Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, Fenerbahçe futbol takımının yeniden yapılanması sürecinden, olimpik sporlardaki gelişmelere ve mali disiplinin sağlanması için yapılan çalışmalara kadar tüm konularda açıklamalarda bulunuyor.
Başkan Ali Koç “Camiaya Sesleniş” programına ilk olarak 24 Temmuz’da katılmış ve bu programın ileriki günlerde de devam edeceğini söylemişti.
Ali Koç'un açıklamalarından satır başları şu şekilde:
“Tüm seyircilerimizden gecikme için özür dileriz. Bizleri izlediğiniz için şimdiden teşekkür ederiz. Fenerbahçemizi takip eden muhabirlere bizlere istedikleri soruları sorma fırsatı vermek istedik. Arkadaşlar 3-4 saat program sürsün istiyor ama yorucu olabilir. Her gün Fenerbahçe’yi takip eden, deplasmanlara giden, hayatı bizler gibi Fenerbahçe olan arkadaşlarımıza soru sorma hakkını verdik. İlerleyen tarihlerde Fenerbahçeli köşe yazarları ya da spor medyasının değişik isimlerine de yer vereceğiz. Zaman zaman birbirimize ters düşsek de bu arkadaşlarla aynı gemideyiz. Bununla beraber herhangi bir davet usulü yapmadık. Kimseyi davet etmedik. Kimler başvuruyorsa onları çağırdık. Mükerrer iş yapmamak için sorularla başlayalım. Benim de anlatacaklarım olacak”
SORU – Yakın bir zaman içerisinde açıklayacağınız sponsorluk anlaşması var mı?
Ali Koç: “Sponsorluk konusunda açıklayacağım birçok anlaşma var. Bizim sponsorluğa bakış açımızı anlatmak istiyorum. Sponsorluk anlaşmasında ne aldığından çok ne verebilirim üzerine kurgulamaya çalışıyoruz. İkincisi, daha az sponsorla, daha uzun ve daha büyük anlaşmalar yapmayı hedefliyor. Sayın Burhan Karaçam’ın Nesine.com anlaşmasında söylediği gibi, bizim için çok önemli anlaşmalar bunlar. Beş yıl içerisinde sponsorluk ve gelir konusunda ilk 20’ye girmeyi hedefliyoruz Avrupa’da. Bu konuda yoğun çalışmalar var. Hem müzakere ettiğimiz şirketlerle, iki tarafın da taleplerini birleştirmek zaman alıyor. Alternatiflerimiz var.”
“BÜYÜK BİR MARKA İLE UZUN VADELİ ANLAŞMA”
“Son zamanlarda Fenerbahçe Spor Kulübü’nün uzun vadeli bir sponsorluk anlaşması yok. Bir ara reklamsız çıktık. Sonra Yandex veya başka markalarla birer yıllık sözleşmeler yaptık. Bunlar sürdürülebilir değil. Kalıcı olarak baktığımızda formamızın arkasındaki sponsorumuz var. Bunun gelirleri de zaten kullanıldı. Fenerbahçe Futbol Takımı’nın formasındaki gelir getiren hiçbir sponsorluk anlaşması yoktur. Uluslararası ve ulusal markalarla enteresan geldiğimiz nokta var. Formanın önü için bazı medya mensuplarının da bahsettiği gibi uluslararası bir marka ile el sıkışmak üzereyiz demeyeyim ama müzakerelerin sonuna geldik. Buna mukabil futbolda bekleyen aşağı yukarı 10-12 milyon Euro’luk sponsorlarımız bekliyoruz. Bu büyük marka ile uzun vadeli anlaşmanın akıbetini bekliyoruz. Bu konuda acele etmiyoruz. Bu belirlendikten sonra hem şort, hem de kol geliyor”
“Sponsorlar genelde çorap sponsorluğuna sıcak bakmıyor. Son 4-5 senedir yapılan anlaşmaların çok üzerinde bir anlaşma olacak göğüs anlaşması. Erkek basketbol takımımızın yıllık bütçesi 30 milyon Euro. Burada bir nebze açığımız olacak. Kombine satışları bizler için çok önemli. Hedefimiz 7 binin üzerinde. 8 bine gelirsek ne âlâ. Kadın basketbol, kadın-erkek voleybolda bütçeler daha düşük. Orada da değişik sponsorlarla anlaşmak üzereyiz. Geldiğimiz noktada bu sponsorlukların resmi şekilde açıklanmamış olması sıkıntıdan kaynaklanmıyor. Tercihlerimizi en iyi yapma arzumuzdan dolayı kaynaklanıyor.
