Tekirdağ Çorlu’da oturan 1933 doğumlu Pakize Eser, Alzheimer hastalığına yakalandı. Bir özel hastanenin 2012 yılındaki raporunda “akli meleke kayıplarının izahtan vareste olduğu” ifadesine yer verildi. Tek çocuğu olan Fatma Dülgar ile ilişkisi bozulan Eser, evinde yalnız yaşamaya başladı. Bu arada, kız kardeşinin torunu olan 1976 doğumlu Zuhal Sezğin, hesabında 436 bin TL bulunan Eser ile yakınlaştı ve “Bakımını üstlendim” diyerek, Eylül 2012’den itibaren Eser’i kontrol etmeye başladı. İki yıl sonra da “Sizi barıştıralım” diyerek yaşlı kadını, kızı Fatma Dülgar’a teslim etti.
AVUKATLAR MAĞAZA MAĞAZA İZ SÜRDÜ
Fatma Dülgar, Ekim 2014’te paranın faizini almak için bir özel bankanın Çorlu Şubesi’ne gitti. Görevliler “Hesapta 14 TL var” dedi. Hesap hareketleri incelenince Eylül 2012’den itibaren üçer kez 20 bin TL çekildiği saptandı. Kasım 2012’den itibaren bankamatik yoluyla binlerce TL çekildiği, alışveriş yapıldığı, başka hesap açılıp iki hesap arasında para aktarıldığı anlaşıldı.
Dülgar’ın avukatları İlkay Sezer ile Hilal Demirelli, önce Pakize Eser için rapor aldırdı. Çorlu Devlet Hastanesi’nin 20 Kasım 2014’teki raporunda, “akli melekelerinin yerinde olmadığı, kendini idare edemeyeceği, mahkemece dinlenmesinde fayda olmadığı” ifade edildi. Avukat Sezer, hesap dökümünde yer alan mağazaları tek tek gezerek, alışverişin kim ile yapıldığını sordu. Bütün mağaza sahipleri Zuhal Sezğin’in adını verdi. Avukat Sezer, yaptığı araştırmada, Sezğin’in banka kartı çıkarmak için Eser’e bankada evraka parmak bastırdığını, bir GSM hattı açtırdığını, şifreyi öğrenmek için hattı, telefonunda 21 saat kullandığını belirledi. Fatma Dülgar suç duyurusunda bulanarak, annesinin okuma yazma bilmediğini ve kart kullanmadığını belirtti. Dülgar, “Zuhal, annemin yanında kalmadı. Bakımını üstlenmedi. Zuhal’in annesi, anneme yemek getirirdi. Temizliğini ben yapardım” dedi. Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 11 Ocak 2017’de, Sezğin’i ‘başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlamak’ suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına ve 75 bin TL para cezası ödemeye mahkûm etti.
BANKA DA SUÇLU
ÇORLU 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde banka aleyhine açılan alacak davası 19 Ekim 2017’de bitti. Kararda, “İşlemler sırasında 79 yaşında olan ve okuma yazma bilmeyen kişinin fiil ehliyeti ve yanındaki Sezğin’in yakınlık derecesi sorgulanmamıştır” denildi.
Kararda, bankanın yönergelerine göre okuma ve yazma bilmeyen müşterilerin kart ve şifre alımında, iki tanık huzurunda okunup tutanak tutulması yolunun izlendiği vurgulanarak, “Sezğin’in isteği doğrultusunda Eser’in parmak bastığı taleplerle yetinilerek kart çıkarılmış, davalının telefon numarasına şifre gönderilmiş, kartın eline geçip geçmediği araştırılmamıştır” deildi. Eser 2008-2012 arasında 10 bin TL para çekerken, Kasım 2012’den sonra olağan dışı hareketlilik olmasına rağmen sorgulama yapılmadığına da dikkat çekildi. Günlük limitin 1500 TL olduğu ifade edilerek, “Bu limitin üzerinde pek çok çekim ve harcama için önlem alınmamış. Bankanın paranın güvenliğini sağlayamadığı, kötü niyetli kişilerin işlemlerine karşı korumadığı, önlemleri geliştirmediği, objektif özen borcunu yerine getirmeyerek davacının zararına sebep olduğu” ifade edildi. Mahkeme, 397 bin 828 TL ile belirsiz alacak diye nitelenen 20 bin TL’nin faiziyle aileye ödemesine karar verdi.
‘İŞLEMLERİNİ BERABER YAPIYORDUK’
Zuhal Sezğin ifadesinde, Eser’in ihtiyaçlarını anne ve babasının karşıladığını savunarak, “Banka işlemlerini birlikte yapıyorduk. Birlikte gidip para çektiğimiz oluyordu. Sürekli gidip gelemediğinden ‘Banka kartı çıkartalım’ dedi. İhtiyaçlarını karşılamak için kartı bana verdi. Para çekip kendisine veriyordum. Parayı kime verdiğini bilmiyorum. Başkalarına yardım amaçlı para verdiğini biliyorum. Bana da, babama da veriyordu. Miktarı bilmiyorum” dedi. (Hürriyet / İsmail Saymaz)