DEİK Türkiye-Çin İş Konseyi Başkanı Murat Kolbaşı, AA muhabirine, Cumhurbaşkanlığı 100 Günlük İcraat Programı'nda yer alan "Dış borçlanmada Çin piyasasına açılım yapılması ve Çin'in "Panda piyasası"ndan dış borçlanma gerçekleştirilmesi" hedefini değerlendirdi.
Asya Pasifik Bölgesi'nde Çin'den, Hindistan ve Avustralya'ya kadar 17 ülke olduğunu aktaran Kolbaşı, 2017 sonu itibarıyla bölgede verilen ticari açığın 47 milyar dolar olduğuna dikkati çekti. Çin'in bu açığın giderilmesi için 5-10 Kasım'da düzenleyeceği ithalat fuarına, Türk firmaları başta olmak üzere dünya ülkelerini davet ettiğine işaret eden Kolbaşı, "Yılda 2 trilyon dolarlık alım yapan Çin, 'gelin size pazarımı açıyorum.' diyor. Tarihinde ilk defa yapılacak bu fuarda 41 Türk firması milli katılımla stant açacak." diye konuştu.
Kolbaşı, Çin'de 2018'in 'Türkiye Turizm Yılı' ilan edildiğini de anımsatarak, bu yıl 400 bin Çinli turist beklendiğini bildirdi.
"KATMA DEĞER TÜRKİYE'YE DOĞRU GELECEK"
Kolbaşı, iki ülke ilişkilerinde finans piyasasının da önemine işaret ederek, Türkiye ve Çin'in finans alanında iş birliğine gitmek istediğini vurguladı.
Yuanla tahvil ihracı ve iki ülkenin borsalarının iş birliği yapması gibi gündemlerin bulunduğuna değinen Kolbay, "İki ülke de bu iş birliğinin işaretini veriyor. Çin, dünyanın en hızlı gelişen sermaye piyasası. Dünyanın en büyük 10 bankasının 6'sı Çinli. En büyüğü ICBC, Türkiye'ye ciddi yaklaşım içinde. Bank of China ve ICBC aktif olduğu günden beri binden fazla Çinli firma Türkiye'de varlık gösterdi. Tüm bunları birleştirince, ciddi bir açılım ve artı bir katma değerin Türkiye'ye doğru geleceğini düşünüyorum." ifadesini kullandı.
Çin ve Asya Pasifik'in, Türkiye'nin çok tanımadığı ve çok iş yapmadığı bir bölge olduğunu vurgulayan Kolbaşı, "Bu bölge, finansman yanında, ihracat ve turizm bakımından da Tükiye için çok büyük bir fırsat." dedi.
"BORSALAR ORTAK HAMLE YAPABİLİR"
Kolbaşı, bu ülkeden yapılacak borçlanmanın, daha uygun koşullu finansman imkanı sağlayacağına da işaret ederek, şu görüşlerini paylaştı:
"Bugüne kadar olmayan yeni bir yatırıma gidiliyor. Uzakdoğu fonlarının Türkiye borsasında yatırımı yok. Çin'e açılmak, dolayısıyla yepyeni bir kaynak sağlamaya bizi yönlendirmiş oluyor. Bir de piyasaya, finansmanda müthiş anlamda rekabetçi yeni oyuncuyu sokuyor. Borsa İstanbul ile Şangay Borsası ortak hamleler yapabilir. Uzakdoğu fonlarının Türkiye'de İstanbul Borsası'nda yatırımları yok denecek kadar az. Uzakdoğu'daki atıl bekleyen emeklilik fonları gibi fonların Türkiye'ye giriş yapıp tahvil alması, borsamıza yatırım yapması, borsamıza derinlik getirecek. Oradaki borsa değerleri o kadar büyük ki buraya bir fonun gelip ilgilenmesi bile müthiş bir rakam oluyor. Sermaye anlamında ciddi yatırım bekliyorum."
"AVANTAJ VE FIRSATTIR"
TOBB Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat da Hazine'nin çıkardığı eurobond tahvil faizlerinin çok cazip olduğunu belirterek, "Japonya'da Samuray piyasası, Çin'de Panda piyasası var. Bu tarz alternatif piyasalara yönelerek, borçlanma yapılabilir. Şu an Amerika'yla yaşanan gerginlik, Avrupa'yla inişli çıkışlı ilişkiler var. O nedenle bu alternatif piyasaya yönelmek bizim için avantaj olur. Bu piyasalardan ne kadar borçlanabilirsek diğer piyasalara olan bağımlılık o kadar azalır. Alternatif olması açısından da avantaj ve bir fırsattır." diye konuştu.
Öte yandan, Hazine Çin'in Panda piyasasında tahvil ihracı olanaklarını araştırmak için şubat ayında harekete geçmişti. Bu kapsamda, 2018 yılı dış finansman programı çerçevesinde, bu tahvil ihracı olanaklarının araştırılması için Bank of China, HSBC ve ICBC yetkilendirilmişti.