Yazdır
Bazılarımız için hayat parmakların ucundadır. Son derece estetik, esnek ve bir o kadar da büyüleyici bir sanat dalıdır bale. Bir kuğu gibi süzülür balerinler sahnede; hareketler çekicidir, hoştur. Ancak balerin olmak göründüğü gibi kolay değildir. Hatta ağır işçilikte madencilikten sonra ikinci sırada yer alır. Kaslara, adalelere çok fazla yüklenilir, yer çekimine meydan okunur. Balerinler tüm zorluklara katlanarak, neredeyse tüm vücutlarının şeklini değiştirerek sanatçılıklarını konuşturur. Yılların yüksek temposuyla bedenlerini, ruhlarını bu sanata adarlar.
Bir de hayalini kuran, kelebek gibi uçup kuğu gibi süzülmek isteyen, o güce, zarafete içi yanarak bakanlar var elbette. Ofiste, mağazada, atölyede, fabrikada çalışan, okuyan ama bu sanatı da icra etmek isteyenler...
İşte Naz Köksal tam da bu noktada devreye giriyor ve bu sporun, sanatın zevkine, tutkusuna, esnekliğine yönelik açlığı dindiriyor. Bu sanatla bütünleşen ünlü balerin Köksal, dünyada çok yaygın olan ancak Türkiye’nin yeni yeni öğrendiği “bale fitness” eğitimini İstanbul Nişantaşı’nda vermeye başlamış. Hedefleri büyük; insanların hayatına yeni bir soluk getirmek, feminen gücü ve enerjiyi hissettirmek istiyor. Bir de bu müthiş egzersizle duruş bozukluklarını düzeltmeyi...
Bale fitness’in Victoria’s Secret meleklerinin de çok sevdiği bir spor olduğunu hatırlatan Köksal’a göre, bu eğitimle isteyen herkes özgürce bale öğrenebilecek, balerin ve dansçı vücuduna, kas gücüne ve zarafete sahip olabilecek...
Berrin Uyanık Bekar, Akıllı Yaşam dergisi için Naz Köksal’la konuştu. İşte derginin Temmuz 2018 sayısında yayınlanan o röportaj…
DANS VE BALE HAYATIMIN BİR PARÇASI
- Önce biraz kendinizden bahseder misiniz? Neler yapıyorsunuz?
- Çok küçük yaşta tanıştım baleyle. Televizyonda ne zaman bale gösterisi izlesem taklit etmeye çalışırdım. Kuzenimin baleye başladığını duyunca ben de istedim. Annem ve teyzem ısrarlarıma dayanamayıp beni de kursa götürünce bale serüvenim başladı. Kendimi bildim bileli bale hep hayatımda oldu. Küçükken bale öğretmenlerim yetenekli olduğumu düşünerek konservatuara göndermek istedi ama annem ve babamın “geleneksel eğitim” yönündeki tercihi üzerine Eyüboğlu Eğitim Kurumları’nda ilkokul, ortaokul ve lise eğitimimi tamamladım. Ama her zaman dans ve bale hayatımın bir parçası, tutkum oldu. Hiç kopmadım, kopamadım. Atatürk Kültür Merkezi, Cemal Reşit Rey gibi konser salonlarında bale resitallerimiz oldu. İlkokul, ortaokul ve lise dönemlerimde de hep sahnedeydim. Okulda özel bir kutlama ya da gösteri olduğunda mutlaka sahnede olurdum. Hani herkesin toplum önünde konuşma sıkıntısı vardır ya benim de öyleydi, fakat saatlerce hiç çekinmeden dans edebilirdim. Sahne ışıklarının altında, karşımda hiç kimse yokmuş gibi hissettiğim için, sadece kendimi müziğe kaptırıp dans ediyordum. İlkokulda step dansı gösterileri, ortaokulda dans sunumları derken, lisede kendi koreografilerimi hazırlayarak sahneye çıkar olmuştum. Yine lisedeyken 3 yıl boyunca Cats (Kediler) müzikalinde başrol aldım, İş Sanat ve CKM (Caddebostan Kültür Merkezi) gibi sahnelerde dans etme fırsatı buldum. Bir yandan da bale derslerim, Milli Eğitim onaylı sınıf geçme sınavlarım, Londra Kraliyet Akademisi dans sertifikası sınavlarım ve bale resitallerim devam ediyordu...
BALERİN VE DANSÇI VÜCUDU, ZARAFETİ İSTEYENLER İÇİN...
- Bale fitness fikri nasıl ortaya çıktı?
- Hayatım boyunca bale disipliniyle büyüdüm. Artık onu yaşamımın ayrılmaz bir parçası olarak görüyordum. O dönem arkadaşlarım çok şaşırıyor ve “Ne zaman ders çalışıyorsun, kendine nasıl vakit ayırıyorsun; ödevlerini ve görevlerini nasıl yerine getirebiliyorsun” diye soruyordu. Baleyle büyüdüğüm için alışmıştım zamanımı verimli ve düzgün kullanmaya. Bu sayede her şeye yetişebiliyordum. Tamı tamına 20 yıl bale eğitimi aldım. Türkiye ve İngiltere’den diplomalarım, tüm dünyada geçerli sertifikalarım oldu. 2015 yılında Koç Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun oldum ve hemen ardından çalışmaya başladım.