SORU – Geldiğiniz günden itibaren maalesef bir linç kampanyası içerisindesiniz. Seçildiniz, kısa süre sonra önce yönetimi değiştireceğiniz tarzda haberler çıktı. Daha sonra Comolli ve Cocu arasında sıkıntı olduğu iddia edildi. Geldiğiniz günden beri hakikaten linç kampanyası var. Neden sizin üzerinize yapılıyor?
Ali Koç: “Geldiğimizden beri demeyelim, son dönemde diyelim. Sonuna kadar katılıyorum. İnsanın vücudunda ne zaman uçuk çıkar? Bağışıklık sistemi zayıflayınca. Ligde kötü sonuçlar alıp, Benfica’ya karşı da elenince en zayıf anımıza rastladı. Bu zayıf anda bize saldırmak daha kolay, makbul oldu diyelim. Bu saldırılar sadece bazı medya kurumlarından gelmiyor. Biz herkese eşit mesafede olmak istiyoruz. Hatalarımız çok var. Düzelecek çok yönümüz var. Sizlerin arzu ettiği iletişim ortamını henüz yaratamadık ama bu konuda da yeniden yapılandırma içerisindeyiz. İnşallah hepimizin birbirimizden besleneceği ortamı yakalayabiliriz. Ama biz hiçbir grupla vıcık vıcık ilişkilere girmeyeceğimizi, haber yaptırmak için sempatik olmayacağımızı, buna mukabil hiçbir medya grubuna, patronlara, muhabirleri ya da editörleri şikayet etmeyeceğimize ve işine son verilmesi için baskı kurmayacağımıza dair söz veriyorum. Testiyi kıranla taşıyanı ayırt etmek istiyoruz. Bizim size, sizin de bize ihtiyacınız var. Körü körüne, demin gördüğünüz haberlerde olduğu gibi testiyi taşıyanla kıranı ayırt etme konusunda dikkat edeceğimizi bilin.”
“BURAYA GELMEK İSTEYİP GELEMEYEN TEK KİŞİ O MEDYA ORGANI MENSUBU”
“Tesislere girme yasağı, Fenerbahçe’yi takip edemezsiniz diye cezalar vermeyeceğiz, müdürlerinizle, patronlarınızla ilişkiye girmeyeceğiz. Oyuncularımızla röportaj yapma konusunda testiyi taşıyanlara daha fazla öncelik vereceğiz. O yüzden buraya tek gelmek isteyip de gelemeyen kişi o medya organının mensubu olmuştur. Sizler burada olmayı bize göre hak ediyorsunuz. Onlara göre yanlış karar vermiş olabiliriz. Zaman zaman birbirimizi üzeceğiz, kızacağız ancak sonuçta samimiyet ve iyi niyet olduğu zaman bunu biz hepimiz aynı gemideyiz mantığıyla yürütebiliriz. Üzülerek görüyorum ki bazı eski yöneticilerimiz gerek Twitter üzerinden gerek sizlerle özel olarak telefonla konuşarak söylemler içerisindeler. İnsaf diyorum. Daha 3 ay geçmedi. Yeni bir anlayış var. Başarımızı istemeyen eski sistemin içinde olan menfaat grupları, menajerler, eski yöneticilere yakın medya mensuplarıyla beraber ortam var. Mühim değil. Bunların olacağını bekliyorduk. Bazıları üzücü olmakla beraber göğüsleyebileceğimiz konular bunlar”
“KOLAY KOLAY PES ETMEYECEĞİM”
“Benim medet umduğu sadece Fenerbahçe taraftarı ve camiası. Onların sabırlarına, kalkan olma güçlerine inancım sonsuz. Onlara da buradan teşekkür ediyorum. Onları üzdüğümüz için de çok üzülüyorum. Bayrama çıkacağımız haftayı mağlubiyetle kapattığımıza çok üzülüyorum. Buraya gelirken kimsenin elinde sihirli değnek yok demiştim. Bu yolun sonu her halükarda çok güzel olacak. Bugün değilse yarın, yarın değilse öbür gün. Fenerbahçe bilhassa futbol şubesi kendi kendine yeten sürdürülebilir başarı yakalayabilecek ve ekonomik anlamda artılar sağlayabilecek bir şube olacağından şüphem yok. Beceremezsek de kongre üyeleri seçimde başkasını seçerler. Üç tane dört tane mağlubiyetten sonra inandığım yolda kolay kolay pes etmeyeceğimi bilmenizi isterim.”
SORU – Yapılan transferlerin hepsi listeden mi yapıldı, yoksa öneri transferleri de oldu mu? Belirleyip de transfer yapamadığınız bir bölge oldu mu?
