyunca olduğu gibi kanunlara, mevzuata, ticari prensipler ve kuruluş misyonuna uygun olarak devam ettirmektedir.
Atatürk hisselerinin mülkiyet ve temsilinin vasiyet, yasalar ve yargı çerçevesinde Türkiye İş Bankası tüzel kişiliğinden bağımsız olarak belirlenmiş olduğu açıktır. Atatürk hisselerinin geçmişten günümüze CHP ve Hazine tarafından birlikte ya da ayrı ayrı temsil edildiği durumlar olmuştur. Ancak, bunun Bankamızın faaliyetleri ve iş yapış biçimi üzerinde herhangi bir etkisi söz konusu değildir. Bankamız faaliyetlerini her zaman kuruluş amacına uygun bir biçimde ülkemizin kalkınması ve gelişmesine azami katkıyı sağlamak hedefiyle, kanun, mevzuat ve ticaretin amir hükümleri içerisinde onurla, inançla, samimiyetle yerine getirmek için gereken özeni göstermiştir.
Türkiye’nin milli sermayesi olarak, üstlendiği sorumluluğun bilincini faaliyetleri ile daima ortaya koyan İş Bankası siyaset malzemesi yapılamayacak önemde bir kuruluş olup, özellikle ülkemizin yoğun ve hassas gündemi içinde tüm değerlendirmelerin bu önem çerçevesinde yapılması milli menfaat meselesidir.
Bankaların güven müesseseleri olduğunu, bu güvenin ulusal ve uluslararası kamuoyu nezdinde hassasiyetle korunmasının bankalarımızdan ziyade milli ekonomimiz açısından önem taşıdığını kamuoyunun bilgi ve takdirine sunarız.