Türk lirasının dolar karşısındaki değer kaybının Türkiye ile Rusya arasındaki tarım ürünleri ticaret hacmi üzerine olası etkilerini değerlendiren Rus uzmanlar, Moskova ve Ankara’nın karşılıklı ticarette ulusal para kullanımına geçebileceğine dikkat çekti.
Rusya Ulusal Sebze Üreticileri Birliği Başkanı Sergey Korolev, yaptığı açıklamada ticarette ulusal para kullanımına geçişin Rusya'nın yeni devlet borcu ve devlet bankalarına yönelik yaptırımların getirilmesi durumunda daha da önem kazanacağını kaydederek, ‘Söz gelimi, Türkiye'den milyar dolar değerindeki ürünler aldığımızda doğrudan ithalat işlemlerinde ruble, ihracatta ise lira kullanımı bizim için faydalı olurdu' ifadesini kullandı.
Rusya'nın tarım sektörünün temsilcileri de Rusya'dan aktif şekilde tahıl ve bitkisel yağ alan Türkiye'nin Rusya'nın piyasasına sebze ve meyve sevkiyatını gerçekleştirdiğini vurgulayarak liranın değer kaybının tarım alanında iki ülkenin karşılıklı ticaret hacmini olumsuz etkilemeyeceğini savundu.
'CİDDİ ETKİ YARATACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM'
Sputnik'e konuşan Rusya Yağ Üreticileri Birliği İcra Müdürü Mihail Maltsev, ‘Türkiye bitkisel yağ uluslararası fiyatlarla aldığına göre liradaki değer kaybının hacmi üzerinde ciddi etki yaratacağını düşünmüyorum' dedi.
Aynı zamanda bu yıl dünya piyasasında bitkisel yağ fiyatında artışın beklendiğini kaydeden Maltsev, 2017'de Ankara'nın Rusya'dan bir sürü tarım ürünlerinin ithalatına sınırlama getirmesinin ardından Türkiye'ye yapılan Rus yağ sevkiyatının azalmış olduğunu hatırlatarak bütün bu faktörlerin sevkiyat hacminin şimdiki seviyede tutulması imkanını sağlayacağını belirtti.
Sputnik'e yorumda bulunan Rusya Tahıl Birliği Başkan Yardımcısı Aleksandr Korbut ise karşılıklı ticarette ulusal para kullanımına kısa vadede geçileceğini düşünmediğini ifade ederek şunları söyledi:
"Ticarette ulusal para kullanmak tabii ki çok önemli ve faydalı bir şey. Ancak asıl mesele ülkenin buna geçebilip geçemeyeceğidir. Son yıllarda ulusal para kullanımı konusu sık sık gündeme gelmeye başladı, ancak şimdilik bununla ilgili somut adımların atıldığı yok."