Ali Koç: “100 oyuncu konusu da ciddi anlamda suistimal edildi. 100 oyuncu öyle bir şey ki, biz bu kadar FFP sıkıntısı olan bir kulübün geleceği için bakıyoruz. Arzu edip alamadığımız oyuncular da oldu. Oyuncu arzu etti gelmeyi, şartlarda anlaşamadık. Ama bizim imkanlarımız bayramdan sonra arttı. Ondan önce elimiz kolumuz bağlı olmasına rağmen sadece Fernandao transferiyle Ayew ve Slimani transferlerini yaptık. Ayew’in kiralama bedeli yok. Sportif direktörümüze hakarete varan garip garip şeyler söyleniyor. Bazı köşe yazarları hırsız diyecek şekilde suçluyor. Bu son derece ayıp. 100 oyunculuk liste devam eden bir liste. Jailson ve Tolga Ciğerci listede yoktu. Fenerbahçe’de yapılan veya yapılmayan bütün transferlerin sorumlusu Cocu, Comolli, Ali Koç ve Semih Özsoy’dur.”
JAILSON VE TOLGA CİĞERCİ TRANSFERLERİ
“Tolga Ciğerci bize son dakika fırsatı olarak geldi. Son günlerde Galatasaray’dan ayrıldı. Sakatlığı bilinen ve kronik bir sakatlık. Biz kendisine oynadığı müddetçe ücret ödeyeceğiz. Karakterli bir oyuncu. İyi oynadığında müthiş bir oyuncu. Bize kadro derinliği açısından fayda sağlayacak bir oyuncu. Kendini ispatlamak istiyor. Kendisiyle ilgili yaptığım araştırmada karakteristik özelliklerini beğendiğim bir futbolcu olarak değerlendirebilirim. İnşallah karşılıklı birbirimize faydamız olur. Jailson’a gelirsek, Josef’in satılmasıyla beraber o pozisyonun doldurulması gerekiyordu. Josef’e Fenerbahçe Kulübü Başkanı ve yönetim kurulu olarak teşekkür etmek istiyorum. İyi insan, iyi bir aile babası, her şeyini veren, forması için çarpışan, kulübün çıkarlarını düşünen birinci sınıf bir karakter. Ve en iyi oyuncularımızdan bir tanesiydi. Satmak zorunda kaldık. Jailson bir nebze 100 kişilik listemizde olmayan bir isimdi. Güney Amerika’nın Şampiyonlar Ligi turnuvasında oynayıp bize geldi. 4-5 gün araştırdık soruşturduk ve gerek Cocu, gerek Comolli sabahlara kadar uğraştı. 22 yaşında bir oyuncu bizim transfer politikamıza uyan bir oyuncu. Makul bir fiyata alındı, makul ücret alıyor. 4 milyon Euro ödedik. Son dakikaya kalmasaydı biraz daha süremiz olsaydı 2 milyon Euro’ya da bitirebilirdik. Çok üzerinde bir değer yaratacaktır. Bununla beraber sahada da göreceksiniz müthiş bir topçu. Fenerbahçe’ye 3-4 yıl iyi hizmet verecektir. Aziz Behich ile ilgilendik. Emre Akbaba konusunu biliyorsunuz. Onun dışında 10 numara için bir oyuncuya baktık, Avrupa’dan olmadı. Onun dışında isteyip de alamadığımız oyuncular oldu.”
SORU – Başkanlık sürecinizde neler yaşanacak, icraatlarınız neler olacak, daha doğrusu Samandıra’ya ne sıklıkla gideceksiniz? Comolli ve Cocu ile ne sıklıkla görüşüyorsunuz. Kayseri maçında soyunma odası ziyareti yaptınız. Bizimle neler paylaşmak istersiniz?