Aslında dünyada oldukça yaygın bir trend olan bale fitness’ı Türkiye’ye getirme fikri hep vardı. 2016 yazında İtalya’da bir yaz kursuna katıldım ve 3 ayımı günde 7 saat dans ederek geçirdim. Geriye dönüp baktığımda iyi ki bale yapmışım diyorum. Çünkü 3 yıl boyunca oynadığım Cats müzikalinin orijinal kadrosundaki dünyaca ünlü isimlerden müzikal eğitimi, farklı ülkelerdeki öğretmenlerden klasik bale, modern dans ve caz dansı eğitimleri alma fırsatım oldu.
Bir şeyi ne kadar çok yapmak isterseniz sonunda bir şekilde başarıyormuşsunuz. Tabii ailemin desteğiyle şu an buradayım. Ve bale fitness’ı Türkiye’yle tanıştırma fırsatına kavuştum. Eskiden isteyip de fırsat bulamayanlar da dahil herkesin artık özgürce bale öğrenebileceği ve bu şekilde balerin ve dansçı vücudu, kasları, gücü ve zarafeti kazanabileceği bir yer oldu “Naz Köksal Ballet Fitness Studio”...
FEMİNEN GÜÇ VE ENERJİYİ ORTAYA ÇIKARIYORUZ
- Bale fitness tam olarak nedir?
- Bale fitness, sporun en zarif hali olsa gerek. Ülkemiz için çok yeni ama dünyada oldukça yaygın bir trend. Hatta Victoria’s Secret meleklerinin de sevdiği bir spor olarak tanındı. Bale fitness, bale hareketlerinden ilham alan fonksiyonel egzersizlerin birleşimidir. Bu egzersizler, balerin/dansçı vücudu, güç ve zarafetini kazandırmayı amaçlar. Uzun kasları çalıştırırken aynı zamanda duruş bozukluklarını düzeltir ve daha esnek bir vücuda sahip olmanızı sağlar. Bu teknik, uzun şekillenmiş kasları elde etmek için güç ve esnekliği aslında mükemmel biçimde dengeler. Güzellik ve zarafetin bale hareketleri yoluyla açığa çıkması diyebiliriz. Şekillenmiş kollar ve güçlü bacakların yanı sıra balerin çizgisi dediğimiz baştan aşağı o güzel ve kusursuz duruşun (postür) oluşmasını sağlar. Bu şekilde de ortaya o feminen enerji ve güç çıkar. Unutmayın, aynı anda güçlü ve feminen olmak mümkün. Zaten neden biri için diğerinden vazgeçilsin ki? Bale fitness sayesinde iyi görünüp, iyi hissedip, aynı zamanda feminenliğin tadını çıkarmanız mümkün. Birkaç dersten sonra bile farklı yürüdüğünüzü hissedeceksiniz. Bale egzersizleri, normalde sürekli kullanılmayan ve her sporda çalıştırılamayan kasları hedefler ve şekillendirir. Tüm gün masa başında oturarak çalışanların duruş bozukluklarını düzeltmeye de yardımcı olur. Aynı zamanda iş hayatlarında daha feminen hissederek kendilerine güvenmelerini sağlar. İş çıkışlarında, yoğun ofis hayatı stresini tamamen atmalarında da yardımcıdır.
HER YAŞA AÇIK BİR SPOR
- Bale fitness yapmak için bale deneyimi gerekli midir?
- Hayır, eskiden bale yapmak isteyip de yapamayanlar da dahil, kaç yaşında olursa olsun herkes yapabilir. Çünkü bale fitness yaş, seviye ve vücut tipi fark etmeksizin herkese hitap eder. Stüdyomda da şu an 16 ila 45 yaş arası öğrencilerim var.
- Öğrenci profilinizden, ders programınızdan da bahseder misiniz biraz?
-Stüdyomuz Nişantaşı’nda ve dersler kişiye özel. Yani bire bir yapılıyor. “Arkadaşlarımla birlikte gelmek istiyorum” diyenler için 2-3 kişilik gruplar halinde de çalışabiliyoruz. Çok da keyifli geçiyor. Ders saatleri, çalışanlar için iş öncesi sabahın erken saatlerinden gece 10’a kadar sürebiliyor. Ders gün ve saatlerini birlikte seçiyoruz. Öğrencilerim o bir saat boyunca bale mayo ve eteklerini giyiyor ve kendilerini bir balerin gibi hissettiklerini söylüyorlar. Benim hedefim de tam buydu zaten; baleye duydukları özlemi bu şekilde giderebiliyor, dersten çok mutlu, tüm vücutları çalışmış ve feminen hissederek çıkıyorlar. Bir balerin zarafetini vücutlarında hissediyorlar. Dersleri klasik müzik eşliğinde ve çoğu zaman da pop şarkılarının klasik müzik versiyonlarıyla daha keyifli şekilde geçiriyoruz. Öğrencilerime güzel müzik listeleri hazırlamaya çalışıyorum. Öyle ki hepsi listelerimi istiyor ve beni müzik uygulamalarından takip ediyorlar.
- Türkiye’de bu spora ilgiyi nasıl buluyorsunuz?
-Ülkemizde baleye ilgi yeni yeni artıyor. Dünyada birçok ünlü model ve manken, o vücutları elde ederken spor dalı olarak bale fitness yapıyor. Kim onlar gibi bir vücuda erişmek istemez ki?