Avrupa Birliğinin (AB) göç politikasını ele alan bir çalışmada, birliğin "yasal, ahlaki ve insani" değerleri göz ardı ederek sadece düzensiz göçmen akınını azaltmaya çalıştığı bildirildi.
İngiltere'deki Oxford Üniversitesinde akademisyenler ve sahadaki araştırmacıları bir araya getiren "Sınır Kriminolojisi" birimi, "Avrupa Sınır Kontrolünü Devrediyor: Merkez Akdeniz'de Gidiş, Ölüm, Arama ve Kurtarma Faaliyetlerinde Son Trendler" başlıklı bir çalışma yayımladı.
Çalışmada, Uluslararası Göç Örgütü ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinden alınan verilerle Ocak 2016-Temmuz 2018 arasında düzensiz göçmenlere ilişkin güncel veriler ışığında AB göçmen politikasıyla ilgili değerlendirmelere yer verildi.
"Ahlaki, yasal ve insani değerleri göz ardı ediliyor"
Verilerin Avrupa'nın göç politikasının "acı gerçeklerini ortaya koyduğu" ifade edilen çalışmada, "Avrupa göç politikası ahlaki, yasal ve insani değerleri göz ardı ederek sadece düzensiz göçmen akınını azaltmayı amaçlıyor." eleştirisi yapıldı.
Çalışmada, AB'ye yasa dışı göçün ciddi bir şekilde azaldığı dönemde "ne pahasına olursa olsun" göçmen sayısını azaltma "saplantısının" anlaşılamaz olduğu ifade edildi.
AB'nin "insanlık dışı" politikalarını meşrulaştırmak için "denizde hayatını kaybeden göçmen sayısını azaltmaya yönelik politika ürettiğini" iddia ettiği ancak gerçeğin bununla bağdaşmadığı vurgulanan çalışmada, zorla iade edilen göçmenlerin transit ülkelerde ölümcül koşullara terk edildiği belirtildi.
Çalışmada, "AB düzensiz göçmen sorununa sürdürülebilir çözüm bulmak yerine problemi şiddet ve ölümün gözle görülür olmadığı Libya ve Nijer gibi başka ülkelere devretmeye çalışıyor." değerlendirmesinde bulunuldu.