Ali Koç: “Başkanlık tarzım işin ehline işi vermek. Cocu ve Comolli ile iyi bir seçim yaptığımı düşünüyorum. Onlar Aykut hocamızın da ekibiyle beraber ve Samandıra’daki mevcut personelle işlerine başladılar. Benim görevim hangi branş olursa olsun futbolcuların başarılı olabileceği en başarılı iklimi sağlamak. Huzurlu bir ortam yaratabilmek, taraftar desteğini sağlayabilmek, üçüncüsü de futbolcuların başarılı olması için ne lazım, onların ödeme tarihlerini zamanında yapabilmek. Belki bir iki kulüple beraber birinci ligde oyuncularına borcu olmayan yegane kulüpten biriyiz. Bursaspor maçından önce de Samandıra’ya gittim. Futbolcularımıza ne kadar inandığımızı, güvendiğimizi, hatta ‘Birinci maçınıza çıkar gibi değil, şampiyonluk maçına çıkar gibi çıkıyorsunuz’ dedim. Bu camiada 1800 kişi çalışıyor sporcularla beraber. Milyonlarca taraftar, yüzlerce dernek, 9 branş, kim ne yaparsa yapsın, yönetim şapkadan tavşan çıkarsın, Obradovic 5 sene üst üste Euroleague’i kazansın, çalışanlar yaptıklarının en iyisini yapsın, futbolda başarı gelmezse bunların anlamı olmadığını futbolculara iki defa söyledim. Başarı yoksa ve ilk 4 hafta hayal kırıklığı kabul ediyorum. Bunun tek sorumlusu ben ve arkadaşlarım. Biz gerekli iklimi sağlamak kadar gerekli önlemleri de almak zorundayız. Soyunma odasına indiğim zamanda hayal kırıklığımı, taraftara yaptığımız haksızlığı, camiamızın çok çok daha iyi olabileceğini dertleşmek, bir nebze üzüntümü, kızgınlığımı ve sonuna kadar arkalarında olduğumu söylemek için indim. Bugün ilk hafta sonuçlarında yaşananlara baktığımızda sonuna kadar sorumlusu ben ve yönetimimiz. Vakti gelirse gerekirse en radikal tedbiri alacak konumdayız. Almadığımız takdirde sorumlu biz oluruz. Ben soyunma odasına inmeyeceğim demedim. Sayın Comolli ile yapılan röportajda İstanbulspor maçında soyunma odasına gelir misin dediğinde gelmeyeceğim dedim. Sizler bunu ‘soyunma odasına inmeyecek’ diye manşet attınız. Soyunma odasına da inerim, rakip takımı tebrik de ederim.”
“MECBUR KALMADIKÇA RADİKAL KARAR ALMAYIZ”
“Damien Comolli ile yolculuğa çıktık. Arkasından birkaç aday arasından Phillip Cocu’yu seçtik. Ben niye onu seçtim? Benim arzum, çok daha ileriyi hedefleyen, önü açık olan, geçmişte futbol kariyeri olan ve bunda başarı sağlamış, gençliğe önem veren, dolayısıyla altyapıda çalışmış olan ve bugüne kadar büyük bütçelere alışmamış olan ve kariyerinde yeni bir heyecan, yeni bir yolculuk arayan birini arıyordum. Cocu bu kriterlere uyan hocaların başında geliyordu. Semih bey de benimleydi. İnşallah sonuna kadar da imza töreninde dediğim gibi başkanlığım boyunca tek hoca olur. Ama bu futbol, neyin ne olacağı belli olmaz. Önemli olan Fenerbahçe’dir. Her türlü önlemi almaya hazırım. Bundan da bir şey çıkarmayın. Biz sabırlıyız, amacımızda da hedefimizde de sabırlıyız. Mecbur kalmadıkça radikal karar almayız. Kimsenin dolduruşuna gelmeyiz. Bizim çok büyük hedeflerimiz var. Büyük üzüntüler yaşayacağımızı bilerek bu yola çıktık. Damien ile Cocu bazı yerlerin yazdığının aksine son derece iyi bir kimya içerisinde çalışıyorlar.”
SORU – Galatasaray ve Beşiktaş mali anlamda transfer yaptığı zaman açıklamaları KAP’a yapıyor. Fenerbahçe’de ise durum biraz daha farklı. Siz bu konuda zorunluluk olmamakla birlikte değişikliğe gitmeyi düşünüyor musunuz? İnsanlar bu bilgiyi merak ediyor. Ben kendi grubum adına şunu söyleyebilirim, Fenerbahçe aleyhine kasıtlı bir haber yapmadığını söyleyebilirim.
Ali Koç: “Seçim sürecinde sizin grupta hiç haber olmadığımı inkar etmezsin umarım. Bu benim görüşüm. Yanlışsa da yanlış olduğunu söyleyebilirsiniz. Fenerbahçe haklarını savunmak için hiçbir şeyden kaçınmayacağımı bilmenizi isterim. Sosyal medyada takip ederseniz bu tür muameleye maruz kalma konusunda siz benden daha hassas olursunuz. Hepimiz halka açık şirketleriz, kulüp olma dışında. Belli baremin üzerindeki tüm anlaşmaları sonuçlandırmadan önce KAP’a vermek zorundasınız. Biz ise buna uyuyoruz. Bunun dışında slayt hazır olsun. Hiçbir transfer yüzde yüz bitmeden açıklamayı tercih etmiyoruz. Kesinlikle ve kesinlikle. Bununla beraber size bazı oyuncuları açıklayabilirim. Cocu ve Comolli’nin alacağı ücretleri açıklamak istiyordum. Ama gizlilik sözleşmesi var. Şunu söyleyebilirim. İfade edilen Cocu’nun 7,5 milyon Euro’luk tazminatı külliyen yalan. Cocu’nun tazminatı, sadece 12 aylık maaşıdır. Bu Comolli’nin maaşıdır. PSV’den aldığı maaşın 3 misli bile değildir. Biraz daha rakamları indirirsem ilan etmiş olmak istemiyorum.”
