Tatil bitti, siyaset gündemine döndü. Partileri zorlu bir yerel seçim yarışı bekliyor.
Türkiye’de erken seçim denilince akla ilk gelen isim olan MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin yerel seçimlerin öne çekilmesine karşı çıkması nedeniyle kasımda seçim formülü suya düştü. Şimdi gözler 31 Mart 2019 tarihinde yapılacak olan mahalli seçimlere çevrildi.
AK Parti’de ilk MYK toplantısının gündemini yerel seçim hazırlıkları oluşturacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni dönemde yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini üstlenen Mehmet Özhaseki’den yerel seçimlerle ilgili hazırlıklarını yapıp ilk toplantıda bir sunum yapmasını istemişti. AK Parti’de yerel seçim hazırlıkları kongreden önce Genel Başkan Yardımcısı Erol Kaya zamanında başlamıştı, Mehmet Özhaseki döneminde devam edecek.
CHP henüz 24 Haziran seçim sonuçlarını tartışamadığı için yerel seçimleri gündemine alabilmiş değil. Ama haksızlık etmek istemem. Çünkü yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun iktidarın seçimleri kasım ayına çekme ihtimaline karşı hazırlıklara başlamıştı. İYİ Parti’de ise Müsavat Dervişoğlu gibi tecrübeli bir isim var yerel yönetimlerin başında.
Yerel seçimler AK Parti ile CHP arasında “kalelerin” yarışına sahne olacak. CHP gözünü İstanbul’a, AK Parti ise İzmir’e dikmiş durumda. Cumhurbaşkanı Erdoğan “İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder” demişti. Başkanlık sistemiyle birlikte Meclis’in siyasetteki ağırlığı azalırken yerel yönetimlerin etkinliği artacak. Artık yeni cumhurbaşkanlığının yolu parti liderliği ya da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan geçecek. Ankara ve İzmir’i de göz ardı etmemek lazım. Eğer fevkalade başarılı bir büyükşehir belediye başkanı çıkarsa onun da Cumhurbaşkanlığı yarışında ismini duyabileceğiz.
AK PARTİ’NİN ANKETİ
AK Parti yerel seçimlere “kazanacak aday”larla girmeyi planlıyor. Mevcut belediye başkanlarının önemli oranda değişeceği söyleniyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan henüz seçim iklimine girilmeden, belediye başkanları uyanmadan bir araştırma yaptırdı. Bu partilerin oy oranıyla ilgili bir anket değil. Belediye başkanlarının performansı ve yeniden aday gösterildiği takdirde kazanacak ya da kaybedecek olanların ismi üzerinde duruldu. Henüz seçim ortamı politize olmadan önce “Sizi kimin yönetmesini istersiniz?” sorusu soruldu. Bu çalışma Erdoğan’ın önünde duruyor ama asıl araştırmalar ve değerlendirmeler bundan sonra yapılacak. AK Parti açısından İstanbul ve Ankara seçimleri hayati derecede önemli hale geldi. İstanbul ve Ankara için mevcut kabineden bakanların aday olması dâhil her türlü formül üzerinde çalışılıyor.
MUHALEFETTE İŞBİRLİĞİ MODELİ
Henüz seçim iklimine girilmedi. Muhalefette dağınıklık sürüyor. AK Parti muhalefetteki bu duruma bakıp yanlış bir hesap yapmasın. Çünkü muhalefet, muhalefet partilerine bırakılmayacak kadar ciddi bir iş. Yerel seçimler için “muhalefette işbirliği modeli”nden söz ediliyor. Sıfır baraj formülünü ortaya çıkaran kesimler tarafından. Öncelikli hedef İstanbul. Kürtlerin ağırlıkta olduğu ilçelerde HDP’yi, Balkan kökenlilerin olduğu yerlerde İYİ Parti’yi, Büyükşehir’de ise CHP’yi destekleme formülü. İYİ Parti kazanacaklarından ziyade kaybettirecekleri ile ilgili kritik bir rol oynayacak. İYİ Parti İstanbul, Kocaeli, Antalya, Bursa ve Ankara’da AK Parti’nin, İzmir ve Edirne’de CHP’nin, Adana ve Manisa’da MHP’nin şansını etkileyecek.
Yerel seçimlerde ittifak yapılmayacak. Ancak AK Parti’nin Bahçeli’nin memleketi olan Osmaniye’de sembolik bir aday çıkarması bekleniyor. İstanbul ve Ankara seçimlerinde ise AK Parti açısından MHP’nin desteği önemli olacak. Ama başarabilecekler mi belli değil.
Yerel seçimlerde AK Parti’nin muhalefetten ziyade ekonomiye dikkat etmesi gerekiyor. Adaylardan çok doların konuşulduğu bir seçim iklimine izin vermemeli. O takdirde sandıktan ne çıkacağı belli olmaz.