“SISSOKO HABERLERİ BENİ İNANILMAZ DERECEDE RAHATSIZ ETTİ”
“Biraz daha kapalı kutuyuz. Biraz daha sınırlı konularda cevap veriyoruz. İki tane konu yalanladık. Ramirez’i yalanladık çünkü taraftarlar etkilenmeye başladı. İş oldu bittiye getirildiği için taraftarlara hatırlatmak zorunda kaldık. Diğeri de Sissoko’ydu. O beni müthiş üzdü. Tesadüf pazartesi akşamına rastladı. Duayen diye hepimizin bildiği isimlerin bu akıntıya kapılması. ‘Bu iş oldu’ dediler, biz ‘yok’ deyince de ‘beceremediler’ konumuna geldi. Bu bizim için kabul edilebilir bir şey değil. Transferi yapıldı diye açıklandı. Camiada önce coşku sonra hayal kırıklığı yarattı. Halbuki oyuncuyla, menajeriyle ya da kulübüyle temasımız olmamıştı. Böyle yansıtılması bizleri inanılmaz derecede rahatsız etti. Kötü niyet olduğunu düşünmüyorum. Ertesi gün bundan sorumlu arkadaş özür diledi ama bence geç kaldı. Yaptığımız açıklamayı önce vermediler, sonra yayınladılar. Ama hatalarından döndüler teşekkür ediyorum. Biz kimsenin patronunu aramadık, kimseye hiçbir şey demedik ama yapan kişi özür diledi, kurum da hatasından döndü.”
SORU – Altyapıda Dünya Kupası’nda görev alan biriyle anlaştığınız doğru mu?
Ali Koç: “Altyapıda sandığımızdan daha iyi bir oyuncu kalitesi çıktı. Bununla beraber sizler de görüyorsunuz 6-7 oyuncuyla profesyonel sözleşme imzaladık. Ömer Faruk’u yakından takip edin, Fenerbahçe’ye büyük hizmet edecek ve ekonomik açıdan büyük fayda sağlayacak. Her şeyden fazla önceliğimiz altyapı olacak. Hafta sonu U13 ve U11 takımlarımız Beşiktaş ve Altınordu’yu yendi. Öncelikle tesise ihtiyacımız var. Gebze’de Siyah Çoraplılar tesisinden bahsedilmişti. Arzuladığımız inşaat iznini gördüğümüz için orada bir şey yapamayacağız. Bununla beraber oyuncuları sadece futbol sahasında değil, iyi insan olma çerçevesinde yetiştirmek istiyoruz. Fenerbahçe Üniversitesi’nden iyi akademisyenlerimiz var. Bizi eleyen Benfica’da iki tane oyuncu vardı. Yıllık 90 bin Euro alıyorlar. Her sene 50 ile 100 milyon Euro arası oyuncu satışından gelir elde ediyorlar. Benfica, Ajax, Shakhtar olmak lazım derken bunları kastediyordum. En çok maaş verdikleri 3 oyuncu var onlara da 2 milyon Euro veriyorlar. Bu lüks içinde olmak için altyapıdan sürekli oyuncu yetiştirmek gerekiyor”
SORU – Seçim döneminde en çok kullandığınız kelime sevgiydi. Para puldan daha çok bunu ön plana çıkarmıştınız. Camianın lideri olarak bu konuda birleştirici rol üstlenmeyi düşünüyor musunuz? Scouting sistemi ne zaman kurulacak? Fenerbahçe’de dernekler konusunda yeni bir yapılanma düşünüyor musunuz?
Ali Koç: “Fenerbahçe dernekler yapısı bugün baya ilerlemiş ve gelişmiş bir yapı. Bunun için hem başkanımız Aziz Yıldırım ve Mithat Yenigün’e teşekkür etmek istiyorum. Bu yapı daha da gelişebilir. Fenerbahçe’de yakında bir seferberlik başlatmak zorundayız. Bizim koyacağımız kaynaklarla ve mevcut borçlanma seviyeleri ve yarattığımız ekonomi ile bu işin bitmesi mümkün değil. Geçen toplantıda 4.1 milyar TL’lik yükümlülüğümüz var demiştim. Kur artışından bu rakam 400 milyon arttı. Fenerbahçe’nin inanılmaz bir kaynak yaratma kampanyasına başlaması gerekiyor. Şu haftalar, bu kadar tatsız geçmeseydi öne çekecektik. Ama bunu skor bağımlılığı olmadığı gerçek. En kısa zamanda camia olarak hepimiz elimizi taşın altına koymak durumundayız. Camia olarak seferberliğe çıkmamız lazım. Seçim boyunca ‘1 milyon üye’ kapsamında şubeler açılmış fakat bir kavram kargaşası var. Dernekler diyor ki şubeler paralı, biz gönül esasındayız. Bunun bir şekilde orta yolu bulunması lazım. Dernekler kaynak yaratma dışında üye kazandırma konusunda çalışabilirler. Bunun için derneklere ihtiyaç var. Biz personel tutmayalım, kira vermeyelim ama sizler de dernekler olarak Fenerbahçe’ye aidiyet duygusuyla kazandırdığınız üyelerden prim alın. Prim işin teşviki. Prim derneklere değil, üyeyi kazanan personele veriliyor. Buradaki en önemli konulardan bir tanesi üye kazandırmak. Onları teşvik edebileceğimizi düşünüyorum.”
“Scouting sistemi yapılabilecek geri dönüşü en yüksek yatırım. Transferlerimiz bitti, Damien dinlendi ve devre arasının transferlerini konuşmaya başladık bile. Scout sistemini genişleteceğiz. Ya ben ya Comolli yapacak bunu. Scoutlarımızı sizlerle tanıtırız. Fenerbahçe’nin geleceğinin teminatı olacak bu. Büyük camialarda böyle değişik segmentler olabilir. Fenerbahçe’de işin ötesine gitti bu durum. Birleştirici olmak için başarı sağlanmalı. O zaman bu tip gürültüler azalıyor. En büyük arzum bir ve bütün Fenerbahçe. O zaman kimse önümüzde geçemez. Çok isterim Fenerbahçe’yi bir ve bütün hale getirebilmeyi başaran biri olmak. Ama sosyal medya olunca bu işler zor oluyor. Troller var. Bazı insanlara kendinizi kabul ettiremiyorsunuz, ettiremeyeceksiniz. Ama içi Fenerbahçe ile yanıp tutuşan insanları bir şemsiye altında toplayabileceğime yürekten inanıyorum”
“BİZE GELECEĞİ AKLIMIN UCUNDAN BİLE GEÇMEZDİ”
SORU – Zamanlama konusunda Comolli’nin geç kaldığını düşünüyor musunuz? Benfica maçını kazansaydı Fenerbahçe forma satmak zorunda kalmayacaktı. Benfica maçına forvetsiz çıkılması ve kaybedilen ve geçilemeyen tur, ciddi miktarda paradan bahsediyoruz. Siz kulübün mali işleri ile yoğun mesai harcıyorsunuz. Ancak Comolli gibi birinin bu kadar önemli bir maça takımı hazır olmadan Cocu’ya sunması sizce hata değil midir?
Ali Koç: “Hata varsa hepimiz sorumluyuz. İşi kişiselleştirmemek lazım. Biz Fernandao’yu sattık ve eski bazı yöneticiler Fernandao satılmasa Benfica geçilirdi diyordu. Bana göre saçma sapan şeyler. Bu kadar transfer yaptınız, niye Benfica’dan önce yapmadınız diyebilirdiniz. İki oyuncuya satmadan önce cephanemiz yoktu. Slimani’yi çok istedik. Ama Slimani gibi bir oyuncuyu kiralama yönteminden başka türlü almanız imkan dahilinde bile değil. Satın alma opsiyonu bile verilmedi. Hem Damien, hem Phillip inanılmaz istiyordu. Fakat 5 tane forveti olan Leicester, önce satmak istedi, almamız mümkün değildi, kiralama modeline gelince iş işten geçmişti. Tek forvet Slimani mi? Değil ama muvaffak olamadık. Haklısın bu soruyu sormakta. Ben istemez miyim 25-30 milyon Euro’nun garanti olacağı Şampiyonlar Ligi’ne gitmeyi. Bu kadro ile orada ne kadar puan toplayabilirdik ona emin değilim. Bizim önce kendi bahçemizi toplamak sonra Avrupa’da kalıcı bir Fenerbahçe. Kuralar çekilince çekinilecek bir takım olmak istiyoruz. Bugünden yarına olacak bir şey değil. Comolli’yi yargılarken 25 milyon Euro’luk satış yapmak kolay değil. 4 ay sonra serbest kalacak bir oyuncuyu 4 milyon Euro’dan başlayıp 12+1’e getirmek kolay değil. Josef’i satmamak sorumsuzluk olurdu bu rakamlara. Benzia’nın bize gelebileceği aklımın ucundan geçmezdi. Fransa futbolundaki mevzuatlardan dolayı Lille mecburen elden çıkardı. Ama bir sene sonra bu tip şeyler yaşasak sormakta sonuna kadar haklısın”
“VOLKAN DEMİREL’İN SÖZLEŞMESİ BİTİYOR. GELECEK SENE BERKE VE HARUN VAR”
“Ferdi Hollanda futbolunun geleceği olarak görülen oyuncularından biri. Bütün alt yaş milli takımlarında oynamış ve gelecek için aldığımız bir oyuncu. Cocu da çok istiyordu. Her şeyin zamanlaması önemlidir. Fenerbahçe’ye kimler geldi yok olup gittiler. Bunların doğru kıvama gelip oynatılması önemli. Barış Alıcı ve Berke daha çok Comolli ve benim üzerinde durduğumuz oyuncular. Biz almasaydık Berke Avrupa’ya büyük paralara gidecekti. Kendi yaş grubunda dünyanın en iyi 3 kalecisinden biri. Doğuştan Fenerbahçeli. Volkan Demirel’in mukavelesi seneye bitiyor. Gelecek sezon o yüzden Berke ve Harun vardır. Bu sene Berke pişecek. Berke kendini geliştirmeye devam ederse Türk futbolunun geleceğinin kalecisidir. Barış müthiş bir futbolcu. Bütün Fenerbahçe’nin yükünü taşımasını beklerseniz nefesi erken tükenir. Genç oyuncuları tecrübeli oyuncularla takviye etmek bizim amacımız. Hiç yanlış yapmadığını aksine doğru yaptığını düşünüyorum Cocu’nun.”
SORU – İki dönem sonunda nasıl bir Fenerbahçe hayal ediyorsunuz? Transferde bu sezon satışlarda önemli bir gelir elde edildi. Bunun yarısı da kasada kaldı. Avrupa kupalarına katılamama riski devam ediyor mu? Fenerbahçe’nin borcunun önemli bir kısmı döviz kuru üzerinden. Bunu Türk Lirası’na çevirmeyi düşünüyor musunuz?
Ali Koç: “FFP daha da zorlaştı. Demin anlattığım kurlardan dolayı borcumuzun yüzde 80’i döviz olduğu için çok arttı. FFP sıkıntımız aynen devam etmektedir. Artarak devam etmektedir. İnşallah yakın zamanda Fenerbahçe Spor Kulübü konsolide rakamları çıkacak. Ancak Mayıs sonu itibariyle rakamlara bakınca borcumuz artmış görünüyor. Üç yılda eksi 30 milyon Euro zarar etme hakkımızın çok üstüne geçtik. Oraya dönmemiz için 70-80 milyon Euro kar yapmamız gerekiyor. Kolay kolay mümkün değil. Türk parasını koruma kanunu çerçevesinde yeni uygulamalar geliştiriliyor ama kimse futbolcuların ödemelerini döviz kurundan TL’ye çeviremiyor. Dolayısıyla borcumuzu da çevirme konusunda borçlanma TL’den hem zor hem de yüzde 35-40’lara geldi faizler. Önümüzdeki ay sonunda denetimimiz de bitiyor. İlginç sonuçlar çıkıyor. Bunları sizlerle paylaşacağız. İlk defa bütçe yapıyor kulüp. İlk defa büyün şirketleri denetlenmiş rakamları çıkıyor. Bunların hepsi sonuçlanınca bir sonraki Camiaya Sesleniş’te net olacağız.”
“Faktoring firmalarından biri Fenerbahçe’yi hedef aldı. Kulübümüze, Aziz Yıldırım ve başta ben olmak üzere 4 yönetim kurulu üyemize haciz getirdiler. Sonra pişkin pişkin arayıp avukatımız yapmadı, biz yapmadık diyerek Fenerbahçe’yi karşılarına almış durumdalar. Yönetim kurulunda çok yakından tanıyan insanlar var. Bu şekilde davranmalarına anlam verebilmiş değiliz. Burada tatsız gelişmeler yakında olacak.”
YABANCI KURALI HAKKINDA AÇIKLAMA
“Fenerbahçe ve Galatasaray ise 470 milyon zararlar bitirdiler. Bu kafayla gidersek ya ciddi cezalar yiyeceğiz, ya da sürekli UEFA’nın kıskacında olacağız. Adeta intihar ediyoruz. Türk futbolu bugün çıkmazın içinde. En yaşlı oyuncuları transfer eden, altyapıdan en az oyuncu çıkartan ve statlara en çok yatırım yapan konumda. Takımlar, milli takımlar seviyesinde sürekli bir başarı da yok. Avrupa ile aramız her geçen gün artıyor. Ara hiç kapatılmayacak kadar açılacak vaziyette. Dolayısıyla topyekün seferberliğe burada da çıkmamız gerekiyor. Bu iş böyle devam edemez. En yaşlı oyunculara en fazla paranın verildiği lig olamayız. 14 oyuncu kriteri konuşuluyor. Bu kural 8 defa değişti. Niye değişti? Değişti de neye fayda sağladı? Bazen bir sezon içinde iki kere değişti. Bazı takımların federasyonda sesi fazla çıktı diye mi değişti? 6, 6+1, 6+2, 6+0+4, 5+0+3 derken 14’e gelmiş. Şimdi de indireceğiz diyorlar. Yabancı sayısından önemlisi yabancının kalitesi ve verdiğiniz para. Kriterler getirilmek zorunda. Federasyonun oluşumunun farklı konumlandırılması lazım. Olay yabancı sayısı değil. Olay neyi niçin uyguluyorsunuz? U21 ligi kalkıyor dediler. Doğru olabilir ama neden kalkıyor? Bana sorarsanız yanlış karar. Ama bu tip şeyleri diyalog içerisinde çözmek lazım.”
ALİ DÜRÜST’E TEPKİ: ‘BU NASIL BİR SAYGISIZLIK’
“Futbolda kavga ortamının bitmesi gerektiğini, çocuklarımıza olan sorumluluklarımızdan dolayı yeniden saygı çerçevesinde kampanya başlattık. İki maçtır küfürden ceza yemedik. Taraftarlarımıza teşekkür ediyorum. Örnek olmak durumundayız. Bir federasyon yetkilisinin futbolcu transferi ortamında olması kabul edilebilir bir şey değil. Dolayısıyla son derece garip olarak fakat bir o kadar da doğal olarak karşılanması garipliği içinde çok düşündüm. Ben bilmiyor muyum gazetelere televizyonlara röportaj vermeyi. Belki de taraftarlarımız bana kızdılar. Yeterince sahip çıkmıyorum diye düşünmüş olabilirler. Seçim boyunca maruz kaldığım en büyük sorulardan birisi federasyonda haklarımızı nasıl savunacaksın? Bu kadar yoğun bir şekilde böyle bir soruyla karşılaşırsan demek ki adil rekabetten, güven ortamından insanların ciddi şikayetleri var. Böyle bir örnek. Ben istemedim buna bir şey yapmak bekledim. Söz konusu kişiden hamle bekledim. Gelmedi. Geldi diyeceksiniz ama gelmedi. Sonra federasyondan bekledim. Garip bir ortam. Sayın Ali Dürüst bana göre kabul edilmez bir açıklama yaptı. Serdar Ali Çelikler haklı olarak bu konunun üzerine gittiği için ona bir açıklama yaptı. Açıklama burada. Bu nasıl bir saygısızlık dedim. Tamamen iyi niyetle orada olmuş olabilirsin, bu olay insanlarda rahatsızlık yaratmış. Nasıl Ali Dürüst gibi bir insan bunu açıklamaz. İlk bu konuda olumsuz yazan birine kendini açıklama ihtiyacı duyar. Ben bu olayı garip karşılıyorum. Burada kişiler değil kurumlar önemli. Sizin orada olmanız tesadüfen de olsa sıkıntı yaratacağını bilecek kadar tecrübeli bir insansınız. Ben Serdar Ali Çelikler bey bir şey yazmasa demek ki bir şey demeyecekti. Ondan beklediğim ancak bu kadar olurdu. Bu Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı’nın değil, averaj bir futbol seyircisinin tepki vereceği bir olay. Bir TFF yetkilisinin böyle bir ortamda olması, gördüğüm an kalkardım ya. Belki Alanyaspor Başkanı bahsetmeseydi hiçbirimizin haberi olmayacaktı. Belki hakikaten hiçbir şey olmamıştır. Kimin sesi daha çok çıkarsa onun dediğinin olduğu bir ortamda yaşıyoruz. Geçen sene herkes hakemlerden şikayet ediyordu. TFF’nin ana görevi güveni sağlamak.”